“Deveci bir ömür develeriyle kervancılık yaptıktan sonra yaşlanmış. Ölümünün yakınlaştığını hissetmiş.
Yük taşıdığı develeriyle helalleşmek için develerin yanına gitmiş. Develer dikkatle kendisine bakmaya başlayınca söze girmiş:
- Ey sadık, vefakâr ve cefakâr develerim. Sizi çok çalıştırdım. Çok ağır yükler yükledim. Bana hakkınız geçti. Hakkınızı helal edin!..
Develerden biri lisanı hâl ile demiş ki:
- Efendi, bize çok ağır yükler sardın. Gün oldu aç bıraktın, gün oldu susuz bıraktın. Yordun... Bütün bu haklarımızı helal ediyoruz. Helal olsun. Ama bizi ber kel eşşeğin arkasına takıp yettirdiğin yok mu işte o hakkımızı helal etmiyoruz!...”
Bizi de bir kel eşşeğin peşine takıp yük taşıtmak istedilerdi ama Allah’a şükürler olsun bizim aklımız, irademiz ve bilincimiz yerindeydi. İsyan edip teslim olmadık!
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!