(AA)-Görmez, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ)
İlahiyat Fakültesi'nin PAÜ Katre-i Fikir Topluluğu'nun PAÜ Prof. Dr. Hüseyin
Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlediği "Gençlik ve Medeniyet
Tasavvurumuz" konulu konferansa katıldı.
Konuşmasında, İslam dünyasının fikir üretimine
ihtiyacını olduğunu vurgulayan Görmez, "Katrelerden bir umman oluşturarak
fikir üretimine, tefekkür hayatına yön vermeye ihtiyacımız var. Büyük fikirler
akleden kalpten doğar. Bizim sadece kalbe sadece akla ihtiyacımız yok. Bizim
akleden kalbe ve kalbi olan akla ihtiyacımız var." dedi.
Görmez, içinden geçilen zamanların
tanımlanmasında zorlanıldığını belirterek, "İçinden geçtiğimiz bu
zamanlarda en önemli sorunlardan biri kuşaklar arasında büyük uçurumların
meydana gelmesi. Biz büyük bir medeniyetin çocuklarıyız ve bu medeniyet, ancak
nesillerden nesillere aktarılarak süreklilik kazanabilir. Ama eğer nesiller
arasında 100 yıllık uçurumlar oluşursa o takdirde medeniyet, süreklilik
kazanmaz, 14 asırdır devam eden İslam nehri akmaz, insanlığa hayat
vermez." şeklinde konuştu.
"Gençlerden alacağımız dersler olduğunu
düşünüyorum"
"Onun için gençlik ve medeniyet tasavvurumuz üzerinde durmayı tercih ettim. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, biz büyüklerin gençlerden alacağımız dersler olduğunu düşünüyorum. Aramızdaki kopukluğu gidermek, kuşaklar arasında oluşan uçurumları ortadan kaldırmak için bizim sizin sıralarınıza oturup gençleri dinlememiz gerekiyor. Çünkü istikbali kurabilmek için, medeniyeti bir sonraki nesle aktarabilmek için, aradaki uçurumu ortadan kaldırmak için hep birlikte buna çok ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
Teknolojiye karşı olmadığını vurgulayan Görmez, ancak dünyanın bir ekran medeniyetine dönüştüğüne işaret etti.
Görmez, "İnsanlık ekran medeniyetinin önünde sadece pasif birer seyirci. Sadece seyrediyoruz. Dijital devrim, insanın görsel idraki, akli ve kalbi idrakinin önüne geçti, görsel idrak aklın idrakini zayıflatıyor, kalbin idrakini öldürüyor. Görsel idrak sizi hakikatten uzaklaştırır, sadece imaj, sadece görsellik ve görüntü ile karşı karşıya bırakır. Oysa bizim akli idrakimizi ve kalbi idrakimizi diri tutmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.