İŞ ADAMLARINI “tünele doğru yaklaşan lokomotif kondüktörleri” olarak tanımlayan Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci, tünelin sonundaki ışığı henüz göremediklerini belirtti.
Belirli Olan Tek Şey Belirsizlik
2015’teki seçim döneminin ve Türk Lirası’ndaki değer kaybının şirketleri çok yıprattığını belirten Keçeci, “Özel sektör şirketlerinin bilançoları, TL’deki değer kaybından çok olumsuz etkilendi. Kur farkı, yükselen faizler ve yükselen enerji maliyetleri üzerine bir de asgari ücrette yapılmak istenen artış, zaten bir durgunluk döneminde olan şirketlere ciddi bir darbe vuracak. Şu anda hiçbir şirket bütçe yapamıyor çünkü Rusya ile olan kriz sebebiyle enerji politikamızın ne olacağı, elektrik ve doğalgaza ne kadar zam geleceği belli değil. Diğer taraftan asgari ücretle ilgili belirsizlik hala sürüyor. Asgari ücrette yapılacak zammın ne kadarı işverene maliyet olarak yansıyacak belli değil. Kısacası, belirli olan tek şey belirsizliğimiz.” şeklinde konuştu.
Son 15 Yılın Emekleri Boşa Gidecek
Asgari ücret komisyonu 3. toplantısını 18 Aralık’ta gerçekleştirecek. İşveren ve işçi taraflarının yoğun baskıları devam ederken Hükümet çözüm arayışlarını sürdürüyor. Asgari ücrette gerçekleştirilecek artışın bir domino etkisi ve zincirleme reaksiyon yaratacağı ekonomistlerce dile getiriliyor. Keçeci, asgari ücretteki artışın maliyetinin işverene yüklenmesi durumunda gerçekleşmesinin bekledikleri 6 sonuç konusunda uyardı: “Asgari ücretteki artışın enflasyonda da bir artışa neden olacağını biliyoruz. Belki uzun zamandan sonra tekrar çift haneli enflasyon rakamlarına aşina olmak zorunda kalacağız. Uluslararası pazarda rekabet gücümüz zayıflayacağı için ihracat rakamlarımız gerileyecek. Maliyet artışları yatırımların ertelenmesine veya yurtdışına kaymasına sebep olacak. İşsizlik, özellikle de genç işsizliğinde ciddi bir patlama yaşanacak. Son olarak da ekonomimizdeki kayıt dışılık tekrar yükselişe geçecek. En önemlisi çalışma barışı zarar görecek. Tüm bunlar, son 10 - 15 yılda verilen tüm emekleri ve teşvikleri boşa çıkaracak, 90’lı yıllar tüm olumsuzlukları ile geri gelecek.” dedi.
Asgari Ücret Artışında Uygulanan Yöntem Yanlış
Türkiye, işgücü maliyetleri konusunda gerek Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde gerekse OECD ülkeleri içerisinde üst sıralarda bulunuyor. Türkiye’deki istihdam üzerindeki vergi ve prim yükleri OECD ortalamasının yaklaşık 10 puan üzerinde. Mevcut durumda bir işçinin işverene maliyeti, işçinin cebine giren tutarın yaklaşık 2 katına ulaşıyor. İşverenlerin tepkisinin asgari ücrete yapılan zamma karşı olmadığının altını çizen Keçeci, “Biz işverenler olarak tabii ki çalışanımızın cebine daha fazla para girmesini isteriz ancak bunun yöntemi bu olmamalı. TÜİK’in verilerine göre imalat sanayiinde 2011-2014 döneminde verimlilik toplam %2,4 oranında azalırken, reel işgücü maliyeti toplam %16,3 oranında artmıştır. Verimliliği artırmadan, ekonomimizin ihtiyaç duyduğu yapısal reformları gerçekleştirmeden reel ücretlerin artırılması, ülkemizin refah seviyesini artırmayacak ve fakat uzun vadede düşürecektir. Bu gidişle tünele giren trenler ya eksik vagonla çıkacak ya da çıkamayacaktır.” diyerek Hükümetin verdiği sözü yerine getirirken bu sözün maliyetini kendi kaynaklarından karşılaması gerektiğini belirtti.
Yorumlar
Kalan Karakter: