Ülkücü düşünce, Ülkücü hareket ve Ülkücü Toplum hiç kimsenin ki bu Sn. Devlet Bahçeli dahi olsa, tahakkümü ve sahipliği altında olmamalıdır.
Her Ülkücünün Ülkü düşüncede, Ülkücü harekette ve Ülkücü tolumda hakkı ve yeri vardır. Bu hakkın kabulü ve gerekli değerin gözetilmesi gerekir. Ülkücü düşüncede, Ülkücü harekette ve Ülkücü toplumda ortak aklın ve ortak hareketin sağlanması gerekir.
Görülüyor ki Ülkücü toplumun içinde çok değişik düşünceler vardır. Bu değişik düşünceler Ülkücü hareketin tekerinin önündeki taşlar vazifesini görüyorlar. Bu taşlar kaldırılmalıdır.
Eşyanın tabiyatı, doğanın kuralları gereği Ülkücü toplumunda bir yönetim mekanizması olacaktır.
Neticede bir yönetenler birde yönetilenler olacaktır.
Yönetilenler yönetenlere saygılı ve sadık olacaklardır.
Yönetenlerde yönetilenleri sevecekler gereken değeri vereceklerdir.
Yönetenler bulundukları yerin kendilerininmiş gibi düşünmeyecekler yönetilenlere de kullarıymışlar gibi bakmayacaklardır.
Yönetenlerin en önemli görevi başta kendileri olmak üzere ülkücü toplumda el birliğini gönül birliğini ve düşünce birliğini sağlamaktır.
Yoksa değirmen atı gibi dönülür durulur.