Bahçede gül açar, bülbül öterdi;
Dikene tân ettik, gülü küstürdük.
Her semtte dosdoğru ocak tüterdi,
Közü üfleyince külü küstürdük.
Dağ yüce değilse zorlu kış olmaz,
Gönül kuş gibidir, uçmaz kuş olmaz;
Herkesin keyfine göre iş olmaz,
Şimşir tarak dedik, keli küstürdük.
Güreşte hilesiz yenişmez olduk,
Bir işi büyüğe danışmaz olduk,
Şöyle uzun boylu konuşmaz olduk,
Atamızdan miras dili küstürdük.
Her şeyin sun’isi revaçta gayrı,
Torun dedesiyle babadan ayrı,
Kimsenin kimseye kalmadı hayrı,
Pestili, pekmezi, balı küstürdük.
Bilmedik kadrini törenin, ilin;
Kusurunu bulduk şivenin, dilin;
Deterjana sattık kıymetin kilin,
Kilime yüz verdik, çulu küstürdük.
Koparma çiçeği, gülü dalından;
Garibin hakkını alma elinden,
Karabudak dosdoğru git yolundan,
Allah’a hak verdik, kulu küstürdük.
09.08.2018. KARABUDAK