“Vaktiyle İstanbul efendisi bir kâtip, bir paşanın yanında çalışırmış. Fakat ihtiyar paşa bir türlü bu kâtibin terfisini düşünmez ve terfi ettirmezmiş. Kâtip evde karısının şikâyetinden bunalır, yalnız paşanın huzuruna çıkıp terfi istemeye cesaret edemezmiş. Nihayet ihtiyar paşa hastalanıp yatağa düşmüş. Kâtibin karısı:
- Efendi, bu bir fırsattır.Paşaya hatır sormaya git, seni bir de böyle tanısın. Sadakatini görsün ki iyi olunca seni terfi ettirsin!.. demiş.
Kâtip razı olmuş, paşanın konağına varmış, içeri alıp hastanın yanına götürmüşler. Paşa bu ziyaretten pek memnun kalmış. “Ben senin sadık bir insan olduğunu bilirim, inşaallah iyi olayım; sana ilk işim bu iyiliğinin karşılığını vermek olacak.” demiş.
Kâtip sevinmiş. Allah ömrünüzü artırsın diye duaya başlayacakken, paşa sözünü tamamlamış:
- Sen Köprübaşı’ndaki Eczacı Haçik değil misin?
Bunu işiten kâtip hem paşanın bunamasına hem kendi talihsizliğine küfredercesine haykırmış:
- Bu akılla sen benim pabucuma iyi olursun!..”
Terfileri bilmem ama memur ve emekli de maaşlarına zam yapılacağı zaman sürekli unutulanlardan değil mi?
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!