Mecnun’a Leyla’yı güzel gösteren
Esrarı anlayan, candan geçiyor.
Yusuf’u kıskanıp kuyuya atan,
Benlik sevdasıyla gökte uçuyor.
Mansur’un ifşası başını yedi,
Kimse anlamadı: Enel Hak! dedi,
Aşkın erbabına esrar yükledi,
Bilen, bu çok ağır yükten kaçıyor.
İbrahim putları kırarken bir bir,
Gönlünden geçmişti o kutsal tekbir,
Olmadı ömrünce nefsinde kibir,
O tekbir, vahdete bayrak açıyor.
Farkındadır üçler, yediler, kırklar;
Nerede tevhide küfreden ırklar,
Allah’a askerdir dünyada Türkler,
Küfür bu sebepten Türk’ü biçiyor.
Yesevî, Hacı Bektaş ve Mevlânâ;
Gönülleri saran birlikten yana,
Tevhide gel diyor her gün insana,
Karanlığa karşı ışık saçıyor.
Karabudak anlaşılmaz, söz etse;
Aşk yolunda yüreğini köz etse,
Makamı, mansıbı, nefsi düz etse;
Sanırlar ki sarhoş, şarap içiyor.
18.11.2018 KARABUDAK