Türk kadınını doğrudan etkileyen, kadınların
yasal statüsünü bütünüyle değiştirerek gerek aile içinde gerekse birey olarak
eşit haklar sağlayan düzenlemelerin Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde
gerçekleştiğine dikkat çeken Ök, mesajında şunlara yer verdi:"Türk
kadınına Avrupa devletlerinden bile önce seçme ve seçilme hakkı verilmesini
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz. Kadınların, hayatın her alanında daha
güçlü var olabilmesi için 'kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık' kavramını
ülkemize kazandıran Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip
Erdoğan'ın kararlı duruşu ile bu ilke, 2010 yılında halk oylaması ile kabul
edilerek Anayasa'da yerini aldı.16 yıl önce ve Cumhurbaşkanımız ve eşi Emine
Erdoğan Hanımefendi'nin öncülük ettiği 'Haydi kızlar okula' projesi ile
başlayan süreçte, bugün temel eğitimde kız-erkek oranının eşitlendiğine şahit
oluyoruz. Türk kadını bugün gerek ekonomik yönden gerekse toplumdaki konumu
itibarıyla, 16 yıl öncesinden çok farklı bir noktada. Siyasetten iş dünyasına
daha pek çok alanda kadınlarımızın toplumsal hayata aktif katılım sağlamış durumdalar.
Kadın istihdam oranı bugün yüzde 30'lar seviyesinde. Kadınlarımızın
üniversitedeki okullaşma oranı yüzde 13'lerden yüzde 40'lara yükselmiş durumda.
Bunlar önemli gelişmeler ama yakalanan bu başarılı ivmeyi sürdürmemiz ve bu
oranların en az yüzde 50'yi bulana kadar çalışmamız gerekiyor."
Kadının toplumdaki statüsünün her geçen gün
güçlendiğini ama olması gereken seviyede olmadığını, karar alma
mekanizmalarında daha fazla yer alması için çalışacaklarına vurgu yapan Ök,
"Öğretmenlerde yüzde 56'yı, bankacılarda yüzde 51'i bulan oranların
milletvekilliği, belediye başkanlığı, hakim-savcı mesleklerinde ve özel sektör
yöneticiliklerinde de gerçekleşmesi ana hedefimiz olmalı." ifadelerini
kullandı.