Pamukkale Üniversitesi Bilimsel Araştırma
Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen 2018ARKE001 numaralı “Deneysel
Arkeolojide Prehistorik Denizcilik Uygulamaları” konulu projesi ile denizcilik
nasıl bir coğrafyada gerçekleştiriliyordu, denizcilik etkinliklerinde ne tür
araçlar kullanıldı gibi soruların yanıtlarını arayan Öğr. Gör. Koray Alper, bu
proje ile aynı zamanda primitif deniz aracı yapımı aşamasını ve bu deniz aracıyla
seyahat aşamalarını da inceliyor.

Prehistorik Denizcilik Uygulamaları adlı
projenin yürütücüsü olan Öğr. Gör. Koray Alper gerçekleştirdiği çalışma
hakkında şöyle bilgi verdi: ‘‘Araştırma konusu olan tarihlerin Batı Anadolu
için Neolitik Dönem olarak, popüler tanımıyla da Cilalı Taş Devri olarak
bilinmektedir. Projemizin ilk etabında, o dönemde Anadolu kıyıları ile Ege
Adaları arasında denizcilik faaliyetleri yapıldığına ilişkin verilere dayanarak
bu faaliyetlerin nasıl yapıldığına, ne tip deniz araçları kullanıldığına
ilişkin teorik tezler inceledik. Bu tezlerden biri olarak ağaç tomruğunu
dönemin teknikleri ile kano haline getirmek ve kanonun o çağlarda deniz
ticaretinde kullanıldığını doğrulamak ve denizde kullanılırlığını deneyimlemek
oldu.’’

İnsanlığın ilk olarak sazlıklardan deniz aracı
yaptığını, sonraki dönemlerde dalgalara ve rüzgâra dayanıklı, kargo taşımaya
imkân veren tekneleri geliştirdiğini anlatan Öğr. Gör. Alper, ‘‘İnsanların
kütüklerin üzerinde yolculuk ettiğine ilişkin fikirler vardı. Bunun doğru
olmadığını ilk denememizde gördük. Önce ham tomruğu suya attık, üzerinde kürek
çekmek mümkün değildi. O dönemde obsidyen veya çakmaktaşı dışında tekne
yapımında kullanılacak malzeme yoktu. Taş aletlerle kütüğü işlemek için yakma
tekniğini uygulamaya başladık. Kayın ağacı kütüğünün içinde kontrollü ateş
yakarak köz sönmeden ucuna keskin taşlar bağlanan baltalarla oyma işlemine
geçtik. Ateşi orta kısımda yakıp kenarlara aktardık, fazla yandığını
düşündüğümüz yerleri kazıdık ve suyla soğutarak kontrol ettik.’’

Urla’dan Adalara Seyahatler Gerçekleştirecekler
Projenin ikinci etabında, yaklaşık 2 ay süren çalışmamızın sonucunda 4 metre uzunluğunda, 95 santimetre enindeki kütüğün tekne formuna getirdiklerinin bilgisini veren Öğr. Gör. Alper, ‘‘Közün karşısında çalışmak çok kolay olmadı, aletlerin ilkel olması nedeniyle de çeşitli zorluklar yaşadık. Çalışmamızda gönüllü olarak bize destek veren herkese buradan teşekkürlerimi iletiyorum. Bu çalışma multidisipliner bir çalışma olduğu için maddi veya lojistik anlamda desteğe ihtiyacımız olduğunu, bu doğrultuda sponsorluklara da açık olduğumuzu ayrıca belirtmek isterim. Çalışmamızın oyma işlemi bittikten sonra tekneyi denize atıp dengesini kontrol edeceğiz. Gerekirse yandan bir denge çubuğu ekleyeceğiz. Bu tekneyle gelecek yaz Urla kıyı şeridinde ve açıklarında bulunan adalar etrafında üretmiş olduğumuz ilkel kanonun performans denemelerini gerçekleştireceğiz.’’ şeklinde konuştu.

Çalışmalarında hiçbir desteğini esirgemeyen Pamukkale Üniversitesi idari ve akademik birimlerine, çalışmalarını lojistik olarak destekleyen ve merkezi İzmir Urla’da bulunan 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneğine ve çalışmayı değerli katkıları ile sürekli olarak yönlendiren bilim insanlarına, proje gönüllülerimize, danışmanlığını üstlenmiş olduğum öğrencilerine teşekkürlerini sunan Öğr. Gör. Koray Alper, projenin tamamlanmasının ardından tüm aşamaları içeren bir yayın çalışması yapacağını da sözlerine ekledi.

Yorumlar
Kalan Karakter: