Prof. Dr. Nesrin Işıkoğlu Erdoğan’ın yapmış olduğu, Denizli’de yaşayan ve çocuğu anaokuluna devam eden orta ve üst sosyo-ekonomik düzeyde olan 348 anne ve babanın katıldığı araştırmanın sonucunda; anne ve babaların sadece %30’u çocuğuna her gün kitap okuduğu, % 8’inin çocuğuna hiç kitap okumadığı, ailelerin %12’sinin evinde hiç çocuk kitabı olmadığı, ebeveynlerin %20’sinin çocuğuna ilk kitabı 5 yaşından sonra aldığı ortaya çıktı. Araştırmaya katılan anne babaların % 36’sının üniversite mezunu ve %23’ünün ilkokul mezunu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdoğan, araştırma kapsamında anne-babaların ve çocuklarının okuma deneyimleri için bir anket ve çocukların dil becerileri içinse dil gelişim testinin yapıldığını belirtti.
Ayrıca yapılan araştırmada çocuklar için; Anne-babaların %41 çocuklarının kendine her gün kitap okunmasını isteğini, %62’sinin de çocuklarının kendi başına her gün kitapla ilgilendiği sonucunun elde edilmesinin yanında, çocukların %88’inin kendilerine kitap okunmasından hoşlandığının, anne-babaların eğitim düzeyi ve çocuklarına kitap okuma sıklığı artıkça çocuklarının dil gelişim düzeyinin de arttığının, erken yaşlardan itibaren kitap alınan ve kitap okunan çocuklarının dil gelişimi düzeylerinin diğer çocuklardan daha yüksek olduğu ortaya çıktı.
0-6 yaş çocuklara resimli kitap okunması ile çocukların beyin ve dil gelişiminin desteklenmesi, okuma alışkanlığının kazandırılması ile çocuğun ileride eğitim hayatında başarılı olmasında etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, ‘Birlikte Okuma’ kavramının önemine değindi. ‘Birlikte Okuma’yı 0-6 yaş aralığındaki çocukların okuma yazma bilmedikleri için ebeveynlerinin onlara kitap okuması olarak tanımlayan Prof. Dr. Erdoğan, böylece çocukların erken yaşta kitapla tanıştırılmasının yanında çocuğun beyin ve dil gelişimine katkı sağlandığını belirtti.
‘Birlikte Okuma’ Neden Önemli
‘Birlikte Okuma’ etkinliği sayesinde, çocukların ebeveynlerinin doğrudan ilgisinden yararlanıp birlikte kaliteli zaman geçirdiğini anlaması açısından önemli bir rolü olduğunu belirten Prof. Dr. Nesrin Işıkoğlu Erdoğan, ayrıca kitapların dili günlük konuşmadan farklı olup kelime ve cümle yapısı olarak zengin olduğundan çocukların dili doğru öğrenmesini ve dil gelişimini doğrudan desteklediğinin altını çizdi. Kitapların tekrar tekrar belirli aralıklarla okunmasının ise çocuğun bilgiyle yeniden karşılaşması ile birlikte öğrenmeyi kolaylaştırdığını söyleyen Prof. Dr. Erdoğan, 0-2 yaşta çocuğa kitap okunmasının çocuğun beyin hücreleri arasındaki bağlarının oluşumuna katkı sağlayarak beyin gelişimini desteklediği, çocukların okuma alışkanlığı kazanmaları açısından ‘birlikte okuma’nın en etkili yollardan biri olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Nesrin Işıkoğlu Erdoğan tarafından yapılan araştırmanın sonucu
olarak, anne ve babaların doğduğundan itibaren çocuklarına en az günde bir kez
kitap okumaları konusunda bilinçlendirilmeleri gerekli olduğunu
belirtirken, bu amaçla anne-babaları
çocuklarına kitap okumaya teşvik edici eğitimler, atölye çalışmaları, okuma
kampanyaları gibi etkinliklerin il milli eğitim müdürlükleri ve halk kütüphaneleri
aracılığıyla yapılabileceğini tavsiye etti. Ayrıca aile sağlığı merkezlerinde ebeveynleri
bilinçlendirici afiş ve broşürlerin dağıtılması konularında önerilerde bulunan
Prof. Dr. Erdoğan, ekonomik durumu
ortanın altı olan aileler için ise halk kütüphanelerinden daha etkin
yararlanmaları konusunda teşvik edilebilmeleri için çeşitli projeler
üretilebileceğini söyledi. Özellikle halk kütüphanelerinde, ailelerin
çocuklarını getirebilecekleri ve özel bölümler oluşturulabileceği, 0-6 yaş
çocukları için etkileşimli okuma birlikte okuma gibi okuma etkinlikleri
yapabilecekleri alanlar üretilebileceği konusunda yetkililerin dikkatini çeken Prof.
Dr. Erdoğan, böylece aileler kitapları ödünç alırken çocukları ile kaliteli
zaman geçirmiş ve onları okumaya teşvik etmiş olacaklarını ifade etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: