Sevgili dostlar, kısa süreliğine İstanbul'dayım, gözlemlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
İstanbul sokakları, metro ve otobüsler mültecilerle dolu. Fındıkzâde semt pazarında satıcılar yabancı, alıcılar yabancı; pazarda simit ve su satanlar bile yabancı. Pazarda Türkçeden başka her türlü dil konuşuluyor! Arap ve Afgan çocukları kendi dillerinde bağırarak pazarda çığırkanlık yapıyorlar. Zabıta her şeyi gördüğü halde hiç birşey yapamıyor.
Sağlık ocakları tıklım tıklım yabancılarla dolu, aile hekimleri Suriyeli! Tarihî Fatih Camii'nin avlusu gece Suriyelilerin işgali altında, piknik yapan, çay içen, kaykay kayan, gelip geçen kadınlara dik bakan yabancı serseriler, kızılca kıyamet yüzlerce, binlerce Suriyeli... Fatih'in arka sokakları Suriyelilerden geçilmiyor. Karagümrük'te Suriyeliler kendi marketlerini ve işyerlerini açmışlar! Sokak aralarındaki market işletmecileri bile Suriyeli!
Biz tarihin muhtelif dönemlerinde Balkanlar'dan, Kafkasya'dan, İspanya'dan göçmen kabul etmiş bir ülkeyiz; fakat bu başka... Dünyanın en güzel şehrinde tamam bir teslimiyet ve acizlik yaşanıyor. Adeta şairin yıllar önce söyledikleri gerçekleşiyor; "öz vatanında garipsin, öz vatanında parya!"
Batılıların huzuru bozulmasın diye mültecileri Türkiye'de tutmak akıl kârı değildir. Ülke geneline yayılmış ne kadar mülteci varsa acilen toplanmalı ve Suriye, Irak, İran sınır bölgelerinde kontrol altına alınmalıdır.
Bırakın artık şu siyasî taassubu, körü körüne inatlaşmayı... Ucuz işçilik, düşük maliyet hesaplarıyla şehirlerin nüfus yapısının değiştirilmesine izin veremezsiniz! Mülteci meselesini Muhacir-Ensar kardeşliğiyle de izah edemezsiniz! Hangi muhacir Medine'de dükkân açıp Ensar'ın hakkını gasbetti ki?.. Hangi muhacir evini, ekmeğini, sofrasını kendisiyle paylaşan Ensar'ın namusuna göz dikti ki?
Mülteciler konusunda emekli Tümamiral Cihat Yaycı şöyle diyor:
• Batılılar kendi ülkelerinde istemedikleri unsurları bizim gibi geçiş bölgesi olan ülkelere göçmen akınıyla ihraç ediyorlar.
• Göçmenleri casus olarak kullanıyorlar.
• Tecrübeli teröristleri sızdırarak ülkeleri karıştırabiliyorlar.
• İstedikleri gibi propaganda yaparak algıyı değiştirebiliyorlar.
• Birleştirici çimento haline gelmiş, bütün köklü gelenek, örf ve adetleri, bir milleti millet yapan bütün unsurları ortadan kaldırabiliyorlar.
• Dünyada 193 devlet var. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre dünyadaki toplam kayıtlı mültecilerin neredeyse %20'si yani 1/5'i Türkiye'de."
Başka birşey demeye gerek var mı? Ülkemiz göz göre göre işgal ediliyor! Yazık bu şehre, bu ülkeye, yazık bu cennet vatana!
Öğr. Gör. Yaşar ÖZTÜRK