Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Mevlid kandili önemi ve fazileti islam alemi için tek değil bütün kainat ve herşey için çok önemlidir. Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan bu gecenin faziletide bir o kadar büyük ve önemlidir. Mevlid gününün ve gecesinin şerefi ve kıymeti çoktur. Peki mevlit kandilinin özel ve anlamlı kılan nedir denildiğinde dünyanın doğusunu ve batısını aydınlatan bir nur ki Kuranı kerim’de Enbiya suresi 107. ayet’te Yüce Allah buyurur ki: وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ Anlamı (Ey Muhammed!) biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.) Evet bu ayete bakılarak bu gecenin ne kadar önemli olduğunu görürüz. O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti. Mevlid, doğum zamanı demektir. Sevgili Peygamberimiz (sas)’in dünyaya teşrif ettikleri (20 Nisan 571, Pazartesi) Rabiülevvel ayının 12. gecesidir ki buna Mevlid–i Nebi (Kutlu Doğum) denir. Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan’a denk gelen gece idi.
وَيَوْمَ نَبْعَثُ ف۪ي كُلِّ اُمَّةٍ شَه۪يدًا عَلَيْهِمْ مِنْ اَنْفُسِهِمْ وَجِئْنَا بِكَ شَه۪يدًا عَلٰى هٰٓؤُ۬لَٓاءِۜ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَانًا لِكُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرٰى لِلْمُسْلِم۪ينَ
“Kıyâmet günü her ümmetten, kendileri hakkında şâhitlik yapacak bir şâhit getireceğiz. Seni de bu ümmete şâhit tutacağız. Rasûlüm! Biz sana bu kitabı her şeyi açıklamak üzere, bir de onun Allah’a teslim olanlara doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve müjde olması için indiriyoruz.” (Nahl Su/89. Ayet
Kâinat ve beşeriyetin yüzyıllardır yolunu gözlediği o Peygamberler Peygamberi (sas)’nin doğum günüdür. Peygamber efendimiz Rebiülevvel ayı içerisinde Mekke’de dünyaya gelmiştir. Hz peygamberimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesselem dünyaya geldiği gece müthiş alemetler kendini göstermiştir.
Sâve Gölünün suları bir anda çekiliverdi. Ateşe tapanların bin yıldır aralıksız yanmakta olan ateşleri hiç sebepsiz sönüverdi. Asırlardır kupkuru olan Semâve Vadisi, seller altında kaldı. Gökyüzünden onlarca yıldız kaydı. Kisrâ’nın saraylarından ondört burc kendiliğinden yıkıldı. Kâbe’deki putların pek çoğu baş aşağı devrildi. Şeytân, ölesiye çığlık kopardı. Daha ne gizemli olaylar iç içe ve peş peşe yaşandı. Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir peygamber idi.
اِنَّٓا اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَٓا اَرٰيكَ اللّٰهُۜ وَلَا تَكُنْ لِلْخَٓائِن۪ينَ خَص۪يمًاۙ
“Rasûlüm! Doğrusu biz, ilâhî gerçekleri ortaya koyan bu kitabı sana, insanlar arasında Allah’ın gösterdiği şekilde hüküm verebilesin diye indirdik. Sakın, hâinlerin savunucusu olma!” ( Nisâ / 105. Ayet)
İslam tarihinde reblülevvel ayının önemli bir yeri vardır. Bugünkü İslâm ülkelerinde Peygamberimizin doğumunu yâd etmek, ona salât-selâm getirmek maksadıyla çeşitli dillerde okunan mevlidler vardır. Gözümüzün Nuru, Gönlümüzün Sürûru Efendimiz (sas) Hazretleri’nin doğum günü münasebetiyle bizlere düşen vazifelerin ön önemlisi ise, herhalde O’nu her yönüyle daha iyi anlamaya ve O’nun, insanlığa tebliğ ettiği esasları kavramaya çalışmak olmalıdır.
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَل۪ينَ اِلَّا مُبَشِّر۪ينَ وَمُنْذِر۪ينَۚ فَمَنْ اٰمَنَ وَاَصْلَحَ فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
“Biz peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Dolayısıyla kim iman eder, hâlini ve yolunu düzeltirse onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.” ( En'âm / 48. Ayet )
Mevlid gecelerinde toplanarak, mevlid kasidesi okumak, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmak, böylece, o gecenin şükrünü yerine getirmek müstehaptır. Salihlere elbise ve benzeri hediye vermek, bu geceye hürmet etmek olur. Bunları Allah rızası için yapmak çok sevap olur.
Ebu Hureyre Radıyallahu anh’dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;
” Bir grup bir mecliste otururlarda sonra Allah Teala’yı zikretmeden ve peygamberine Salavat-ı şerife okumadan ayrılırlarsa o meclis onlara kıyamet gününde ancak bir pişmanlık olur.” (El-Hâkim, el-Müstedrek ale’s-Sahiheyn, c.1. s. 668. H.No; 1810.)
İşte bu geceye Veladet-i Nebi Gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.
Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin. Âmin.Mevlid kandiliniz mubarek olsun…