Romanyadayım bir hemşerimin fırınına sık sık takılıyorum.Yine bir gün oradaydım.Fırında kuyruk vardı.Bazı kişiler kuyruğa girmeden ekmek alıyorlardı.Kuyruktakilerde itiraz ediyorlardı, hemşerimiz müdahale etti.Hemşerimizin etrafına yedi sekiz kişi toplandı
.Bunu görünce hemşerimizin yanına gittim.Hemşerimizin ustası da geldi.üç kişi olduk.Diğerleri çok.Hemşerimize saldırdılar,bizde karşılık verdik.Üç beş dakika sonra baktım ki meydanda usta ile ben kalmışız. Kendisi için kavgaya girdiğimiz hemşerimiz fırına kaçmış kapılarıda kapatmış. Neyse vurulduk vurduk kuyruktakiler araya girdi kavga bitti.Hemşerimiz demesin mi ya sana ne oluyor ortalığı karıştırıyorsun.
Yine Rusyadayım yıl 98 idi. Ortalık bela kaynıyor.Günde üç beş kişi geliyor.Haraç istiyor para istiyor ekmek istiyor. İstiyorlarda istiyorlar.Versen biteceksin vermesen bela dolu.Vermiyoruz vermeyince başlıyor tantana bazılarıyla vuruşuyoruz.Dövüyoruz dövülüyoruz.Biz beş altı kişiyiz.Acak bu tür kişiler gelince bizimkiler hemen fırının en dibindeki mutfak olarak kullandığımız yere kaçıyorlar.
Bir gün sordum len olum fırın sizin fırını önce siz koruyacaksınız.Neden? Bu adamlar gelince mutfağa kaçıyorsunuz diye sordum. Abi kaçmayalım da dayak mı yiyelim dediler.Hem sen onlara karşı duruyorsun diye cevap verdiler.
Hayatım boyunca acı şekilde öğrendiğim;
1-Yanındakileri denememişsen onlara güvenipte yola çıkma.
2-Etrafındakilerden çok konuşanlara daha çok dikkat et.Önce onlar satıyor.
3-Etrafındakilere bakıpta yalnız kalmandan dolayı yolundan vazgeçme.Sonra etrafındakiler seni görüp sana tabi oluyorlar.İşte o zaman onları sende kullanabiliyorsun.
4-Korkmak ayıp değil.Korktuğun için hedeflerinden vazgeçmen ayıp.Korku iyi birşey seni tedbirli olmaya sevkediyor. Gerçek anlamda korku gücüne güç dikkatine dikkat katıyor.
5-Korkunun ecele faydası yokmuş. Herşeye rağmen yoluna devam ettiğinde hayat daha değerleniyor dahada güzelleşiyor.
Bütün korkularının kendilerini vazgeçiremediklerine selam olsun.