Gördüğüm şu.
Bizlerde samimiyetin inancın zerresi yok.
Herkes kendisini samimi gösterip başkalarına vuruyor ve yutturduğunu düşünüyor. Başkalarıda yutmuş görünüyor.
Yutmuş görünmese kendi yutturmacasıda ortaya çıkacak oyun bozulacak.
Adam adamın arkasından gide gide adamın kokusunu kendi kokusu yapmış. Yerini başkası alınca öteki yerini alan kokulu yalaka oluyor. Öteki kokuyu kaybedenlerde onu alkışlıyor.
Yeni kokulu önceden beğenmediği kokuyu derin derin içine çekiyor. Oh be ne güzel kokunuz var diyor
Bu yutturmaca ve yutma bakalım ne kadar daha devam edecek.
Adam hayatında bir pazar filesini doldurmamış Türkiyeyi doyuruyor.
Yanındakilerde hıhçılık yapıyor.
Onlarda birer kere Türkiyeyi doyuruyor.
Nedense Türkiye aç.
Bu Türkiyede ne doymazmış be bilader.
Adam hanımına demiyorum o zaten zor iş.
Çocuğuna laf geçiremiyor sıraya diizmediği ne merkel ne putin ne trump kalıyor.
Yanındakilerde aynen abi deyip diğerlerinin yanına emanuelle borisi ekliyorlar
Türkiye Dünyada hala yalnız bir Kıbrıslı Avcının hakkından gelemiyor.
Yahu şu okulun ihtiyacı var biraz yardım edin denildiğinde herkes arıların hücumuna uğramış gibi ortadan kayboluyor.
Cennetten yer satın almaya geldimi birbirlerini çiğniyorlar.
Böyle yapınca herkesin cennetten yer alabileceğini dolayısıyla Cennete girmenin ve cennetin ucuzlayacağını unututuyorlar.
Bu böyle uzar gider.
Ben yutmuş görünüyorum.
Sizde öyle.
Bir gün bu samiyetsizliğin ve inançsızlığın bedelini bize yutturacaklar.
Yutarkende boğzlarımız yırtılacak.
Elle gelen düğün bayram diyorsak
Gelenden şikayet etmiyeceğiz.