Büyüklerimiz, “Aile içinde olan, aile içinde kalmalıdır. Kol kırılır ama, yen içinde kalır. Eğer dışarı aktarırsan, o aktardıkların birgün olur, senide vurur” demişler. Yani, Türk töresinde “otağ içindeki kan davası olsa bile içerde kalır”; islam dininde ise “Başkasının ayıbını örtersen, Allah’da seninkini örter” ve “Sorunlarınızı uhuletle, suhuletle hallediniz. Zira o sır gün gelir sizi de vurur” kabilinden sözlerimiz vardır. Kulağımıza köpü olacak olan bu sözler, bizi biz yapan hasletlerin başında gelmektedir.
İyi Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, İl Başkanı Hasan Akgün aleyhine önce parti üyeleri ve delegeler bazında başlattığı “hesaplaşma” sözlerini, basın toplantısı düzenleyerek cihana duyurdu. Partinin kurulduğu günden bu yana sırt sırta vererek çalışma yaptığı, vekil olduktan sonra Denizli teşkilatlarını emanet ettiği İl Başkanı Hasan Akgün’ü 24 Haziran seçimlerinden bu yana yaşanan sorunlar yüzünden kenara iterek, yeni bir kadro ile yoluna devam etme kararı almış durumda. Yani, tek başına oluşturduğu bir düşünce etrafında tabanı ve delegeleri empoze ederek yönlendirmekte ve mevcut yönetimi dışlama çabasında.
“Durum ne olursa olsun, taraflar arasında ne yaşanmışsa, yaşansın”, bu denli nefretle, bu denli öfke ile dışa vurması bence partiye zarar verir. Bugüne kadar acemilikten, uyumsuzluktan kaynaklanan sorunlar, çıban olmadan önce kesilmesi gerekirdi. Hal böyle olunca başkanlığı 5 Temmuz tarihindeki kongrede kim kazanırsa kazansın, taraflar birbirlerinin yüzlerine bakacak durumda olurlardı. Ve demokratik teamüller gereği seçilen yeni yönetim etrafından parti tabanı ile birleşerek geleceğe adım atma çalışmaları yapılırdı.
Ancak; Milletvekili Yasin Öztürk Gazeteciler Cemiyeti’nde yaptığı basın toplantısı ile aile içi sorunları kamuoyuna/herkese duyurarak, bu birlik ve beraberliğin oluşmasının önüne set koymuştur. “Kol kırılır, yen içinde kalır” düstüru, bıçak kemiğe dayansa da yapılmamalıydı.
Sayın Vekilim, (ben bu süreçte olayları yakından bildiğim için dile getirmiyorum) parti tabanı, sizi ciddi bir şekilde sorgulamaktadır. Aşağıda yazacaklarım, benim değil partilinin sözleridir;
Parti tabanı tarafından, hala eski il başkanı H. Hüseyin Bozkurt ile yaşananlar sorgulanırken, bu kez yeni il başkanı ile polemiğe girmek insanların kafasını karıştırmaktan öteye geçmemektedir.
Bir gazetecinin dövülmesi olayı, ne kadar haklı olsan da kamuoyu tarafından “milliyetçiler bunu her zaman yapıyor, ne beklenirdi” denilerek tasvip edilmemektedir.
Geçmişte MHP bünyesinde meydana gelen tartışmaların hemen hemen aynısının İyi Parti içerisinde yaşanmasının, “MHP’deki hizihçi ve kavgacılar bunlarmış” söjzleri ile taban tarafından sorgulanıyor olması, insanları partiden soğutuyor.
Kısacası, İyi Parti Türkiye genelinde ivme kazanırken, bu kısır çekişmeler yüzünden ilimizde taban yapmaktadır. Artık bu tür kavgalar durulmalı, yöneticiler kendilerine çeki düzen vermelidir. Yoksa iki yıl çekilen ezalar, yokluktan var olmanın mutluluğu insanların kursaklarında kalacaktır. Bu durum, “Başka gidecek yerimiz yok” diyenlerin taaa ciğerlerinden hissettikleri acının tasavvurudur.
O yüzden olmadı vekilim. Hiç olmadı.
Saygılarımla…