Sendika üyeleriyle birlikte Candoğan parkı önünde basın açıklaması yapan Başkan Hüseyin Özdemir, “İktidarınçocuklarımıza reva gördüğü gelecek kabul edilemez” dedi.
İktidarın çocuklarımızın sağlığını ve geleceğini nasıl hiçe saydığınabugün bir kez daha şahit oluklarını belirten Özdemir, “İşgücü Uyum Programı (İUP) adı altında, okullarımızın en temel ihtiyacı olan temizlik ve hijyen hakkı, sermayenin kar hırsına kurban edilmiştir.
Haftada yalnızca üç gün çalıştırılan temizlik işçileri, kölelik koşullarına mahkûm edilmiştir. Bu koşullarda kim bu işi yapmak ister? Yalnızca çalıştıkları günlerde sigortaları yapılan, asgari ücretin çok çok altında çalıştırılan bu emekçilere biçilen değer, bu bozuk düzenin insan hayatını nasıl değersizleştirdiğinin açık bir kanıtıdır. Üç gün yeter mi? Çocuklarımızın sağlığı bu kadar ucuz mu? Okullarda temizlik bir lüks değil, zorunluluktur! Bir çocuğun sağlıklı bir ortamda eğitim alması, en temel insan haklarından biridir. Fakat hükümet bu sorumluluğu yerine getirmek yerine,geçici ve güvencesiz çözümlerle bizi oyalıyor. Hijyen eksikliği nedeniyle yaşanacak salgın hastalıklar kapıda. Bu, sadece çocuklarımızın bugünüyle değil, çocuklarımızın geleceğiyle de oynamak demektir.
Geçici iş gücüyle değil, kadrolu ve güvenceli istihdamla bu sorun çözülebilir!Çocuklarımızın sağlığını ve eğitim hakkını korumak hepimizin görevi. Veliler olarak, bu soruna sessiz kalmamalısınız! Okullarda hijyenin, sağlıklı içme suyunun ve her çocuğa bir öğün ücretsiz yemeğin sağlanması öğrencinin en temel hakkıdır.Çocukların karşı karşıya olduğu bu sorunları çözmek için sesimizi yükseltmeliyiz. Eğer bugün harekete geçmezsek, çocukların geleceğini kaybedeceğiz” dedi.
“KAYNAKLAR NEREDE HARCANIYOR?”
Tasarruf adı altında, çocuklarımızın sağlığı ve geleceğinin riske atılamayacağını ifade eden Başkan Hüseyin Özdemir, “Sarayın harcamaları, sermayeye verilen vergi afları devam ederken, eğitim bütçesinden tasarruf yapılması hangi akla sığar? Devletin asli görevi, eğitime ve çocuklarımızın geleceğine yatırım yapmaktır. Ancak, milyonlarca lira sarayın lüks harcamalarına, büyük şirketlere teşvikler olarak aktarılırken okullarımıza yeterli ödenek ayrılmıyor.
Bugün hijyenik olmayan koşullarda eğitim gören çocuklarımız, geleceğin yetişkinleri olacak. Bu adaletsiz düzeni kabul edebilir miyiz?Tasarruf adı altında, çocuklarımızın sağlığı ve geleceği riske atılamaz. Eğitim Sen olarak, her çocuğun hijyenik koşullarda eğitim alması için kadrolu ve güvenceli temizlik personeli talep ediyoruz.
Ayrıca, her öğrenciye bir öğün yemek ve temiz içme suyu sağlanması, kamusal eğitimin bir parçası olarak kabul edilmelidir. Bu, çocuklarımızın sadece bugününü değil, yarınını da güvence altına alacak bir adımdır.Bu sorunu hep birlikte sahiplenmezsek, çocuklarımızın sağlığı, eğitim hakkı ve geleceği daha da tehlikeye girecek. Halkımıza sesleniyoruz! Gelin, hep birlikte sesimizi yükseltelim. Kamusal eğitim hakkını savunalım, çocuklarımızın sağlıklı bir eğitim alması için mücadele edelim.
Bu mücadele, yalnızca eğitim emekçilerinin değil, topyekün halkın mücadelesidir. Geleceğimize yani çocuklarımıza birlikte sahip çıkmalıyız. Eğitime bütçe, okullara ödenek talebimizi daha güçlü bir şekilde haykırmak için sizleri de yanımızda görmek istiyoruz.Gelecek çocuklarımızındır, onların hakkını savunmak da bizim görevimizdir!Eğitime Bütçe, Okullara Güvenceli İstihdam! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz, Yaşasın Eğitim-Sen!” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: