Hem Türkiye'de hem de dünyada giderek artan, çağın hastalığı kansere laparoskopik (kapalı) cerrahi yöntemiyle ağrısız ve izsiz müdahale ediliyor. Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi bölümüne iştahsızlık, karın ağrısı, kilo kaybı şikayetleri ile başvuran hastaya yapılan endoskopik değerlendirme neticesinde mide kanseri teşhisi kondu ve gerekli ön hazırlıklar yapılarak operasyona alındı.
Pamukkale
Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Ali Kağan Gökakın, yaptığı açıklamada, "Genel anestezi altında
yapılan ve karın üzerinde küçük delikler açılarak iç organların görüntülenmesi
prensibine dayanan bir ameliyat şekli olan" Laparoskopik” ameliyatların
artık birçok kanser hastalıklarında başarıyla uygulandığını bildirdi. Günümüzde
karın içi organlarımızda mide, kolon, karaciğer ve böbrek gibi organların
kanserleri yoğunluklu olarak açık ameliyat yapılmaktadır. Ama ilerleyen
teknoloji ve deneyimler sayesinde bu tür vakalara açık ameliyata gerek kalmadan
laparoskopik cerrahiyle müdahale edilebiliyor. PAÜ
Hastanesinde başarıyla yapılmış olmasının, Türkiye'de tıp bilimi ve sağlık
alanında katedilen mesafenin öneminin çok açık göstergesi" olduğunu dile
getirdi. Kapalı ameliyatların, tüm dünyada hekimler ve hastalar tarafından çok
tercih edildiğini vurgulayan Gökakın, sağlık kuruluşunda belli bir teknik alt
yapının gerekliliği yanında, operasyonu yapacak
ekibin de deneyim sahibi olması gerektiğini bildirdi." dedi.
Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Muhammed Raşid Aykota yaptığı açıklamada,
mide kanserinin özellikle son yıllarda sigara, beslenme alışkanlıkları ile
ortalama yaşam süresinin uzaması, tanı yöntemlerinin artması ve düzenli sağlık
kontrollerine ağırlık verilmesi gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak görülme
sıklığının arttığını söyledi. Tıpta teknolojinin sunduğu imkanlar sonucunda
geçmişe oranla çok daha erken evrede tanı konulduğunu ifade eden Aykota, mide
tümörlerinin tüm dünyada 2. sıklıkta rastlanan tümörler olduğunu dile getirdi. Mide tümörünün, kilo
kaybı, karın ağrısı, iştahsızlık ve kusma gibi şikayetler ile kendini
gösterdiğine işaret ederek, zamanında ve uygun tedavi yapılmadığında ölümle
sonuçlandığına dikkati çekti. Kapalı cerrahi ile kötü huylu mide tümörü ameliyatlarının
artık PAÜ Hastanesinde de başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini"
açıklayarak şunları da kaydetti: "Ülkemizde son yıllarda tüm dünyada
olduğu gibi cerrahi işlemlerin kapalı yani laparoskopik
yöntemlerle yapılması, hem hasta konforu açısından hem de ameliyat sonrası
iyileşme döneminin kısalığı ve iş gücü kaybının az olması nedeniyle tercih
edilmektedir. Kapalı yöntemlerle kalın
bağırsak kanserleri dahil, çok sayıda ameliyat hali hazırda zaten ülkemizde ve
kliniklerimizde başarıyla yapılmaktadır. Biz, Japonya ve Amerika'da son
yıllarda başarıyla yapılan yöntemi Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Genel
Cerrahi Kliniğinde gerçekleştirdik, Total Gastrektomi operasyonu sonrası
hasta 7. Gün sağlıklı bir şekilde taburcu edildi.
Gökakın, "kapalı cerrahinin
hasta açısından özellikle operasyon sonrası riskleri minimum düzeye
düşürdüğünü, iyileşme hızını artırdığını, hastanın kısa sürede sosyal yaşama
dönmesine imkan verdiğini" ifade etti. Her hastanın bu tedaviye uygun
olmadığının altını çizdi ve ameliyat öncesi yapılacak değerlendirmede tümörün
evresine ve hastanın genel durumuna göre karar verildiğini söyledi.