Bu sene 14.’sü gerçekleştirilen Genel Görünüm Anketi 2019 çalışmasında, DSO’ya üye 1.361 sanayici arasından 490’ı, yani yaklaşık %36’sı anketi yanıtladı. Anket Denizli sanayisini üretim, kapasite kullanımı, satış, sipariş, karlılık, yatırım, ihracat ve istihdam gibi çeşitli açılardan mercek altına alıyor. 2018 yılında bu alanda yaşanan gelişmeler ile 2019 yılının beklentilerine ışık tutuyor. Bu sene genel olarak olumsuz bir tablo çizen anket, geçen yıllara göre de ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.
Ankete katılan firmalar, 2017 yılına kıyasla 2018
yılının zor geçtiğini belirtirken, 2019 yılı için de kötümser beklentilere
işaret ediyor. Üretim, satışlar, karlılık ve yeni sipariş gibi performans
kriterleri bakımından bakıldığında, sanayici açısından 2018 yılının ‘kötü’
geçtiği, aynı parametreler bakımından 2019 yılının da oldukça zor geçeceği
beklentisi olduğu görünüyor. Bu seneki Genel Görünüm Anketi, gündemin önemli
konularından birisi olan konkordato uygulamalarından sanayicinin etkilenme
düzeyini, yerel seçimler sonrasında sanayicinin yeni dönemde yerel
yönetimlerden beklentilerini de yansıtıyor.
●Denizlili Sanayici, 2018’de
azalan istihdamı konusunda 2019 için de kötümser. Geçen yılın anketi 2017
sonunda ortalama çalışan sayısının 138 olduğunu gösteriyordu. Bu yılın
sonuçları ise 2018 sonunda bu rakamın %16,77 azalarak 115’e gerilediğine işaret
ediyor. İstihdamla ilgili soruya verilen yanıtlar, SGK tarafından açıklanan
istihdam verileriyle kısmen paralel olsa da daha büyük bir düşüşü gözler önüne
seriyor. SGK verilerine göre 2018 yılı sonunda zorunlu sigortalı çalışanların
sayısı önceki yılın aynı dönemine göre %5,57 gerilemişti. Sanayicilerin
%73,71’i 2018’de ‘istihdamım arttı ya da aynı kaldı’ diyor. Bu oran 2017 için
%85,25 seviyelerinde idi. Aynı soruya verilen yanıtlar sektörel bazda
incelendiğinde, istihdamdaki en olumlu tablo, ankete yanıt veren firmaların
%47,06’sının ‘istihdamım arttı’ dediği
gıda sektöründe. 2018’de istihdamım azaldı diyenlerin %45,45’e ulaştığı mermer
ve madencilik sektörü, bu sene de geçen yıl olduğu gibi anketin istihdam
bakımından en olumsuz sonuçlarına imza atıyor. 2019 yılının ise, istihdam
beklentileri bakımından 2018’den görece olumsuz bir yıl olacağı öngörülüyor.
2019’da sanayicilerin %28,02’si istihdamının azalacağı beklentisini taşıyor. Bu
oran geçen sene %11,16 seviyesinde idi. Bu öngörü, istihdam bakımından bugüne
kadar yapılan anketler içindeki en olumsuz beklentilerden biri olarak göze
çarpıyor. İstihdamımız azalacak diyenlerin oranı, son on sene içinde sadece
genel seçimler öncesinde 2015 yılı beklentileri bakımından bu derece yüksek
seviyelere çıkmıştı.
● Üretim, satış ve
siparişlerde artış 2018’de yavaşladı.
