Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca; 1
Ocak 2019 itibarıyla 25 kuruştan satışı yapılan poşet yasağına dair
değerlendirmelerde bulundu. Karaca, “Meclis’te ormanlara ve milli parklara
enerji projeleri yapma ve şirketlere 2022’ye kadar gönlünce kirletebilirsin
izni veren iktidar, bir yandan da çöp ithalatı yaparak ülkemizi yabancı
ülkelerin çöplüğüne dönüştürüyor ama poşet için vatandaştan para alarak
çevrecilik oynuyor.”
BAKANLIĞA “YEŞİL BADANA” TEPKİSİ
Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen atık ithalatıyla ilgili iddialara istinaden Biçer Karaca’nın yaptığı CİMER Başvurusuna yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye’nin çöp ithalatı yaptığını resmen kabul etmiş ancak rakam vermekten kaçınmıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı bir yandan atık azaltmak için plastik poşetleri paralı yaparken bir yandan da başka ülkelerden çöp ithal edilmesinin gerekçesini ve kaç bin ton çöp alındığını açıklamaya davet eden Biçer Karaca sözlerine şöyle devam etti, “Tüm halk sağlığı risklerine rağmen ülkemizi başka ülkelerin çöplüğü haline getirdiniz ama vatandaşın cebindeki 25 kuruşa göz dikip bir de bunun adına çevrecilik diyorsunuz. Zaten yeşil olan alanlarda millet bahçesi bahanesiyle açılışlar düzenleyerek, siyasi şov uğruna yapılan fidan dikim etkinlikleriyle göz boyayanlar, sizin yaptığınıza dünyada yeşil badana diyorlar. Kendi dönemlerinde artan faili meçhul orman yangınlardan tutun, İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirler başta olmak üzere 50-60 nüfuslu köylere kadar ormanları katleden projelerinden Okluk Koyu’nda yazlık saray için yapılan ağaç katliamına kadar uzayıp gidecek bir listeyle, Ak Parti, karnesi doğa adına kırıklarla dolu bir iktidardır.”
POŞETİ BIRAK ORMANLARA BAK
Karaca, “TBMM’de Sanayi Komisyonu tarafından
kurulan alt komisyonda görüşmelerine başlanan torba yasa önümüze bu kez “Maden
Kanunu ve Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun” adıyla geldi. Bu teklifle ormanlarımız ve milli parklarımızda
yenilenebilir enerji adı altında HES’ler ve Jeotermal Enerji Santralları başta
olmak üzere pek çok enerji projesine kontrolsüzce teşvikler veriliyor.
Yenilenebilir enerji bahanesinin arkasına saklanıp ormanlarımızı ve milli
parklarımızı yok edeceksek bunun adı iklim değişikliğiyle mücadele olmaz.
Ormanlarımız ve milli parklarımız gerek biyolojik çeşitliliğimiz, gerek insan
sağlığı için vazgeçilmezdir, karbon emici özellikleriyle iklim değişikliğiyle
mücadeleye önemli katkı yaparlar. Bırakın enerji veya maden yapmayı gözümüz
gibi korumamız gereken bu alanlara enerji tesisleri kurup; arazi izin bedelinde
yüzde 50 indirim yapıyor, 49 yıllık kullanım izinlerini 99 yıla çıkarıyor,
orman izni olmayan enerji üretim, iletim ve dağıtım tesislerini de izinli hale
getiriyorlar.
YANDAŞLARI DOĞAYI İSTEDİKLERİ GİBİ KİRLETECEK
Dünyada en fazla kamu ihalesi alan ilk on şirketten beşinin Türkiye’den
çıkmasıyla yandaşların kim olduğunun da artık açıkça bilindiğini hatırlatan
Biçer Karaca, “AK Parti iktidarı sürdüğü müddetçe ülkemizin tüm akarsuları,
meraları, ormanları ve tarım alanlarıyla birlikte insanımızın temiz hava hakkı
tehdit altındadır” dedi. Torba yasa teklifinin 44. maddesiyle çevre mevzuatına
uygun atık yönetimi yapmayan tesislere açıkça “2022 yılına kadar istediğiniz gibi
kirletebilirsiniz” denildiğini söyleyen CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel
Başkan Yardımcısı sözlerine şöyle devam etti; “Maaşının yüzde 20’sini vergi
olarak veren asgari ücretli, çevreyi korumak içim poşete de 25 kuruş ödeyecek
ama iktidara yandaş şirketler devlet ihalelerinden kazandıkları milyarlarca
lira yetmiyor gibi ormanları da bedava kullanacak. Vatandaştan toplanan 25
kuruşlar da genel bütçeye gelir kaydedilecek. Paralı poşet ile çevrecilik
bahane, hazineye milyonlarca lira gelir şahane!”