Ekonomik darboğazın ceplerimizden sonra, mutfaklarda da yangını körüklediği şu sıralarda iktidar partisi AKP bünyesinde varolan hareketlilik hızla yerini eyleme bırakırken, bir yandan da YSK sadece seçim zamanlarında yaptığı belirli calışmaları yaparak, sonuçlarını kamuoyuna aktarmaya başladı.
Ayrıca, bir ulusal televizyon kanalında, bu sabah AKP’nin siyaset teorisyenleri toplanmış, şakşakçıları, yağdanlıkları CHP ile HDP arasındaki gizli ittifak söylemlerini aylar sonra tekrar masaya yatırdılar.
Bolu belediye başkanlığı seçimleri üzerinden yapılan tartışmalarda, seçimlerin üzerinden bir yıl geçtikten sonra “HDPliler. CHP 4 bin oyumuzu geri versin” açıklaması ile gizli ittifakları tekrar konuşmaya başladılar.
İstanbul seçimlerinde AKP Büyük Şehir Belediye Başkan Adayı’nın “İstanbul’da Kürt kardeşlerimin de oylarına talibim” dediğini, HDP’nin oy potansiyali yüksek kalelerinden Diyarbakır’da miting yaptığını unutarak; erken seçimler öncesinde uyguladıkları manipülasyonları tekrarlamaya başladılar. Elbette, artık yalanlar eskisi kadar inandırıcı olmadığından ve İstanbul’dan ayrılmayarak masa başında ahkam kesen bu yağdanlık yazarlar bilindiğinden; bu kez “PKK oyları CHP’ye gitti” söylemleri inandırıcı olmayacaktır.
HDP KAPATILMALIDIR
Daha önce yazdım. Şimdi yine yazıyorum.
Eğer HDP bölücü bir siyasi parti ise, PKK’nın siyasi uzantısı ise, ve elinizde kanıtlar varsa, bu partiyi neden kapatmıyorsunuz? Neden bu “Vatan Haini” partiyi meclisten çıkarmıyorsunuz. Neden bu partinin vekillerinin de bulunduğu mecliste devlet sırlarını açıklıyorsunuz?
Muktedir güç AKP’nin elindedir. TBMM’de istediğini yapacak, istediği kanunu çıkartacak gücü vardır. Durum böyle iken, neden hainlikle suçlanan bir partiyi kapatarak, top yekün bundan kurtulmayı düşünmüyorlar, anlamadım.
Bu durumdan iki sonuç çıkar; Birincisi: HDP üzerinden (ittifak olsun veya olmasın) muhalefet partilerini yıpratmak için kurgular düzenlemek. Ki, artık halkımız bunlara inanmıyor.
İkincisi: HDP üzerinden Kürt seçmenlerin oylarını toplamak. Ancak bu kurgu da Doğu ve Güneydoğu illerimizde artık tutmayan bir proje olmuştur. Yani bu yönde yapılan proje çalışmalar artık halkın gündeminde bulunmuyor. İstanbul ve Ankara’dan ayrılmayarak masa başında Türkiye sorunlarını konuşan güruh, yandaş anket şirketleri Türkiye gerçeklerini sahaya inerek konuşmalıdır.
ANKARA’DA NELER OLUYOR?
Başta ekonomi olmak üzere iç ve dış siyasette tam bir göçük' haline gelen AKP hükümeti her geçen gün kan kaybediyor. Üyesi sayı sürekli düşen AKP'nin oyları daha fazla düşmeden baskın seçime gideceği iddia edildi. YSK Başkanının Erdoğan ile görüşmesi, seçime girebilecek partilerin listesinin yayınlanması ve bazı okullarda sandık kurullarında görev alacak öğretmenlere belge doldurtulması baskın seçim iddialarını güçlendirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya 'Çürümüş meyve dalda durmaz, AKP iktidarı ya bırakıp kaçacak ya da devretmek zorunda kalacak..' dedi
“BAYRAM DEĞİL SEYRAN DEĞİL ENİŞTEM BENİ NİYE ÖPTÜ”
Konuya ilişkin ANKA Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Yıldırım Kaya, Ankara'nın Altındağ İlçesi'nde YSK tarafından yapılan çalışmanın normalde seçimler yaklaşırken yapılması gerektiğine dikkat çekerek, "Akıllara soru işaretleri geliyor, ortada seçim yokken bunu neden şimdi yapıyorlar? Bu sorunun cevabını YSK vermeli. Erken seçim için örtülü talimat mı aldılar ? Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü?" dedi.
"BIRAKIP KAÇMAYA MI HAZIRLANIYORLAR"
Yıldırım Kaya, Ocak ayında seçime girebilecek partilerin açıklanmasının rutin bir süreç olduğunu ancak yaklaşan bir seçim olmadığı halde sandık kurullarında görev alacaklara ilişkin belgelerin doldurulmasının normal bir prosedür değildir” diyerek, AKP’nin baskın bir seçime hazırlandığını belirtti.
Yani, yukarıda yazdığım pek çok konu üzerinden gözlem yaparsak, AKP’nin olası bir baskın seçimle dengeleri alt üst etmeye hazırlandığı aşikar.
Aynı olayı Ali Babacan’da görmüş olacak ki, İyi Parti’nin durumuna düşmemek için partisi DEVA’nin kuruluş dilekçesini verdi.
Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek.
İbrahim maalesef parti kapatmanın yolu kapalı. Ancak parti mensupları yargı***abiliyor. Bu yanlışın düzeltilmesi lazım.