İktidar Partisi Ak Parti, geçtiğimiz hafta sonu belediye başkan adayları için Temayül yoklaması yaptı. Son yılların en vasat, en coşkusuz ve bir o kadar da monoton geçen temayül yoklamasında, sanatçı kökenli Bahadır Yenişehirli görev yaptı. Gerçi oturmaktan ve izlemekten başka hiçbir iş yapmadı ama,Ak Parti’nin yerel yönetimlerde seçilecek olan insanlarının ve partililerin nabzını tutmaya çalıştı.
Oysa ben, Ege bölgesinden bir milletvekilinin veya üst düzey genel merkez görevlisinin bulunmasını tercih ederdim. Çünkü Ege bölgesi öyle sıradan insanların görev yapacağı bir yer değildir.
Neyse…
Önemli olan göstermelik bile olsa Temayül yoklamasının yapılmasıdır. Göstermelik diyorum, Ak Parti Genel Merkezi’nin ve son olarak Reis Erdoğan’ın karar vereceği kesindir. Bu yüzden bu temayül yoklamasının olması göstermelik olmaktan öteye geçmeyecektir. Sonuçları kamuoyuna açıklanmayacağı için oy kullananlar bile sonucu bilmediklerinden, bütün adaylar “Temayülden ben çıktım” algısını sürekli kullanabilirler. Ki, geçmiş dönemden itibaren bu algının sürekli yapıldığını biliyoruz.
Üstelik İttifak ortağı MHP’nin oy potansiyeli olarak güçlü olduğu ve halen MHP’li başkanların yönettiği ilçelerde bile aday çıkarılması dikkatimi çekti. MHP Genel Merkezi tarafından Belediye Başkan adayı olarak açıklanan mevcut başkanlar seçim çalışmalarına başlamışken, bu ilçelerde de ittifak ortağını dikkate almadan aday adayı çıkarmak ne kadar erdemli ve ahlakidir?
Bu ilçelerde Ak Parti adayı gösterilirse, MHP nasıl bir tavır alacak çok merak ediyorum. Üstelik, 18 ilçede sadece Ak Partili siyasetçiler varmış gibi hareket etmek, MHP’nin oy potansiyeli yüksek olan ilçelerin hala MHP’li adaylara verilmemesi ne kadar doğrudur? Bunu seçimlerde göreceğiz.
Ak Parti, Temayül yoklamasının öncesinde de bir tanesi telefon ile, diğeri yüz yüze olmak üzere iki anket yaptırdı. Temayül ile birlikte bu üç yoklamanın sonucunda ortaya çıkan sonuçlara göre başkan adaylarının ortaya çıkacağını bilsem, tamam diyeceğim. Ama öyle olmayacak; illerde etkili olan insanların baskıları sonucu ve genel merkezde güçlü olan adayların gösterileceğine adım kadar eminim.
Temayül yoklamasına katılan aday adayları ile görüşme, konuşma imkanım oldu. Hepsi de, yılların getirdiği tecrübe ile yoklamanın gerçekleri ortaya çıkarmayacağından emin bir şekilde; “Anket veya bu temayül yoklamasının hiçbir önemi yok. Reis ne derse o. İlimizin partili önde gelenleri Ankara’ya gittiklerinde gönüllerinden geçen insanları söyler; genel merkez yöneticileri de kendilerine yakın insanları Reis’e sunar ve adaylar belli olur. Hatta başvuru yapmanın bile anlamı yok. Yeter ki genel merkez sizin adaylığa gönüllü olduğunuzu bilsin. Onun için temayül yoklamasına güvenmiyoruz” diyorlar. Hatta aldıkları oyları bile merak etmiyorlardı.
Aday adaylarının çoğunluğu “başvuru yapanların” büyük bir kısmının aday gösterilmeyeceğine hemfikirler. Bu konuda ise “Geçtiğimiz dönem çok başarılı belediye başkanları temayül yoklamasından ve anketlerden açık ara çıkmalarına rağmen gösterilmedi. Gösterilenler genel merkezin adayları oldu” diyorlar.Zaten bugüne kadar izlediğim en vasat yoklama olması ve aday adaylarından heyecan olmaması bunun bir göstergesi durumunda.
Ancak; Öğleden sonra bir ara oy kullanılan mekana girdim. Oy kullanılırken, birkaç ilçenin sandığında o zamana kadar kaç oyun kullanıldığını ve kimlerin ne kadar aldığını gördüm. Adaylar açıklandığında “O sandıklardaki oy oranının dikkate alınıp alınmadığını” göreceğim. Bakalım o zaman temayül yoklamasının gerçek mi, belirtildiği gibi göstermelik mi olduğunu anlarız.
Saygılarımla…
Esen kalınız.