Yerel seçimlere iki ay gibi bir zaman kala iktidar partisindeki gelişmeler hala tabanı rahatsız eder durumda ağırdan ve aksak sürüyor. Özellikle Büyükşehir bünyesindeki sorunlar Ak Parti’nin kurmayları ve bilinçli tabanı tarafından endişe ile takip ediliyor.
Merkez ilçelerimiz başta olmak üzere; Ak Parti genelinde olayları yorumlayacak olursak, kulislerin sürekli değişmesi tabanı da etkilediği için değişken isimlerin ortaya atılması ve bir sürü kişinin isminin kulislerde dolaşması “acaba?” şeklinde yankı buluyor ve her kafadan bir ses çıkıyor. Bu da, zaten karışık olan düşüncelerin tamamen bulanıklaşmasına, eskisi kadar güçlü olmayan partinin tabanda yara almasına sebep oluyor. Ve haliyle bu durum Ak Parti’de sinirlerin gerilmesine vesile oluyor.
Şimdi; Merkezefendi Belediye Başkan adayı Ekrem Başer isminin, ortada dolaşan birkaç isimden umut kesilince ortaya atılması, sonra bir başka kişinin isminin aday olarak çıkması ile tekrar gündemden düşmesi, son kez ortalıkta aday kalmayınca “Ekrem Başer” isminin gündeme getirilmesi, taban tarafından “bıkkınlık” olarak nitelendiriliyor. Taban da “Olacaksa olsun. Yoksa ısıtıp ısıtıp getirmeyin” kabilinden homurdanmalara sebep oluyor. Bu durum parti kurmayları tarafından dillendirilmese de “Genel seçimlerde harcanacak sıralamaya konuldu” düşüncesinin hakim olduğu ve bu yüzden Ekrem Başer’in de kırgınlık yaşadığı ileri sürülüyor.
Öte yandan CHP adayı Şeniz Doğan ve ekibinin bu kez, yaşanan sorunlar ve olaylardan ders çıkartarak düşünceli ve sistemli bir çalışma içine girmesi de, Merkezefendi de seçimlerin öyle sanıldığı gibi kolay olmayacağını gözler önüne sermiş durumda.
Pamukkale İlçesi Ak Parti tarafından bakılınca tam manasıyla muamma gibi. Onlarca aday arasına İl Başkanı Yücel Güngör’ün isminin dahil edilmesi ile tam bir çıkmaza girdi. Avni Örki’yi başarısız bulan Parti tabanı ve Ak Parti Pamukkale Örgütü, teşkilatlarda görev yapmış 4 aday, parti bünyesinde ve belediyelerde görev yapan Hasan Aracı gibi güçlü bir isme rağmen, hala aday arayışı içinde olmak, bu ilçede yarışın kolay olmayacağına işaret ediyor. Taban ve parti kurmayları bunu bildiğinden, yapılan anket çalışmaları, temayül yoklaması ve yüz yüze görüşmelerde aday isminin değişmesi ”kabak tadı” vermeye başladı.
Büyükşehir bünyesinde ise, ilçelerden kaynaklı sorunların giderilememesi, basın organlarında çıkan ve Ak Parti kulislerinde söz edilen kişilere endeksli sorunlar, Ak Parti kurmaylarının ikazlarına rağmen devam ettirilmesi, Yönetim kadrosu dahil olmak üzere, parti tabanında da rahatsızlık vermeye başladı. Bu durum halkımızın sandıklara gittiğinde, çıkan sonuçlarda etkili olacağa benziyor.
Kimse CHP ve diğer partilerin adaylarını umursamıyor, kim olacaklarına bakmıyor bile. Ak Parti’nin adaylarının durumu ve çıkaracakları çalışma performansı herkesin ilgi odağı olmuş durumda. Çünkü biliyorlar ki, Ak Parti güçsüz ve başarısız adayları sahaya sürdüğünde, CHP adayları başta olmak üzere, özellikle İyi Parti tarafından sahaya sürülen adayların seçimi kazanma olasılığı daha fazla gözüküyor. Bu durumun farkında olmayan Ak Parti kurmayları, hala seçimlerin çantada keklik olmadığını, halkımızın genel seçimlerin aksine, kendisine 5 yıl hizmet edecek kişilerin seçerken ince eleyip, sık dokuduğunun farkında değiller. Hala “adamın adamı” klişesinden kurtulamadılar.
Ak Parti işte bu yüzden Denizli’de seçimlere kaybedebilir. 2019 seçimlerini çok az bir farkla alan Ak Parti, kulislere göre bu seçimlerde ikinci parti olabilir.
Bakalım göreceğiz. Oylar sandığa girmeden hiçbir şey belli olmaz. Ama görünen köy de kılavuz istemez..
Saygılar sunuyorum.
Esen Kalın..!