İlkokuldan itibaren zekası kendini göstermişti. Eğitim hayatı boyunca çok kitap okudu.
Merak etti, araştırdı, öğrendi, tartıştı, düşüncelerinin arkasında durdu. Savaş Sanatını çağının sağladığı en yüksek bilgileriyle tahsil etti, uyguladı. Devletin neresinde bir savaş ve işgal çıktıysa kendini o cephede buldu.
Savaş sanatının bütün inceliklerini Çanakkale Cephesinde askerlerine uygulattı.
Sevr Anlaşmasıyla bağımsızlığı yok edilen Türk milletinin yeniden hürriyetine kavuşması için Türk milletinin önüne düştü...
Türk vatanını işgal eden emperyalist güçleri ve onların maşalarını yurttan attı!..
Bunu yaparken despot uygulama ve diktatörlük çağrıştıracak davranışlardan kaçınmak için, tam yüz bir yıl önce Anadolu’nun bağrındaki Ankara’da Millî hakimiyete dayalı bir Meclis oluşturdu.
TBMM, bugünki gibi bir Cuma gününde 23 Nisan 1920 tarihinde Hacı Bayram Camisinde kılınan Cuma namazının arkasından, Camiye yakın bir yerdeki okul binasında, dualarla açıldı.
Biz bugün işte o büyük kararın bayramını kutluyoruz.
Türk milletinin kesin hakimiyetini TBMM ile kurum haline getiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk,Silah Arkadaşları ve o günkü milletin temsilcilerini saygı ve şükranla anıyoruz. Ruhları şad olsun!
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!