Sanayicilerin %40,98’i üretiminin, %50,66’sı dış satışlarının 2018’de
arttığını belirtiyor. İç satışlar ve yeni siparişlerde artışa işaret edenlerin
oranı ise sırasıyla %35,03 ve %42,93. Bu oranlar önceki yıla göre gerilese de
ankete katılan sanayiciler arasında önemli bir kitleyi temsil ediyor. 2019 yılı
beklentileri de yavaşlamanın süreceğine işaret ediyor. Ankete katılan
sanayicilerden 2019’da dış satışları ve yeni siparişlerinin azalacağını
bekleyenlerin oranı %23 seviyelerinde. Oysa bu oran, geçen sene 2018
beklentileri için sadece tek haneli rakamlarda seyrediyordu. Kablo ve bakır tel
sektörü, üretim, dış satış ve siparişler bakımından en olumlu tabloya imza
atıyor. Sektörde 2018’de üretim, satış ve siparişlerim arttı diyenlerin oranı
%60-%70 seviyelerini bulurken, bu kriterlerin 2019’da azalmasını bekleyenlerin
oranı sadece %14 seviyesinde. Makine ve metal sektörü ise beklenti bakımından
en kötümser sektör olarak göze çarpıyor. Sektörde üretim ve iç satışların
azalmasını bekleyenler %60’ları, dış satış ve yeni siparişlerin azalmasını
bekleyenlerin oranı ise %40’ları aşıyor.
● Denizlili sanayici 2019’da
kapasite kullanımının azalacağına işaret ediyor. Denizlili sanayiciler arasında
2018’de yüzde 50’nin üzerinde bir kapasite kullanım oranına eriştiğini
belirtenlerin oranı %76,44. Bu oran 2017’de %87,01 seviyesinde idi. Diğer
taraftan 2019 yılında %50’nin üzerinde kapasiteye erişeceğini öngörenlerin
oranı ise %77,94. Gelecek yıl beklentileri bakımından bakıldığında da bu oran,
geçen yıl %86,27 düzeyinde idi. Dolayısıyla 2018’de kapasite kullanımı görece
düşen Denizlili sanayicilerin, 2019’da da bu düşüşün yavaş da olsa devam
edeceğini beklediklerini söylemek mümkün.
●2018’de kârlılık azaldı.
Ankete katılan sanayicilerin %29,11’i, 2018 yılında 2017’ye kıyasla
kârlılığının arttığını belirtiyor. Oysa geçen sene bir önceki yıla göre
karlılığını artıranların oranı %43,58’di. 2018’de karlılığı azalan ve zarar
edenlerin oranı ise geçen yıla göre 12 puan artarak %43,20 seviyelerine
çıkıyor. Sektörel farklılıklara bakıldığında üretim, satış ve siparişlerle
örtüşen bir tablo karşımıza çıkıyor. Karlılık bakımından en olumlu tabloyu
sergileyen kablo bakır tel sektöründe sanayicilerin %71,43’ü karlılığını
koruduğunu söylerken, karlılığım azaldı ya da zarar ettim diyenler %28,58
seviyesinde. Makine metal sektörü ise 2018’de karlılığını en çok kaybeden
sektör olarak görünüyor. Sektörde karlılığı azalan ya da zarar edenlerin oranı
%60’ı buluyor. Bu oran önceki yıl %35 seviyelerinde idi.
●Enerji, hammadde ve ara malı maliyetlerindeki
artış 2018’e damgasını vurdu. Denizlili sanayiciler 2018’de de her türden
maliyet kaleminin arttığına vurgu yapıyor. Enerji maliyetindeki artış
%96,30’luk yanıtlanma oranıyla ilk sırada. Bunu %92,45 ile hammadde-ara malı
maliyeti izliyor. Diğer taraftan emtia fiyatlarındaki artışın makine ve metal
ile kablo-bakır tel sektörlerine yansıması da dikkat çekiyor. Bu sektörlerde
2018’de istisnasız tüm sanayiciler ‘hammadde maliyetim arttı’ diyor. İstihdam
maliyeti bakımından ise son 5 yılın en iyi sonuçlarından birisini aldığımızı
görüyoruz. Ankete katılan sanayicilerin %38,89’u 2018’de istihdam maliyetinin
azaldığı ya da aynı kaldığını belirtiyor. %63,43’ü ihracat yaptığını beyan eden
sanayicilerin TL cinsinden en büyük maliyet kaleminin işçilik olduğu
düşünüldüğünde; bu tabloyu 2018’deki döviz kuru artışı ve yoğun istihdam
teşvikleri ile açıklamak mümkün.
●Tahsilat vadeleri hala uzun.
Anketi yanıtlayan her 2 sanayiciden birisi 2018’de önceki seneye göre tahsilat
vadelerinin uzadığına vurgu yapıyor. ‘Değişmedi’ diyenlerin oranı ise %37,32
ile göz ardı edilemeyecek seviyede. Ankete katılan sanayicilerin %8,61’i tahsilat
vadelerinin kısaldığını belirtiyor. Vadelerin uzadığı konusunda şikayetin en
yoğun olduğu makine ve metal sektöründe tahsilat vadelerinin uzadığını
belirtenlerin oranı %64’ü buluyor. Kablo-bakır tel sektöründe ise aksine
sanayicilerin %28,57’si tahsilat vadelerinin kısaldığını söylerken, %57,14’ü
değişmediğini vurguluyor. ●Satışlarda hedefleri tutturmak giderek zorlaşıyor.
Ankete katılan sanayicilerin 2018’de hedeflediği satış miktarına erişme oranı
%65,30. Bu oran son dört yıldır %73-%77 bandında yer alıyordu. Oysa ki 2013,
2012 yılları ve öncesinde sanayici satışlardaki hedeflerini %80’in üzerinde
tutturabildiğini söylüyordu. Dolayısıyla son dönemde bu oranın daha aşağıda
seyretmesi, sene başında konan hedeflere ulaşmanın her geçen yıl daha da
zorlaştığını gösteriyor.
●Sanayicilerin neredeyse
yarısı finansman sorunu yaşıyor. 2018’de finansman sorunu yaşayanların oranı
%44,65. Bu oran geçtiğimiz iki senede %28-%30 seviyesinde idi. Sektörel olarak
bakıldığında, ankete katılan firmalar arasında finansman sorunu yaşayanların en
yüksek olduğu iki sektör, %66,67 ile makine ve metal sektörü ve %45,83 ile
tekstil-hazır giyim sektörü. Finansmana erişim konusunda sorun yaşayanların
azınlıkta olduğu sektör ise, sanayicilerin %14,29’unun ‘finansman sorunu
yaşıyorum’ dediği kablo-bakır tel sektörü. Finansman sorununun en önemli nedeni
%26,04 ile ‘kredi maliyetinin yüksekliği’. Bu yanıtı %19,53 ile ‘müşterilerin
yükümlülüklerini yerine getirememesi’ ve %18,93 ile ‘TL’nin değerli olması’
izliyor.
●Bankalardan yakınmalar devam
ediyor. Sanayicilerin %7,66’sı son bir
yıl içinde kullandığı krediyi kısmen ya da tamamen kapatma konusunda uyarı
aldığını belirtiyor. Bu görece düşük bir oran gibi görünse de, geçen sene %4,
2013 ve öncesi yıllarda sıfıra yakın, hatta sıfır düzeyinde seyretmekteydi.
Bununla birlikte, 2018’de finansal kuruluşlardan kredi teminatı artırma
konusunda uyarı alanların oranı da tekrar arttı. Sanayicilerin %10,29’u son bir
yıl içinde kullandığı kredi teminatını yükseltme konusunda bankalardan uyarı
aldığını belirtiyor. Bu oran 2017 yılında %4,55 seviyelerine gerilemişti.
Finansal kuruluşların kredi kapatma ya da teminat yükseltme talepleri konusunda
en çarpıcı sonuç, mermer-madencilik sektöründe karşımıza çıkıyor.
Mermer-madencilik sektöründe ankete katılan sanayicilerin %15’i, finansal
kuruluşlardan kredi kapatma ya da teminat yükseltilmesi çağrısı aldığını
belirterek en olumsuz yanıta imza atıyor. Oysa ki bir önceki yıl sektör bu
konuda en olumlu yanıtı vermiş ve katılımcıların istisnasız tamamı herhangi bir
kapatma ya da teminat yükseltilmesi çağrısı almadığını söylemişti.
●Kredi yenileme oranı
yükseldi. Faiz maliyeti hızla artmaya devam ediyor. Banka kredileri,
sanayicilerin %40,91’i için ana finansman kaynağı. Banka kredilerinden sonra
%25 ile Eximbank kredisi ve %12,99 ile leasing geliyor. 2018’de kredilerini
yenileyenlerin oranı yeniden %40 seviyelerine yükseldi. Bu oran önceki yıl 10
puanın üzerinde azalarak %30 seviyelerine inmişti. Kredilerini yenileyen her
iki sanayiciden birisi, vadesinin aynı düzeyde kaldığını fakat kredi miktarının
yükseldiğini söylüyor. Faiz maliyetim arttı diyenlerin oranı ise %93,42’ye
ulaşmış durumda. 2015, 2016 ve 2017’de sırasıyla %38, %60, %75 olan bu oran,
son dört yıldır aralıksız yükseliyor. Ankete katılan sanayiciler arasında,
yabancı para cinsinden kredilerin toplam kredileri içinde yarıdan fazla paya
sahip olduğunu beyan edenlerin oranı %26,57. Bu oran 2017’de de benzer düzeyde
olmakla beraber, daha öncesinde %35-%40 seviyelerinde idi. Döviz kurları
bakımından son derece dalgalı geçen son dönemde Denizlili sanayicinin yabancı
para cinsinden kredi konusunda daha az risk aldığı görünüyor. Yine de kur
riskinin yüksek olduğunu düşündüren bu oran, işletmelerimizin %63,43’ünün
ihracat yaptığı ve bu şirketlerin toplam cirosunun %53,92’sini ihracatın
oluşturduğu düşünüldüğünde önemli bir sıkıntı olarak algılanmıyor.
●2019 yatırımlar açısından umut vaat etmiyor.
Ankete katılan sanayicilerin %52,86’sı, 2018’de yatırım yapmadığını açıklıyor.
Yeni yatırıma gidenlerin oranı ise %17,18. ‘Modernizasyon’, %24,23’lük oran ile
halen en büyük sabit sermaye yatırımı olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte
2019’da da yatırım iştahının yıllardır olduğu seviyelerde seyretmesini beklemek
mümkün. Ankete göre Denizlili sanayicilerin %27,62’si yurtiçinde yatırım
yapmayı düşünüyor. Bu oran geçen sene %40 seviyesinde olmakla beraber, son beş
yıldır ortalama %26 düzeylerinde. Denizlili sanayicilerin 2019’da mevcut
işlerinde ağırlık vermeyi planladıkları alanların başında %18,45 ile ürün
geliştirme ve %14,29 ile pazarlamaya yoğunlaşma yer alıyor. Teknoloji
yenilemeyi planlayanların oranı %13,10 ve bunları %11,31 ile verimlilik
artırmaya, %10,71 ile ürün kalitesini geliştirmeye yönelecek olanlar takip
ediyor. Varolan işi dışında farklı bir iş koluna 2019’da yatırım yapmayı
düşünenlerin oranı ise sadece %17,89. Bu girişimcilerin yatırım planladığı
sektörler arasında gıda-organik tarım, makine imalat ve inşaat-konut sektörleri
dikkat çekiyor.
●Denizlili Sanayiciden
Rekabetçiliğin Formülü: Ürün Geliştirme ve Teknoloji Denizlili sanayicinin
rekabetçi kalabilmek için 2018’de öncelikle ürün kalitesini artırma yoluna
gittiği anlaşılıyor. Ankete katılan sanayicilerin %18,29’u 2018’de ‘Ürün
kalitemizi yükselttik’ derken, %13,27’si yeni ürün geliştirdiğini, %10,03’ü ise
teknoloji yenilediğini belirtiyor. 2018’de herhangi bir alanda bir iyileştirme
sağlayamadığını belirtenlerin oranı ise %10,32 ile azımsanamayacak miktarda.
Oysa geçen yıl sanayicilerin istisnasız tamamı en azından bir alanda
iyileştirme yapabildiğini belirtmişti.
●TL’nin değer kaybı,
sanayiciyi olumsuz etkiledi. Genel
görünüm anketine katılan Denizlili sanayicilerin %78,14’ü, 2018 yılında TL’nin
değer kaybetmesinden ‘olumsuz’ olarak etkilendiğini söylerken, ‘olumlu’ olarak
etkilenenlerin oranı %7,91 seviyesinde. Bu oranlar önceki yıllarda sırasıyla
%70 ve %20 düzeyinde seyrediyordu ve neredeyse %65’i ihracatçı olan sanayiciler
için bu dağılımın olağan olduğu değerlendiriliyordu. Fakat bu seneki sonuçlar
dövizdeki aşırı yükselişlerin bir ihracatçı bakış açısından da artık olumsuz
algılandığını gösteriyor. Kurdan etkilenme açısından bakıldığında sektörel
farklılıklar da oldukça dikkat çekici. TL’nin değer kaybetmesinden olumsuz
olarak en çok etkilenen sektör %85,71 ile kablo-bakır tel sektörü.
Mermer-madencilik sektöründe ise sanayicilerinin %18,18’i bu durumdan olumlu
etkilendiğini ifade ediyor.
● Sınır komşularındaki
karışıklıklar hammadde maliyetlerine de yansıyor. Ankete katılan sanayicilerin
%40,96’sı sınır komşularımızda yaşanan karışıklıkların, ihracatlarını olumsuz
yönde etkilediğine vurgu yapıyor. Etkilenmeyenlerin oranı ise %56,91
seviyesinde. 2016 ve öncesinde sanayicilerin hemen hemen hepsi sınır
komşularımızda yaşanan karışıklıkların işlerini olumsuz etkilediğini
belirtiyordu. Bu bakımdan, ihracat yönünden son iki yıldır bir iyileşme
gözlemlenebiliyor. Anketteki bir diğer çarpıcı sonuç da, komşu ülkelerdeki
karışıklıktan hammadde maliyetleri ve iç satışların olumsuz etkilenme oranının
sırasıyla %53,27 ve %43,65 oranı ile ihracatın olumsuz etkilenme düzeyini
aşması. Bu da gösteriyor ki çevremizde yaşanan sıkıntılar artık ihracat
performansımızdan ziyade hammadde fiyatları ve iç piyasa koşullarına da olumsuz
etki ediyor.
● KGF teminat desteği ile
kullanılan kredilerin sadece dörtte biri yatırıma dönüşüyor. Ankete katılan
sanayicilerden %52,61’i Kredi Garanti Fonunun (KGF) teminat desteği kapsamında
kredi kullandığını ifade ediyor. Bu türden kredi kullananların sadece %24,33’ü
bu krediyi bir yatırımın finanse edilmesinde kullanıldığını belirtiyor. KGF teminat
destekli krediyi işletme sermayesinde değerlendirenlerin oranı %36,03,
borçların finansmanında değerlendirenlerin oranı ise %29,73 seviyesinde.
● Her iki sanayiciden biri
konkordato uygulamalarında taraf olmuş durumda. Ankete katılan sanayicilerden %46,95’i,
bugüne kadar alacaklı ya da borçlu olduğu firmalardan en az birinin konkordato
ilan ettiğini belirtiyor. Sanayicilerin %55,61’i konkordato uygulamalarından
olumsuz yönde etkilendiğini söylerken, %66,82’si ise konkordatonun borçlu ile
alacaklı arasında uzlaşma getirecek bir çözüm olmadığını vurguluyor. Konkordato uygulamalarına taraf olmak zorunda
kalanların %70,59’u bulduğu gıda sektöründe konkordatonun bir çözüm olmadığını
düşünenlerin oranı %82’yi aşıyor. Kablo-bakır tel sektöründe ise tam aksine
sanayicilerin sadece %14,29’u konkordato ilan etmiş bir firma ile alacak-borç
ilişkisi içinde.
●Denizlili sanayici 2019’da
büyümede kısmi bir iyileşme bekliyor. Denizlili sanayicilerin 2019 sonu
ekonomik ve finansal göstergelere ilişkin tahminleri şöyle:
Büyüme: % 3,98
ÜFE : %16,05
TÜFE : %14,92
Dolar: 6,21 TL
Avro : 7,26 TL
TCMB Gecelik Faiz : %16,74
● Yerel seçimlerin ardından
sanayicilerin Belediye Başkanlarından beklentileri: Denizlili sanayicinin,
yerel seçimlerin tamamlanmasının ardından işbaşı yapan Belediye Başkanlarından
çözüm beklediği öncelikli konular arasında ‘personel taşımacılığına konu ulaşım
hizmetleri’ başı çekiyor.(haberdenizli)