Aylardır Esnaf ve Sanatkarlarımız, hükümet tarafından açıklanan kendilerine yönelik desteklemeleri alabilmek için çabalıyorlar. Ancak, zaten sıkışmış durumda olan esnaflarımız sicillerindeki bozukluk yüzünden “vaat edilen desteleme” yardımlarını başvurmalarına rağmen alamadıklarını belirtiyorlar.
Hükümet o kadar destekleme açıklıyor. Kira desteği, Kredi desteği vs. Ama bu destekleme kraterleri tam manasıyla açıklanmadığı için, konuştuğum pek çok esnaf ve sanatkarımız bu destekleri alamadıklarını dile getiriyorlar. Sonuçta “öz sermayemizi bitirdik” feryatları ayyuka çıkmış durumda. Denizli’de 30 / 35 yıllık büyük ve tescilli iş yerlerinin teker teker kepenk kapatması da bunun en bariz göstergesidir.
“Ev yemekleri adı altında” Sulu Yemek yapan lokantalarımız, paket servisi yapamadıkları için uzun süre direnmelerine rağmen işyerlerini kapatmak zorunda kalıyorlar. Çünkü sulu yemekler, diğer ızgara ve kokoreç paketleri gibi olmuyor. Özel bir kap ve özel bir servis gerektiriyor. Bu da lokanta işletmelerimize önemli bir paket masrafı gerektiriyor. Bazıları bunu denedi. Ama satışlar yüzde 30’u geçmeyip, masraflarda artında daha fazla dayanamadılar ve işyerlerini yok pahasına kapatmak zorunda kaldılar.
Şimdi hükümet tedbirlerin hafifletileceğini belirtiyor. Yani, bütün kesimler perişan olduktan, prestijli işyerleri kepenkleri indirdikten sonra tedbirleri hafifletmek, “elbette mesleklerinde direnenler için can suyu olacaktır” çok geç kalmış bir karar olarak gözükmektedir.
Bütün küçük esnaf ve sanatkarlarımız, işyerlerini pandemi kurallarına uymak ve denetlenmek suretiyle açarak “dışarıda yüzde 50; içeride ise yüzde 30 müşteri almalarının” kendilerini uzun süre idare etmeyeceğini belirtiyorlar.
Esnaflarımız “Kar yağdı, kayak merkezlerinde bile pandemikısıtlaması olmadı, bizde oldu. İçinde bulunduğumuz şartlarda, eğer virüs bulaşması varsa ve olacaksa bütün mesleklerde, bütün sektörlerde aynı kısıtlamalar olmalıydı. Denetimli bir kısmı serbestlik ile hiç olmazsa kira, vergi ve personel giderlerimizi çıkarırdık. İş yerlerimizi kapatmasaydık bu kadar perişan olmazdık. Ama şimdi bir yıldırkapanan işyerlerimizi kısmi olarak açmak bizi idare etmez. Bu önceden olacaktı.
Şimdi bu kadar perişan olmuş, borçlarımızı bile ödeyemez durumdayken serbestlik kısmi olarak açılsa bile, bizim kendimizi toplamamız iki yılımızı alacaktır. Belki daha fazla zamanımıza ihtiyaç var. Şimdi düşünülen kısıtlamalardaki esneklik artık hiçbir işe yaramaz” diyorlar.
Esnaflarımız Kredi verilmesi ve ötelemesinden ziyade kira yardımının yüksek olmasını, hatta kiraların yarıya kadar düşürülmesini ve hükümetin bu düşüklüğü destek olmasını, pandemi kısıtlamalarının alınacak olan sıkı tedbirlerle denetimli serbestliğin olmasını, Belediyelerin ilan ve reklam vergileri başta olmak üzeri, kendilerinden alınan vergi ve harçların bu dönemde affedilmesini, alınmamasını istiyorlar.
Küçük esnaf ve sanatkarların tamamen bitmek üzere olduğuna dikkat çeken esnaflarımız hükümetten acilen tedbir almasını istiyor. Bu tedbirlerin içerisinde büyük marketlerin de kısıtlamaları gitmesinin önemli olduğuna dikkat çekiyorlar.
Kısaca esnaflarımız hükümetin aldığı tedbirlerin yanlış olduğunu, bundan sonra kendilerinin ve Türkiye ekonomisine katkı sağlayanları koruyacak tedbirler alınarak, desteklenmelerini gerektiğine işaret ediyorlar.