Afyon’un kaymağı bir de haşhaşı,
Kütahya’dan çıkar seramik taşı,
Bilecik’te durdu Kayı kolbaşı,
Samsun’da tütünü kıranı gördüm.
Manisa’da yeşil üzüm bağları,
İzmir’le arasında Bey Dağları,
Aydın dağlarında zeytin yağları,
Nevşehir’de Bektaş Eren’i gördüm.
Balıkesir ufuk açtı önümde,
Dostluk kurdum, can taşırım canımda;
Paşa Cami hâtırası yanımda,
‘Hoş mu erim?’ diye soranı gördüm.
İstanbul’un altın gibi boğazı,
İnsanı çekiyor Antalya yazı,
Sivas’ta kış günü yedim ayazı,
Dört Eylül’ü hayra yoranı gördüm.
Yalova’da Atatürk’ün köşkü var,
Temelinde yeşil çınar aşkı var,
Muğla’da da zeybeklerin meşki var,
Diz kırıp bir selam vereni gördüm.
Malatya’nın kayısısı bal imiş,
Isparta’nın tarlaları gül imiş,
Konya’da tasavvuf dokuz kol imiş,
Kırşehir’de saza vuranı gördüm.
Karabudak bu vatanın âşığı,
Çamdan hazırlanmış bebek beşiği,
Cumhuriyet, memleketin ışığı,
Yurt için mezara gireni gördüm.
17.11.2020 F.K. (KARABUDAK)