Yıl 1986 veya 87 Baharı.
Yer Pamukkale.
Başbuğ Türkeş bir süre Pamukkale’de dinlendi.
Her gün belirli saatlerde ziyaretçileri de eksik olmuyordu.
Bir gün biz de ziyaret ettik. Halini hatırını sorduk. Elini öptük... (Başka bir siyasetçinin elini de öpmedik.)
Arkadaşlarımızdan bazısı 12 Eylül’den sonra yapılan ilk seçimde hangi partiye niçin oy verdiklerini anlatıp davranışlarının doğruluğunu onaylatmak maksadıyla şöyle sormuşlardı:
- Ben seçimlerde ANAP’a oy verdim, siz ne dersiniz Başbuğum?..
- Ben seçimlerde MDP’ye (Sunalp’in partisi) oy verdim, ne dersiniz Başbuğum...
Başbuğ, her iki arkadaşımıza da aynı cevabı verdi:
- İyi etmişsiniz!..
Ama yüz hatları biraz gergindi.
O iki arkadaş ayrıldıktan sonra biz öğretmenler kaldık. Ben sordum:
- Başbuğum, her ikisine de “İyi etmişsin!” dediniz. Memnun kalmadığınız yüz hatlarınızdan anlaşılıyordu. Niçin iyi etmişsin dediniz?..
Başbuğ, bana da şu cevabı verdi:
- Evladım, bu arkadaşlarımız kararlarını vermiş, uygulamış. Ne diyebilirdim?.. Onlar davranışlarını onaylatmak istiyorlardı...
Bir soru daha sordum:
- Bundan sonra ne düşünüyorsunuz?
- Evladım benim yaşım yetmiş. Ama kaldığımız yerden yolumuza devam edeceğim!..
1983 seçimlerinde ben kime mi oy verdim?
Tabii ki MHP olmayınca hiçbir partiye vermedim. Türk milliyetçisi olduğunu bildiğim Bağımsız adaya oy verdim...
Mekanın Cennet olsun Başbuğum!
NE MUTLUTÜRK’ÜM DİYENE!