Azılı bir kumarbaz yakalanır. Ceza evine getirilir. Azılı olduğu kadarda meşhurdur. Ceza evi müdürü emir verir bunu diğer mahkumların yanına koymayın filanca da kumardan tutuklu onun yanına koyun. Yalnız yanlarında kumar oynayacakları bir şey bulunmasın ve de takip edin der.
Bir kaç gün sonra anlaşılırki bir şekilde kumar oynuyorlar.Baş edilemez.
Müdür gurur meselesi yapar ve emir verir anadan doğma soyun hücrede hiç bir şey bırakmayın der.
Takibe devam ederler.
Bir kaç gün sonra kumarbazlar bir o duvara bir duvara koşuşmaya başlarlar. Gardiyanlar pür dikkat takip ederler. Hiç bir şey duyamazlar göremezler anlıyamazlar. Sorularına ıvır zıvır cevaplar alırlar.
Müdür bunları çağırır.
Siz ne yapıyorsunuz diye sorar.
Cevap yok tabi.
Kumarbazları konuşmazlarsa bodrumdaki pis ceza koğuşuna ayrı ayrı atacağını söyler. Eğer konuşurlarsa cezalandırmayacağını bazı kolaylıklar sağlayacağını söyler.
Kumarbazlar bunu göze alamazlar konuşurlar.
Hücrede bir sinek peydahlandı bizde duvarları paylaştık sinekle kumar oynuyorduk. Sinek kimin duvarına konarsa o kazanıyordu derler.
Bu kumarbazlar gibi bazı insanlar bazı parti yöneticileri illa her şeye doğru yanlış farketmeden muhalefet ediyorlar. Bundanda bir türlü vaz geçmiyorlar.
Atalar boşuna dememişler huy canın altında can çıkmayınca huy çıkmaz diye.
Yalnız bu arada tabi kervancıda bunlara alışkın o da bir şekilde kervanı yürütüyor.