Türk Dünyasının derdi çok ama çok büyük.
Herkes Türk Dünyasına düşman olmak için sıraya girdi.
Ta batıdan abd.
Ta doğudan çin.
Hemen doğumuzda iran.
Hemen batımızda yunan ve abileri ve balkanlar.
Şimdilik Rusya’yı saymıyorum. Bize ihtiyaçları var. Tabi bizimde onlara ihtiyacımız var.
Bizde halk dış dünyayı gündemine almaya hala alışamadı.
Halbuki Türk Dünyası eski Dünyanın tam ortasında.
Ticaret yollarına harp yollarına, ulaşım ve kültür yollarına hakim. Üstelikte enerji deryasının üstünde veya yanında oturuyor.
Birde tarihi ve dini düşmanlıklar var.
Bu sebeple herkesin gözü bizde.
Fırsat kolluyorlar.
Bunlar açıktan bir şey yapamazlarsa yer altına iniyorlar.
İçimizden bazılarını devşiriyorlar.
Ekonomimizle oynuyorlar.
Kültürümüzle oynuyorlar.
Ahlakımızla oynuyorlar.
Nüfusumuzla oynuyorlar.
Çoğu zaman başarılı oldular.
Cumhur ittifakından sonra vıyaklamalarından vites büyütmelerinden, açık söylemlerinden anlaşıldığı kadarıyla eskisi gibi başarılı olamıyorlar.
Türkiye bunlarla mücadele içinde, bu mücalenin içinde
bazı arkadaşlar görüyorumki kafayı Ak partiye takmış durumdalar. Halbuki Ak parti bir iç mesele.
Ak parti problemi Türk Dünyasının problemlerinin binde biri bile değil.
Bu demek değilki ben Ak partiyi aklıyorum. Ak parti ter temiz.
Ak partinin verdiği veya vereceği zarar her zaman tamir ve telafi edilebilir.
Vatandaşın verdiği karar böyle. Vatandaşa saygı duyulup sabır edilmeli. Zaten Ak parti değil ama Cumhurbaşkanlığı kabinesi Cumhur İttifakı çerçevesinde kontrol edilmektedir. Önemli olanda bu..
Bu sebeble daha önce yazdığım gibi, Türk Dünyasını göz önüne alarak hesaplaşmam gerekirse mahalli seçimlerde yapacağım.
Türk Dünyasının geleceği açısından benim için birinci problem yukarıda saydıklarım ve onların içerdeki uzantıları onlarla söylem birliği yapan Millet İttifakı partileridir.
Çünkü Millet İttifakına yetki verildiğinde batıdaki düşmanların söylemleri büyük oranda hayata geçirilecektir.
Millet İttifakının yaptığı yıkımın tamiride telafiside çok zor olacak ve uzun yıllar alabiledektir. Allah korusun telafisi ve tamiri mümkün olmayadabilir.
Bu da Türk Dünyasının yeniden asırlarca karanlığa gömülmesi demek olur.
Tabi bu benim gördüğüm.
Herkes istediği gibi görmekte serbesttir.