İnsanımızın ve toplumumuzun en sinsi düşmanı, kadın ve erkek ayrışması ve ayrıştırılmasıdır.
İlerde çok büyük sosyal ve ahlaaki yıkımlara sebeb olacaktır.
En başında aile kurumu yok olacaktır.
Cinsler arasında onulmaz yaralar açılacaktır.
Maalesef bu hususta yangına körükle koşuyoruz.
Cinsler arasındakı samimiyet ve yakınlık korunmalı birbirlerinin düşmanı değil tamamlayıcısı olduğunun farkına varılmalıdır.
Aile kurumunun ayakta kalması içinde herkes üstüne düşeni yapmalıdır.
Lezbiyenliğin ve homoseksüelliğin önemli sebeblerinden birisi belkide başlıcası bu cinsler arasındaki mücadele ve soğukluk ile her cinsin kendi arasındaki yakınlaşmadır.
Seksen dört milyonluk bir ülkede istenmeyen ancak vuku bulan münferit olayların insanları ve toplumu etkilemesine ve zehirlemesine fırsat verilmemelidir.
Bu konuda basın ve yayın bu ülkede yaşayanları birbirine düşman etmekle görevli gibi çalışıyor.
Unutmayalımki aradaki kırgınlıklar arttıkça çekişmeler ve istenmeyen olaylar artar.
Aksi yapıldığında yani insanlar ve cinsler arasındaki çekişmeler azaldıkça olaylarda azalır.
İnsanların duygu ve egoları körüklenmemelidir. Zararını herkes çekecektir.