Dağda Ferhat ile ettim muhabbet,
Her vuruşta elmas buluyor sandım.
Çölde Mecnun ile tuttum bir sohbet,
Kumları gözerle eliyor sandım.
Azrail’den öğrendim ben mematı,
Dünya için terk ettim hep rahatı,
Kasırga kıskıvrak ab-ı hayatı,
Lokman’ın elinden çalıyor sandım.
Mürekkep yalamış, binaya çıkmış;
Hacivat’ı tutup sigaya çekmiş,
Medrese görmemiş, kitaptan bıkmış;
Karagöz her şeyi biliyor sandım.
Kerem Aslı ile vuslat gecesi,
Ağzından çıkan ses: Âh, âh! hecesi;
Oda yangın yeri, bu ateş nesi?
Kerem’i ölürken gülüyor sandım.
Zindan’da Yusuf’u ziyaret ettim,
Sarayda kardeşin ambara kattım,
İftira zehrini ben de çok tattım,
Züleyha hançeri salıyor sandım.
Karabudak bu dünyada üç şeyi,
Takma zalimleri, ağayı, beyi;
Neyi götürüyor gidenler neyi?
Yalan, hakkı küle beliyor sandım.
26.05.2021 F.K. (KARABUDAK)
gözer: arpa buğday eleme gereci.