“Cumhuriyet yönetiminde vali, devletin valisidir. Aynı zamanda, milletin valisidir ve devletin tarafsızlığını temsil eder.” Diyen CHP il başkanı Horzum, açılamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sayın Valimiz Ömer Faruk Coşkun’a daha önce defalarca kez adeta haykırarak ‘siyasetin değil, Cumhuriyetin Valisi olunuz’ uyarılarımızın ardından bir kez daha sözlerimize kulak verilmediğini; tam tersi günümüzde artık ‘Devlet adamlığı’ kavramının da tükenmekte olduğunu gördük. Sayın Valimizin ve AKP İl Başkanının sosyal medya hesaplarında ve dahi kent basınında yer alan görüntüler resmi kurum ve o kurumu temsil eden kişilerin erezyona uğradığının imzasını atmıştır.
Olay: İlk Nar Hasadı!
Protokol Katılımcıları: Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut, İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Nevzat Zayim, AKP İl Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, iktidarın küçük ortağının (MHP) İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz!
Yer: MHP İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın Nar Bahçesi
Kostümler: Tarım ve Orman Bakanlığı yelekleri!
Bu tam anlamıyla ibretlik bir görüntüdür. Cumhuriyet yönetiminde vali, devletin valisidir. Aynı zamanda, milletin valisidir ve devletin tarafsızlığını temsil eder. Siz ise; daha önce Sayın Adalet Bakanımızın, Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımızın, Sayın Turizm Bakan Yardımcımızın bizlerin davet edilmediği (Yalnızca iktidarın ve küçük ortağının il başkanlarının yer aldığı) ziyaretlerinde de size hatırlatmıştık: Devlet hiçbir partinin güdümüne girmez. Valilerin partisi olmaz, olamaz! Kişi valisi olamaz. İktidarın değil, devletin valisi olur. Ancak bütün bu söylemlerimizin ardından yeniden aynı kişilerle benzer temasların yapılması kabul edilemez!
Kamuoyu yolu ile Sayın Valimize soruyoruz: Irlıganlı Mahallemiz için oldukça önemli olan ‘İlk Nar Hasadı’ etkinliği kurumsal ve törensel bir etkinlik midir? Madem il başkanlarının da davet edildiği bir etkinliktir; bizlere neden davet gönderilmemiştir? Onlarca nar bahçesi ve çiftçi emekçimiz dururken neden MHP İl Başkanı’nın bahçesi bu tören için seçilmiştir? Yanınızdaki siyasi kişilerin üzerlerinde yer alan yelekler hangi nedenle ve kimler tarafından verilip giydirilmiştir? Ne yazık ki bu ve daha buna benzer bir çok sorumuzun yanıtsız kalacağını ve yapılan ziyaretin emeği değil siyaseti pekiştirmek amacı ile yapıldığının farkındayız. Yaşadığımız şu günleri görünce kendimize sormadan edemiyoruz: Hukuk erozyona uğradı. Yargı erozyona uğradı. Resmi kurumlar erozyona uğradı. Şimdi sıra devlet adamlığına mı geldi?
Sayın Valimize küçük bir hatırlatma ve bir de tavsiyede bulunmak isteriz. Bir şehrin valisi o ilin en büyük mülki amiridir. Makamınızın, iktidarın gölgesinde ‘sıradan bir memur vali’ haline getirilmesine izin vermeyiniz! Siyasete gönül verdiyseniz takdir eder, muhtemelen iktidar cephesindeki siyasi hamlelerinizi muhalefette olarak yakından takip ederiz. Böyle bir niyetiniz varsa; istifa ediniz ve siyasete atılınız! Sizi partili cumhurbaşkanı atamış olabilir ancak; bulunduğunuz o makam siyaset makamı değildir! İktidarın değil, devletin valisi olunuz. Bunu beceremeyecekseniz tavsiyemizi gözden geçirmenizi öneririz. Çünkü; Cumhuriyet yönetiminde Vali, devletin valisidir. Aynı zamanda, milletin valisidir.
Devletin değil iktidarın adaleti, devletin değil iktidarın yargısı, devletin değil iktidarın polisi derken şimdi de devletin değil iktidarın valisine göz yumacağımızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Ya tüm siyasi partilere eşit mesafede olun; ya da iktidar siyasetinden kopamıyorsanız istifa edin siyaset yapın! Sizi bir an önce silkelenip kendinize gelmenizi ve bir an önce parti sempatizanlığı yapmadan bu şehrin bütün insanlarının valisi olmaya davet ediyoruz.”
Yorumlar
Kalan Karakter: