Sürdürülebilir kalkınma anlayışı çerçevesinde gelişen bir turizm türü olan ekoturizm için Uluslararası Ekoturizm Topluluğu, doğal alanlara yapılan, çevreyi korumayı ve yerel halkın refahını sağlamayı amaçlayan sorumlu seyahat biçimi https://tr-1xbet.net/tr olarak tanımlanmaktadır. Shasha vd.’nin (2020) yaptıkları çalışmada ekoturizmin bibliyometrik analizi yapılarak ekoturizm hakkında daha derin bilgiler araştırılmıştır.
https://pixabay.com/photos/great-white-pelicans-birdwatching-5791432/
Ekoturizm, doğa ile bütünleşik bir deneyim sunar ve ormanlar, milli parklar, sulak alanlar ve dağlık bölgeler gibi doğal habitatlar ile doğa temelli deneyimi kapsamaktadır. Ziyaret edilen alanların doğal ve kültürel değerlerini korumayı esas alan ekoturizm uygulamaları, sadece turizm amacıyla değil, aynı zamanda o bölgenin ekosistemini ve kültürel mirasını koruyarak ekoturizmi çevresel ve kültürel koruma temeline dayandırmaktadır. Ayrıca turistlerin sadece seyahat etmesi değil yerel halk ve çevreye dair bilgi edinilmesini sağladığı için öğretici işleviyle https://tr-1xbet.net/tr/mobile eğitim ve farkındalık zemini de oluşturur. Doğa dostu ulaşım, yerel ve organik ürün tüketimi ile enerji ve atık yönetimi de sürdürülebilir turizm ile düşük karbonlu turizm hedefinde önemli noktalardır.
Sürdürülebilirlik Perspektifiyle Ekoturizmin Etkileri
Ekoturizm hem sürdürülebilir kalkınma hem de çevresel yönetim stratejisi olarak ele alındığında etki çağının büyüklüğü göz ardı edilemez. Shasha vd.’nin (2020) yaptıkları çalışmada çift yönlü etki alanına sahip ekoturizmin bazı özelliklerini tartışmışlardır. Buna göre ekoturizmin çevresel ve sosyo-ekonomik alanda olumlu ve olumsuz etkileri olabileceği bulunmuştur.
Ekoturizm, yerel topluluklara sağladığı alternatif gelir kaynakları, doğal alanların korunması için sunduğu ekonomik gerekçeler, toplumda geliştirdiği çevresel farkındalık ve doğa bilinci ve kültürel mirasın korunmasına katkı sağlaması ile olumlu etkiye sahiptir. Diğer yandan, ekoturizm, yapılan altyapı yatırımlarının doğaya zarar vermesi, yoğun turist akışının biyoçeşitlilik üzerinde baskı oluşturması, yerel halkın kültürel değerlerinin ticarileştirilmesi ve yenilenebilir enerji veya çevre dostu uygulamalar için gereken yatırımlar küçük işletmeler açısından maliyeti artırması ile olumsuz etkilere sahiptir.
Uluslararası Karşılaştırmalar ve İyi Uygulama Örnekleri
Yapılan çalışmada bazı ülkelerin ekoturizm politikaları ve yönetim sistemleri ele alınarak mevcut durum incelenmiştir. Buna göre, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Ulusal Parklar Sistemi ekoturizm yönetiminin temel taşlarından biri olup bununla beraber ekoturizm girişimlerinin çoğu özel sektörce yürütülmekte, ancak kamu kurumları tarafından yönlendirilmektedir. Hızla gelişen sürdürülebilir turizm sektörü nedeniyle Çin ise çevresel sorunlar yaşaması sebebiyle son yıllarda Çin Bilimler Akademisi ve NSFC (Doğal Bilimler Fonu), sürdürülebilir turizm araştırmalarına ciddi destek vermektedir. 1991’de dünyadaki ilk ekoturizm ajansı Ecotourism Australia’yı kuran Avustralya ise sertifikasyon ve denetim sistemleri açısından oldukça gelişmiştir. Diğer yandan, “Adil Ticaret Turizmi” etiketiyle topluluk katılımını ön planda turan Güney Afrika Cumhuriyeti, ekoturizm alanında yapılan girişimlere destek sağlamakta ve bu alanda gelişmekte olan ülkeler arasındadır. Dünyanın en iyi ekoturizm destinasyonları arasında yer alan bu ülkeler, ekoturizme olan katkısıyla örnek teşkil etmektedir. Bu örneklerden görüldüğü gibi her ülkenin kendi sosyo-kültürel yapısına uygun ekoturizm modelleri geliştirmesi gerekmektedir.
Ekoturizm, zaman içinde gelişen bir sektördür ve her dönemde çevresel, ekonomik ve kültürel açıdan daha sürdürülebilir uygulamalara yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Ekoturizm başlangıçta doğal çevrenin korunmasına yönelik bir çaba olarak başlamış, ancak zamanla turizmin büyümesiyle birlikte ekoturizm uygulamalarında çeşitli zorluklarla karşılaşılmıştır. Böylece, ekoturizmin popülaritesinin artmasıyla, sürdürülebilirlik, yerel halkın fayda sağlama ve çevre üzerindeki etkiler gibi konularda daha bilinçli yaklaşımlar benimsenmeye başlanmıştır. Ancak, bu süreçte bazı zorluklar da ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında ekoturizm bölgelerinde altyapı eksiklikleri, yerel halkla iletişimdeki kopukluklar ve çevresel bozulmalar yer almaktadır.
Ekoturizmin etkilerinin iyileştirilmesi ve geleceğini şekillendirmek için halkın aktif katılımı, ekonomik fayda elde edilmesi ekoturizmin sürdürülebilir başarısı için kritik bir adımdır. Bununla birlikte doğal alanların etkilendiği durumları minimize etmek için denetimlerin sıkılaşması ve sürdürülebilir altyapı geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, eğitim ve farkındalık artırıcı programlar ile hem turistler hem de yerel halk için sürdürülebilir ekoturizm anlayışının güçlendirilmesi gereklidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: