Ne zaman ağlayan bir çocuk görsem,
Kıyametler kopar ruhumda o an.
Çömelip yanına derdini sorsam,
Çaresiz kalırım, yıkılır cihan!
İçini çekerek zar zor konuşur,
Derdiyle birlikte gözyaşı döker,
Gözünün önünde hüzün uçuşur,
Her sözü kerpeten, kalbimi söker.
Başını okşasan boynu burulur,
Yüzünde tebessüm belirir biraz,
Yavaşça gönlüne neş’e kurulur,
Ruhunu saran kış oluverir yaz.
Unutur derdini, hayâle dalar;
Bu kez dertli çocuk sorar suali,
Korkuyu, kuşkuyu boşluğa salar,
Giderek açılır o durgun hâli.
Sorusuna müspet cevap alınca,
Yüreğinde desen desen gül açar,
Bu kısa sohbetle keyfe gelince,
Bülbül gibi coşup sevinçten uçar.
Karabudak ayna tutar gözlere,
Gören görür, görmüyorsa köre ne?
Yüze değil, bakmak gerek özlere;
Özde neler gizli, sorsan görene!
03.07.2021 F.K. (KARABUDAK)