15 Temmuza kadar Sn. Erdoğan ülkücülere milliyetçilere Sn. Bahçeliye verdi veriştirdi.Ayaklar altına aldı. Kan emici yaptı.Irkçı yaptı yaptıda yaptı.
Sn. Bahçelide tabi cevap verdi. Şerefsiz dedi,gayrimeşru dedi hesap soracağını söyledi de söyledi.
Bunlar iki partinin ve parti başkanının mücadelesiydi. Böyle olmaması lazımdı ama ülkemizde seçmen istediği için oluyordu.
27 aralıkta işin rengi değişti. Sahaya başka oyuncular girdi.Bu oyuncuların sahaya niye girdiği anlaşılamadı. Bu oyuncular askeriyede poliste ekonomide sporda operasyonlar yapıyordu. Kimisi alkışlıyor kimiside canhıraş yanlış var diye bağırıyordu. Oyunculardan ve onların teknik direktöründen başka kimse bir şey anlıyamıyordu.
Taki oyuna girenler rakip takımın teknik direktörünü al aşağı etmeye kalkıncaya kadar.
Hedef MİT müsteşarı ardındanda başbakanın ve hükümetin olduğu anlaşılıncaya kadar.Herkes şoktaydı. Hedeftekiler hemen şoku atlatıyordu.
Ancak hala uyuşturulan halk işgal edilen devlet uyanamıyordu.Anestezik ilacın dozu yüksekti.
Her kafadan ağızdan arkadan önden sesler çıkıyordu. Ülke fırtına altındaki harman yeri gibiydi. Sap samana toz dumana toprak havaya hava toprağa karışıyordu.
Yabancı oyuncuların antrenörü fırsatın kaçtığını anlamıştı. Oyunu açıktan ve zora dayalı oynayacaktı. Ecevitin dediği gibi 15 Temmuzda düdüğü çaldı ve sahaya indi.
Bu sefer yerli oyuncular ve antrenörleri gerçeği açık seçik ve net gördüler . Seyircide ne olup bittiğini anladı Seyirci sahaya indi. Yabancıların beslengileri apar topar derdest edildi.
Sn. Bahçelide tabiki olayı anlamış dik durmuş devletin ve hükümetin yanında yer almıştı. Sn. Erdoğanda gayrimeşrulara pabuç bırakmamıştı.
Bu hain saldırıdan sonra elbette oturdular ve düşündüler.
Hedef kendileri değildi.
Hedef Türkiyenin elinin kolunun bağlanıp abd nin sofrasına istenildiği gibi yiyebilmesi için konulmasıydı.
Aslolan ülke ise şahısların partilerin söylenmişlerin söylenmemişlerin önemi yoktu. Öylede yaptılar.
Hala deniyorki şu şunu dedi bu bunu dedi.Bu on beş temmuzu yapanları niye bilemediler. Burada art niyet var bu danışıklı dövüştür. Bunlar ya işin püf noktasını bilmiyorlar yada hainliğe devam ediyorlar hainlere hizmet ediyorlar.
Bunu diyenlerin büyük çoğunluğu o günlerde hükümetle birlikte olanlar. Sanki bu olaylar olurken bunlar uzayın bir yerlerindeydi.
İşin can alıcı noktası şu.
İhanetin anlaşılması hainin bilinmesi çok zordur.
Tarihten ihanetleri ve hainleri çıkarırsanız geriye pek bir şey kalmaz.
Hainler boyalıdır cilalıdır parlaktır bu halleriyle gözlerinizi kamaştırır. Hainler sizden daha siz bizden daha bizdirler. Ta iş bitinceye kadar kıyamaz dokunamazsınız. Anladığında iş işten geçer. Hainler bilgilidir eğitimlidir becerikli olurlar. Her kabın şeklini alırlar.
Bu yüzden bilinememişler anlaşılamamışlardır. Buda normaldir.
Yine bu yüzden Sn. Erdoğanı ve Sn. Bahçeliyi 15 Temmuzdan önceki söylemleriyle suçlamak hainliktir en hafifi ile dangalaklıktır.
Ey dangalaklar sizin bu milleti enayi yerine koyduğunuzu bu millet anlamıyormu zannediyorsunuz. İşte bu yüzden iki yakanız bir araya gelmiyor.
İnşallah ebediyende gelmiyecek