Kutluhan görev yaptığı süre boyunca kamuoyunu meşgul eden uygulamalarını gelin hep birlikte yeniden hatırlayalım. Kutluhan, yaklaşık sekiz rektör yardımcısı ve bir o kadar da genel sekreter değiştirmekle birlikte kadrolu daire başkanlarını da görevden aldı.
Kutluhan yönetimindeki üst düzey yöneticiler, düzmece müstafi raporları düzenleyerek daire başkanlarının kadrolarını almaya çalışıp mobinge uğrattı. Pek çok üst düzey idari personele soruşturma açıp görev yerini değiştirmekle birlikte şehir merkezinden uzak ilçelere sürerek görevlendirdi.
Görev yaptığı yaklaşık beş yıl boyunca üniversite geçmiş dönemlerde sahip olduğu pek çok ulusal ve uluslararası sıralamalarda geri düştü. Bu dönemde üniversite fiziki anlamda da hiçbir kayda değer ilerleme ve gelişme gösteremedi.
Kampüs ve fiziki yerleşim alanları bakımsızlıktan adeta viraneye döndü. Tüm bu başarısızlıkların ve gerilemenin yanında Kutluhan ve yönetimi, ülkeye mal olan yabancı uyruklu öğrencilerin üniversiteye yerleştirilmesinde, kendilerinden para aldıkları iddia edilen öğrencileri sınavı kazanmış gibi gösterdi.
Üniversite içinde düzmece bir soruşturma yaparak tüm süreci hiçbir yetkisi olmayan bir kaç memurun üzerine yıkmaya çalıştı. Üniversite Hastanesinin pandemi döneminde devlet tarafından borçları ödenmesine rağmen 500 milyonun üzerinde borca sokuldu ve sürekli olarak belli firmalardan yüksek fiyatlı satın alımlar yapıldı.
Pandemiye rağmen kendi çalışanlarının maaşlarını ödeyen sosyal tesislerin, otoparkların ve tüm kantinlerin bağlı olduğu iktisadi işletmeyi yaklaşık olarak 80 milyon lira borca ve zarara uğrattığı da iddia ediliyor.
Kutluhan’ın bu kadar borç içinde makam aracı ihtiyacı olmamasına rağmen Togg marka makam aracı aldığı da gelen söylentiler arasında yerini aldı.
Paüsem’e (Sürekli Eğitim Merkezi) atadığı müdür (V.A), müdür yardımcısı (T.B) ve yöneticilerin (E.K) döner sermaye işletmesine öğrenci kurs paraları yatırmayıp başka yollarla tahsil ettiği, online olarak garip kurslar açtıkları (patlayıcı eğitimi kursu vb. gibi) ve bu usulsüzlükleri iç denetim birimi tespitine rağmen Kutluhan’ın ilgili kişilerle alakalı hiçbir soruşturma dahi açmadan olayın üstünü örttüğü de bir başka iddia.
Bir takım üst düzey yöneticilerin yakın akrabaları ve tanıdık kişilerin, eş dost yakınları özel şartlar ile memur ve işçi olarak alındı ve sınavlara ilişkin hiçbir inceleme yapmadı.
Yabancı uyruklu öğrenci meselesi başta olmak üzere, alım satım işlerinin döndüğü bu ve benzeri pek çok usulsüzlük, yolsuzluk, irtikap ve zimmeti içeren tüm iddiaların üzerindeki sis perdesinin gerekli mekanizmaları işleterek kaldırılması adalet ve şeffaflık gereğince yeni yönetimden kamuoyunun beklentisidir.
Tüm bu usulsüzlükler yeni yönetim tarafından üstü kapatılıp görmezden mi gelinecek yoksa iç hukuk, YÖK ve adli merciler mekanizması işletilerek gereken yapılacak mı bunu zaman gösterecek.
Yukarıdaki haberde de söylendiği üzere kamuoyuna mal olmuş ve mal olmamış tüm yolsuzluk ve haksızlık usulsüzlükler yeni yönetim tarafından hukuk sınırları içinde incelenmeli ve suçlulara hukuk nezdinde gereken yapılmalıdır şayet üstü örtülürse bu yönetim de gözden düşer.