Dünya
Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayımlanan rapora göre ölüm oranı en yüksek olan
hastalıkların başında gelen kalp rahatsızlıklarına bağlı oluşan kalp krizi
artık anlık tespit edilebilecek.
PAÜ Kimya Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necip Atar ve İskenderun Teknik Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Lütfi Yola, 9 ay süren başarılı bir çalışma sonucunda kalp krizi riskini önceden tespit edebilecek biyosensör hazırladı. Özellikle tıp alanında büyük ilgi görmesi beklenen çalışma sonucunda elde edilen sonuçlar alanında saygın dergilerden biri olan, 8.173 etki faktörüne sahip Biosensors and Bioelectronics dergisinde yayımlandı. Geliştirilen elektrokimyasal biyosensör, kalp kasında meydana gelen hasarlar sonrasında kan dolaşımına salınan ve kalp krizini tetikleyecek troponin değerlerini anlık ve yüksek seçicilikle tespit edecek. Böylelikle zaman içerisinde oluşabilecek riskler en aza indirgenerek, kalp krizi riskleri önceden belirlenecek.
Ölümlerin
Yüzde 32’si Kalp Rahatsızlığından
Kalp
rahatsızlığına bağlı ölümlere işaret eden Pamukkale Üniversitesi Mühendislik
Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necip Atar, kalp krizinin
neden olduğu ölümlerle ilgili bilgi verdi. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımladığı
raporda kalp rahatsızlıklarına bağlı olarak gerçekleşen ölüm oranlarına atıfta
bulunarak şunları söyledi: “Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayımlanan rapora
göre hipertansif kalp rahatsızlığı (hipertansiyon etkili koroner kalp
yetmezliği), doğumsal kalp deliği ve koroner damar rahatsızlıkları içeren
kardiyovasküler bozukluklar ölüm oranın da en yüksek olan hastalıkların başında
gelmektedir. 2015 yılında yayımlanan raporda yaklaşık 17.7 milyon insanın bu
tür rahatsızlıklar sonucunda hayatını kaybettiğini ve bu oranında küresel
düzeyde bütün ölümlerin yaklaşık %32’sine karşılık geldiği belirtilmiştir. Bu
tür durumlara bağlı olarak gelişen göğüste sıkışma hissi ve ani gelişen
ağrılar, nefes darlığı, soğuk terleme ve yorgunluk gibi durumlarda kalp
damarlarını (koroner arterler) besleyen kalp kasında hasarlar meydana gelmeye
başlar ve kalp kası hücreleri hızlı bir şekilde ölür. Bu tür durumlarda kalp
kasına özgü bir protein olan kardiyak spesifik Troponin kan dolaşımına salınır.
Troponin, kan dolaşımında Troponin I ve Troponin T şeklinde iki farklı türde
bulunmaktadır. Bu iki türden tespit edilmesi daha zor olan ve kanda daha eser
miktarda bulunan troponin I’dır.
Plazmada eser miktarda bulunan troponin I (0.03 ng/mL), kalp hasarının
oluşmasından sonra oranı yaklaşık 3-5 saat sonra yükselir ve ortalama 7 gün
boyunca yüksekliğini korur. Bu beklenmeyen yükselmeler sonucunda şiddetli kalp
krizleri, göğüs ağrıları, ağrıya eşlik eden nefes darlığı, sırt ağrıları ve
bayılmalar gerçekleşir. Bu sebeplerden dolayı kalp ve damar cerrahları
şüphelendikleri durumlarda hızlı bir biçimde troponin kan testlerinin seçici
bir şekilde ve düzenli yapılmasını isterler.”
Prof.
Dr. Necip Atar, “Kalp krizi riski yüksek olan hastaların toplar damarlarından
alınan kan örneklerinden kardiyak spesifik troponin’in anlık tayini için
geliştirilen elektrokimyasal temelli biyosensör; yapısal yönden grafene
benzeyen, kararlılığı yüksek ve düşük yoğunluklu hegzagonal bor nitrür kuantum noktacıkları
ile moleküler baskılanmış polimerden oluşan kompozit malzeme içermektedir.”
dedi.
Kalp
Krizi Riski Önceden Tahmin Edilecek
Prof.
Dr. Necip Atar, biyosensörün yüksek seçicilik ve hızlı analizi beraberinde
getirdiğini vurguladı. Prof. Dr. Atar, konuşmasında şunlara yer verdi:
“Hegzagonal bor nitrür kuantum noktacıkları ile troponin I baskılanmış
polimerlerin çalışma (indikatör) elektrotu olarak kullanılan camsı karbon
elektrotu yüzeyine tutturulmasıyla kan ortamında yüksek seçicilikte, hassasiyette
ve hızlı bir voltammetrik analizi mümkün hale getirilmiştir. Ayrıca
geliştirilen elektrokimyasal biyosensörün validasyon çalışmaları da
-kararlılık, doğrusallık aralığı, gözlenebilme sınırı (LOD), tayin sınırı
(LOQ), gün içi, günler arası kesinlik ve doğruluk, sağlamlık, seçicilik,
tutarlılık, tekrarlanabilirlik testleri- yapılarak troponin’in hızlı tayini
için tıp dünyasında geçerliliği ve güvenilirliği yüksek bir biyosensör
geliştirilmiştir.”
Prof.
Dr. Necip Atar, “Geliştirilen elektrokimyasal biyosensörün, şimdiye kadar
kullanılan Troponin kan testlerinden önemli bir farklılık ve avantajlar
içerdiğini bundan dolayı seçiciliği yüksek ve hızlı cevap alabilen biyosensörün
kalp krizi gibi önemli sağlık risklerini önceden tahmin ederek ölüm riskinin
azalması ve ayrıca tedaviye başlama zamanı ile uygun tedavinin uygulanması
konusunda yol gösterici olacak.” diye konuştu.
Prof.
Dr. Atar, son olarak Rektör Prof. Dr. Hüseyin Bağ’ın bilimsel çalışmalara önem
verdiğini belirterek bu anlamdaki destekleri için teşekkür etti.