Denizli'de bir iş yerinde meydana gelen olayda işçiler arasında 'patron' olarak tanınan işverenin öğretmen babası D.A., Ramazan ayında iş yerine geldiğinde, ayağı kırılmış bir sandalyenin dışarıda olduğunu görünce öfkelendi. İşçilere sandalyeyi kimin oraya koyduğunu soran D.A. 'bilmiyoruz' cevabı üzerine, iddiaya göre, "Ben dürüst insanlarla çalışmak istiyorum, defolun gidin, benim sizin gibi insanlarla işim olmaz" dedi. Dükkana gelen iş yeri sahibi ise, işçilerle idari kısımda konuştu. Babası da, oruçlu olan işçilerin iş başına dönmelerini söyledi. Oruçlu olan işçiler görev başına döndü. Yaklaşık 10 dakika sonra işverenin öğretmen babasının hakaretlerini hazmedemeyen bir işçi iş yerini terk etti.
İşveren, işçi hakkında devamsızlık tutanağı tutarak iş akdini feshetti. Tazminat hakkını almak için hukuk mücadelesi başlatan işçi Denizli 2. İşçi Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, 2 bin 400 liralık brüt kıdem tazminatının akdin feshi tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmetti. Mahkeme ihbar tazminatı talebinin reddine, davacının kıdem tazminatı bakımından fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına hükmetti.
Davacı avukatı kararı temyiz edince devreye
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi girdi. İşçiyi haklı bulan
daire, davalının babasının öğretmen olmasına rağmen davalı iş yerinde davalı
oğlundan daha çok yetkiye sahip olup işveren vekili olarak kabul edilmesinin
gerektiğine hükmetti. Kararda şu ifadelere yer verildi:"İşçiler arasında
'patron' olarak bilinen davalının davacının da aralarında bulunduğu işçilere
sarf ettiği sözleri iş sözleşmesinin feshi anlamına geldiği ortadadır.
Davacının iş yerinden ayrılmasından sonra işveren tarafından işe
gelinmediğinden bahisle tutulan devamsızlık tutanakları hukuki değer taşımaz.
İş akdinin işveren tarafından haksız şekilde sonlandırıldığı anlaşılmakla davacının
1 yıl 4 ay 7 gün hizmet süresine göre kıdem ve ihbar tazminatı alacağı
bulunduğu, mahkemece kıdem tazminatına hükmedilmiş ise de olaydan sonra
davacının 10 iler dakika daha iş yerinde durduktan sonra oradan ayrılmış olması
işi kendisinin bıraktığı şeklinde yorumlanarak ihbar tazminatı talebinin reddi
isabetsiz olmuştur. Ayrıca davacının 14 iş günü yıllık ücretli izni bulunduğu,
izin kullanıldığının veya bedelinin ödendiğinin davalı tarafça belgelenmediği
de ortadadır. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin
istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, yerel mahkemenin kararı ortadan
kaldırılmıştır. Davanın kabulüne, ihbar ve kıdem tazminatının feshi tarihinden
itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan
alınarak davacıya verilmesine, Davacının kıdem ve ihbar tazminatı bakımından
fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına hükmedilmiştir."
Yorumlar
Kalan Karakter: