Bir ömür geldi geçti.
Bazan ölü bir denizdi.
Bazan fıtına, boran.
Bazan umuttu.
Bazan korku ve endişe.
Bazan varlık bazan yokluk.
Çoğunlukta sevmek ve sevilmek arzusu.
Sözün özü her şey vardı.
Hayatımda zengin olamadım.
Hep beni zenliğin kıyısından döndürdüler. Ne gam.
Mevki makam ve rütbelere hiç talip olmadım.
Ya layık değilsem ya yapamazsam diye hep korktum.
Gel denildiğinde yapabildiğimin en iyisini yapmaya gayret ettim.
Yapıp yapamadığımı hala bilemiyorum.
Guruba karşı bu son bahçelerde vakti beklerken yaşadıklarımdan memnun olduğuma karar verdim.
Her şey bir yana
Türkü sevdim.
Ülkücülük rütbesini gögsüme nakışladım.
Bunlar benim çok çok memnun olmam için yetti ve onurlandırdı.
Daha ne isteyebilirdim ki.
Artık bu son bahçelerde emanetin emin ellerde olduğu umudunda olarak günün batmasını beklemek gerek.