MHP Genel Başkanı, milliyetçilerin “bilgi lideri” Devlet Bahçeli ve ekibi tarafından yaklaşık bir yıldır dillendirilen, Milliyetçileri, ülkücüleri derin bir üzüntüye ve hüsrana uğratan, mütedeyyin insanları ve özellikle Şehit Ailelerini kahreden “açılım” meselesi, bölücü terör örgütü PKK’nın “silah bırakma” açıklaması ile “Kürt sorunu olmayan ülkemizde” bir avuçDEM’li terör sevici siyasetçisi tarafından “barış” ayakları ile yerle yeksan edilmesine zemin hazırladı.
Sonucunda; Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedi olan “Lozan” anlaşması tartışmaya açıldı. 1921 ve 1924 T.C. Anayasası dillendirilmeye başlandı. Kısaca; Türkiye Cumhuriyeti'nin’ kuruluş temellerine dinamit döşendi. Patlamaya hazır hale getirildi.
Lozan Antlaşması, T.C.’nin kuruluş ve üniter ulus devleti yapısının temelini teşkil eder. Osmanlı topraklarını Sevr anlaşması ile parçalayan, paylaşan emperyalist devletler, M. Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde şahlanan Türk Milleti önünde duramadılar. Hem arkalarına bakmadan kaçtılar, hem de içimizde bıraktıkları artıkları ile 50 hatta 100 yıllık planlarını uygulamaya sundular.
Türk ve Kürt vatandaşlar başta olmak üzere “Din, Irk gözetilmeksizin” Anadolu toprakları içerisinde yaşayan bütün halkın yaşamını güvence altına alan 1924 Anayasası eleştirisi ile de “Türklerin dünya tarihinde bile yapmadığı sözde “Kürt Soykırımı” dillendirilmeye başlandı.
Lozan anlaşmasının eleştirilmesi ile “Federasyon” yapısına dikkat çeken PKK kongre sonuç açıklamasında; Sevr ile ortaya çıkan “Federe” yapıyı, 1924 Anayasası ile Anadolu topraklarında bin yıldır barış ve kardeşlik içinde yaşayan halkları karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor.
Ayrıca, bugün KCK ana yapısı altında Türkiye, Suriye, İran ve Irak topraklarında çeşitli isimlerle örgüt kuran, silahlı birimleri emperyalist ülkeler tarafından eğitilen terör örgütü, sadece PKK ismini lağvettiğini ve bu isim altında silahlı mücadeleyi bıraktığını açıkladı. Aslında sorunlar yaşayan diğer ülkelerdeki durumunu sağlamlaştırdığı için militanlarını o ülkelere kaydıran PKK, göz boyamak ve en önemlisi bitmek üzere olan PKK örgünün üst düzey yönetimini ve az sayıdaki militanını diğer yapılara kaydırmak için hamle yapmıştır. Böylece; yıllardır “Terör örgütü ile anlaşma yapılmaz” diyen ve bu uğurda nice şehitler veren Türkiye, süreci dikkatle izliyor.
Hal böyle olunca, insanların aklına takılan sorular havada kalıyor.
Mesela;
-PKK’nin silah bırakma ve kendini lağvetme meselesi, örgütün diğer ülkelerdeki birimleri içinde de olacak mı?
-Üst düzey yöneticiler ve militanların durumu ne olacak?
-Şehit ve Gazi aileleri bu duruma ne diyecek? Onlar nasıl ikna edilecek?
-Türk Milleti bu durumu nasıl karşılayacak, nasıl ikna edilecek?
Bu ve benzeri sorular cevaplanması gerekiyor.
İnsanların akıllarında kalan soruların ve şaşkınlığın giderilmesi zaman alacağı için, önümüzdeki günlerde yapılacak olan düzenlemelerin ve çalışmaların dikkatlice takip edilmesinin ve bilinmesinde yarar var.
İşte Ülkücüleri ve milliyetçileri büyük üzüntüye boğan ve gelişmelerin ardından aynı zamanda büyük şaşkınlık yaşayan MHP tabanında dillendirilen sözler;
“Artık Bahçeli’ye hiç bir Türkün ve Türkeş Beyin söylediği manada hiç bir ülkücünün sadakat ve bağlılık mecburiyeti kalmamıştır.
Aynı zamanda MHP, artık Türk Milletine hizmet etme görevini de terketmiştir.Artık MHP de Türk Milliyetçilerini temsil etme vasfını yitirmiştir.Her Türk bir çıkış yolunu aramak zorundadır.
Bunların dışındakiler sadece hikaye.
Atatürk’ün gençliğe hitabesindeki "Ülkeyi yönetenler gaflet, delalet hatta hıyanet içinde olabilir" cümlesini yeniden değerlendirmek gerekiyor. Olaylar ön yargısız değerlendirilmek zorundadır” şeklindedir.
Başbuğ Alpaslan Türkeş tarafından “kırmızı çizgimiz Terördür. Devlet Teröristlerle pazarlık yapmaz” şeklinde dillendirilmeye başlanmıştır.
Yine, Dr. Naim Babüroğlu sosyal medya açıklamasında, “Silah bırakma açıklamasındaki “Soykırım”, gelecekte uluslararası mahkemelerde Türkiye’nin başına büyük bela açacak bir sözcük.Ve, henüz devleti yönetenler, PKK’nın bildirisini yok sayıldığını belirtmediler.Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınırları, şehit kanıyla çizilmiştir.Cetvelle değil…” diyerek, PKK’nın açıklamasının yok sayılması gerektiğine dikkat çekmiştir.
Allah sonumuzu hayr eylesin.
Allah Türk Milleti’nin korusun..
Esenkalın…
Yorumlar
Kalan Karakter: