Yukarıdaki yazılarımızda “Hacı Baktâş-ı Velî, asitanesinde (üniversitesinde) yetiştirdiği dervişlerini irşat ve gaza mefkûrelerini yerine getirmeleri vazifesi ile sınır boyları ve serhat bölgelerine göndermiştir” demiştik. 1071 yılından 1300 yıllarına kadar Denizli Bölgesi Bizans İmparatorluğu ile Selçuklu Devleti arasında serhat şehridir.
İşte bunları bilen Hacı Bektâş-ı Velî’nin işareti ve vazifelendirmesi üzerine Tavas-Tekke köyde türbesi olan, talebesi ve halifesi Sarı İsmail Sultan, 1270’li yılların sonunda Tavas Bölgesi’nde Pir Hacı Bektaş Velî’nin fikir ve düşünceleri doğrultusunda çalışmaya başlamıştır.
Yine Pamukkale-Gökpınar Mahallesi, Tekke köyüde türbesi olan Hacı Şemseddin Baba veya Bostancı Baba, Denizli Bölgesi’ne gelip yerleşmiş ve Pir Hacı Bektaş Velî’nin fikir ve düşünceleri doğrultusunda çalışmaya başlamıştır.
Hemen bunların arkasından Çivril’de türbeleri olan Beyce Sultan ve Habib-i Acemî, Çal-Çivril Bölgesi’nde faaliyet yürütmek üzere Çivril Bölgesi’ne mekân tutmuşlar, Çal ve Çivril ovaları ve çevresindeki Yörük-Türkmen topluluklarının eğitim ve öğretim ihtiyaçlarını karşılamışlardır.
Abdal Musa’nın Mürşidi olduğu söylenen Yatağan Baba da Acıpayam Ovası’na yerleşmiş ve Acıpayam Ovası ve çevresindeki Yörük-Türkmen topluluklarıyla meşgul olmuş, onların yaşamlarını kolaylaştırmıştır.
Bazı çevreler tarafından Bektâşîliğin “pir-i sanisi” kabul edilen, Bektâşîliğin en etkili yol büyüklerinden olan Abdal Musa da Denizli’ye gelip tekke açtığı ve bir müddet Denizli’de faaliyet gösterdiği düşünülmektedir.
Bektaşi çevrelerde saygı ve hürmet gören, Pamukkale-Karataş köyünde türbesi olan ve 17. yüzyılda yaşadığı bilinen Sarı Kazak Abdal Sultan ve Pamukkale-Cankurtaran kasabasında türbesi olan yine 17. yüzyılda yaşadığı bilinen Teslim Abdal Sultan Denizli Bölgesi’nde faaliyet yürütmüştür.
Yine Karaca Ahmet Sultan, Sarayköy-Kumluca köyünde; Koyun Baba, Kale-Çamlarca (Teyner) köyünde; Sultan Sarı Baba, Sarayköy-Tekke köyünde; Dümülcü sultan, Çal-Çakırlar köyünde; Taşkın Baba, Acıpayam-Alaeddin kasabasında; Hüsameddin Dede, Baklan ilçesinde ve adını burada sayamadığım diğerleri Denizli Bölgesinin vatan edinilmesi ve buraya yerleşen Yörük-Türkmen toplulukların her ihtiyacının karşılanmasında çalışmış ve hayatlarını onlara adamış onlarca Horasan Ereni ve Hacı Bektâş dervişi bulunmaktadır.
Bu konularda araştırma yapmış olan Batılı araştırmacı F. W. Hasluck (1878-1920), “Bektaşilik İncelemeleri” adındaki eserinde, yukarıdaki Bektâşî dervişlerinden birkaçının ismini de saydıktan sonra “…Tavas, burada Hacı Bektaş’ın halifelerinden Sarı İsmail Sultan metfundur. Denizli, halen veya vaktiyle mühim bir Bektâşî merkezi olduğu anlaşılıyor…” demektedir.
Evet, bizim de araştırmalarımıza göre Batı Anadolu Bölgesi’nde yer alan Denizli, uzak tarihte ve yakın tarihte “Bektâşîlik Düşüncesi ve Yolu” için merkez vazifesi üstlenmiş bir şehirdir.” Çünkü Bektâşî çevrelerde saygı gören ve bilinen bu kadar çok Hacı Bektaş Dervişi başka bir vilayette yoktur.
Sağlık ve esenlikler diliyorum.