Önümüzde bizi bekleyen çok zorlu günler var. Elbette Allahım göstermesin ancak bizi bizle vuruşturacaklar.
İki olay çok dikkatimi çekti.
Türkan Saylanın adının Merkezefendide bir parka verilmesinde bir partide bulunan eskimiş pörsümüz milliyetçilerin tutumu.
Kendine göre ulu milliyetçi birinin Kavalayı savunması.
Diğer bir çok işaretler var tabiki. Doların anlamsiz yükselişi ve dolardan çok daha fazla fiyatların yükselmesi gibi.
Bazılarının dediği gibi bizi şununla bununla savaştırmayacaklar. Çünkü Türkiyeyi küçük bir ülke ile savaştıramazlar. Türkiyeyi dengi bir ülke ile savaştırdıkları takdirde sonuç kontrol edilemez.
Onun için bizi bizle savaştıracaklar.
Bizi bizle yıkmak istiyorlar.
Bir tecrübeleri ve tabanlarıda var. 1980 öncesi neredeyse bizle bizi işgal edeceklerdi. Ülkücülerin fedakar direnmesi ve ordunun yönetime el koymasıyla bu iş ertelendi.
1980 den sonra epey tecrübe kazandılar. bir kaç yönlü çalışıyorlar.
Bir yön Fetö denendi. Tutmadı.
Gezi hareketi dendi bütün Türkiyeden insanlar İstanbula yığıldı. Devlete direniildi ortalık savaş alanına çevrildi. İstanbulda kaos oluşturup kaosu başka illere de yaymak istendi, halkın sağ duyusu sayesinde buda tutmadı.
Şimdi mutfağı ve adaletide oyuna sokarak yükleniyorlar.
Siyahı beyaz, beyazı siyah göreceğiz.
Neticede hesaplar önümüze konulanı yememiz üzerine.
Neden susun?
Susmazsanız etrafınızı dinleyemezsiniz.
Dinleyemezseniz ne olup bitiyor anlıyamazsınız.
Şimdi susma dinleme ve anlama zamanı.
Anlayınız, neyin ve kimin ne olduğunu öğrenin.
Ondan sonra ne yapacağınızı kararlaştırınız.
Hedeflerinizi ve güvenebileceklerinizi de tesbit ediniz.
Yani mücadeleye kendinizi hazırlayınız.