Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Allah her insana yakındır.... Allah (cc)'a iman eden bir insan için, isteklerine ulaşmak, zorluklardan sakınmak çok kolaydır. Çünkü Allah (cc)'ı gereği gibi takdir edebilen bir insan, Rabbimiz’in kendisine her zaman en yakın olduğunun bilincindedir. Cenab-ı Allah'ın dualara icabet edeceğini, zorlukları ve sıkıntıları gidereceğini ve daima kendisini koruyup kollayacağını bilmektedir. Allah (cc)'a olan bu güven ve teslimiyet, müminin sürekli olarak tevekküllü olmasını, dolayısıyla huzurlu ve rahat yaşamasını sağlar.
Allah (cc), bir ayetinde şöyle buyurmuştur:
"Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız." (Kaf Suresi, 16)
İnsan, dilediği zaman Allah (cc)'a yönelme ve dilediği zaman Allah (cc)'tan yardım dileme nimetine sahiptir. Allah (cc), insana her zaman en yakındır, insanın ne zaman nasıl bir durumda olduğunu en iyi O bilir. Allah (cc)'tan istemek için insanın, yalnızca aklından geçirmesi bile yeterlidir, çünkü Allah (cc) insanların sinelerinde saklı olanı bilen, her şeyden haberdar olandır. Bir ayette Allah (cc)'ın dualara icabeti şu şekilde haber verilmiştir:
Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, Kendisi'ne dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne az öğüt-alıp düşünüyorsunuz. (Neml Suresi, 62)
Bu nimet, Allah (cc)'tan sakınan, Allah (cc)'ın Büyüklüğünü ve Yüceliğini takdir edebilen insanlara lütfedilmiş bir nimettir. Çünkü ancak Allah (cc)'a boyun eğen ve O'nun affediciliğini, sonsuz rahmetini ve nimetini görebilen insanlar bu büyük nimeti gereği gibi takdir edebileceklerdir. Bu nimet, insanların tümüne sunulmuşken, inkarcılar kendilerine verilen bu lütuftan faydalanmayı reddederler. Onlara engel olan, Allah (cc)'a boyun eğici olmamaları, Allah (cc)'ın gücünün farkında olmamaları ve büyüklenmekte sakınca görmemeleridir. Oysa sonsuz kudret sahibi olan Allah (cc)'a yönelmek, insana dünyada rahatlık ve huzur sunarken, ahirette çok daha büyük nimetlere vesile olacaktır. Allah (cc), bir ayetinde şöyle buyurur:
Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (Bakara Suresi, 186)
Dilediklerimize ulaşabilmek,Allah’a iman etmişsek çok kolaydır. Çünkü Allah'ı gereği gibi takdir edebilen bir insan, Rabbimiz’in kendisine her zaman en yakın olduğunun bilincindedir. Allah'ın dualara icabet edeceğini, zorlukları ve sıkıntıları gidereceğini ve daima kendisini koruyacağını bilir.Bu durum, inanan insanlar için çok büyük bir konfordur. Allah'a olan bu güven ve teslimiyet,tevekkülümüzü arttırır ve Allah’ın vaat ettiği gibi,güzel bir hayatla yaşatır.
Allah, bir ayetinde şöyle buyurmuştur:
"Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız." (Kaf Suresi, 16)
İnsan, dilediği zaman Allah 'a yönelme ve dilediği zaman Allah'tan yardım dileme nimetine sahiptir. Allah , insana her zaman en yakındır, insanın ne zaman nasıl bir durumda olduğunu en iyi O bilir. Allah 'tan bir dilekte bulunmanın yeri ve zamanı,belli bir şekli yoktur.Allah dualara icabet eden olduğunu şöyle haber verir; Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, Kendisi'ne dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? Ne az öğüt-alıp düşünüyorsunuz. (Neml Suresi, 62)
Bu nimet, Allah 'ın istediği gibi yaşayan,Allah’ı gereği gibi takdir edebilen insanlar için büyük bir lütuftur.Büyüklenmeyen,Allah karşısında aciz bir kul olduğunu bilen ve teslim olan insanlar bu nimetlerin farkına varır ve Allah’ın sınırlarını korumada daha titiz davranır.Allah,elçileri vasıtasıyla,insanlara çağrıda bulunur.Ama büyüklenen ve yaratılış amaçlarından habersizmiş gibi davranan insanlar,Allah’ın bu nimetinden yararlanamazlar.Halbuki Allah,çağrısına cevap verip,iman eden kullarının dualarına cevap vereceğini bildirir.Ve bu çağrıya cevap,hem dünyada güzel bir hayat,hem de-ki en önemlisi-ahirette sonsuz mutluluk anlamındadır. Allah , bu bilgiyi bize Kuran’da bildirmiştir;
Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (Bakara Suresi, 186)
Allah,iman eden ve etmeyen bütün kullarına karşı son derece rahmetlidir.Tüm nimetlerini önümüze seren Allah,rahmetiyle geniş olandır.O’na sürekli şükretmemiz,genelleme yaparak bile sayamayacağımız bu nimetlere karşı nankörlük etmememiz gerekir.Bütün bu nimetler,Allah’a yakınlaşmamıza vesile olabilir.Gördüğümüz her şeyde Allah’ı,O’nun mucizevi yaratmasını hatırlamamız, bizi O’na daha da yaklaştırır.Ve Allah’ı ne kadar çok anarsak,Allah da bize o kadar yakın olacaktır.Allah bize bunu Kuran’da şöyle bildirir;
Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin. (Bakara Suresi,152). Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.