Duran kayıpta derler, hedef Kızıl Elma'ya;
Çıktığımız bu sefer, mutlak zafer almaya;
Bu dünya böyle gitmez, her kemale zeval var;
Kızıl Elma yolunda, kısmet şehit olmaya.
Kızıl Elma neresi, yalnız hakan biliyor;
Ona ulaşmak hayâl, Türk'e koşmak kalıyor;
Bir ses geliyor birden, tekbir göğü deliyor;
Gidişin dönüşü yok, hesap orda kalmaya.
Çağrı var ordulara, ötelerden bir çağrı;
Yarılacak ilk duvar, kara kâfirin böğrü;
Sözü doğru olsa da düşmanın fikri eğri,
Türk'ün de hakkı yok mu şu dünyada gülmeye?
Ne yurtta kaldı barış ne dünyada yasa var,
Korunaklı yerlerde yuvarlak bir masa var,
Öz yurdumda garibim, yüreğimde tasa var;
Böyle yaşamaktansa biz hazırız ölmeye.
Kızıl Elma demiştik, Kızıl Elma yol bize;
Başka dil istemeyiz, bir tek Türkçe dil bize;
Gök çökse, yer yarılsa; töre bize, il bize!
Mehter hazır beklesin, zafer marşı çalmaya.
Çıktığımız bu yolda, arkamıza bakmayız;
Zulme meydan okuruz, zalimleri takmayız;
Yoksa dağda bir cevher, boşa ateş yakmayız;
Biz de hazırız artık zulme korku salmaya.
Kızıl Elma uzakta, yaklaştıkça kaçsa da
Bütün kuşlar yuvadan kanatlanıp uçsa da
Küffar al kanımızı bir kamışla içse de
Ben bir niyet etmiştim surda namaz kılmaya.
09.12.2017 F. KARATEPE