Geçtiğimiz günlerde İyi Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk tarafından basın toplantısı düzenlenerek, parti içindeki sorunların açıklanması ile Vekil Öztürk’ün “kol kırılır, yen içinde kalır” misaline uymadığı için aile içi sorunları deşifde ettiğini belirten bir köşe yazmıştım.
Bu yazım sonrasında hem çok üzüldüğümü, hem de tabanın böyle bir ağır sorunu kaldıramayacağını söylemiştim. Aslında Yasin Öztürk ile olan hukukum yüzünden daha bir çok sorunu dile getirmemiştim. Çünkü Milletvekili benim o yazıyı niçin yazdığımı, neden yazdığımı çok iyi bilen birisidir. Bu yüzden İyi Parti’nin yara almasına gönlüm razı olmadı.
Elbette, ben böyle düşünürken; parti üzerinde hegomanya kurar gibi hareket eden birileri de kimseyi düşünmeden hareket ediyor ve “az olsun, bizim olsun” kabilinden parti tabanını rencide edercesine hareket ediyordu.
Son gelişmelerin sosyal medya hesaplarında, bazı basın organlarında yer alması ile, sorunların masa başında halledilmesi gibi bir yanılgı ortaya çıktı. Çünkü kamuoyuna karşı verilen bu pozu iyi okursanız; sorunların üstünün örtüldüğü, birilerinin zorlaması ile böyle bir poz verildiği ortaya çıkar.
Hadi diyelim “İki kesim arasında sorunlar halledildi”, peki İl başkan adayı olan Yücel Yılmaz ve Raziye Akışık konusu ne olacak? Partinin kuruluş aşamasından günümüze kadar çalışan ve İyi Parti’nin ilimizde oy potansiyelini yükseltmek isteyen bu iki partili, adaylıktan çekilmedikten sonra birlik ve beraberlik sağlanmış olurmu?
Taban “Hasan Akgün ile Vekil Yasin Öztürk arasındaki tartışma danışıklı döğüş gibi. Eskiden beri bunu yapıyorlar. Biz onların birlikte hareket ettiğini zaten biliyorduk. Bu çocuk oyuncağımı” diye sesli düşüncelerini 5 Temmuzdaki il kongresinde “Bu ikilinin” ders alması için diğer adaylara yönelirse ne olacak?
“Zaten, bugüne kadar herşeyi birlikte yaptılar. Şimdi delegelerin nabzını ölçtüler ve yine eskisi gibi birlikte hareket edecekler. Bu da partili insanların gözünden kaçmıyor” diyenler il kongresinde nasıl davranacaklar, bunları düşünüyorlar mı acaba?
Adayların çok olması, parti içi demokrasinin işlemesi açısından çok önemlidir. Çok seslilik küfür ve hakaret bazlı tartışmaların “koltuk yarışı” olduğunu mu gösteriyor? Yoksa gerçekten partinin iyi bir yere gelmesini sağlamak içinmi böyle davranılıyor anlamıyorum.
Bu yüzden küstürülmüş, partiden uzaklaşmış insanları nasıl geri getirecekler çok merak ediyorum. Ediyorum, çünkü İyi Partili delegeler ile yaptığım görüşmelerde büyük bir hayal kırıklığının yaşandığını gördüm. Denizli bazında oy potansiyeli hızla düşen İyi Parti’nin bu gelişmelerden sonra ivme kazanacağına inanmıyorum.
İl Başkanı Hasan Akgün, bundan sonra daha dikkatli davranmalı ve tabanın aklında kalan soruları cevaplayarak, birlik ve beraberlik havası verilmesinin anlamını açıklamalıdır.
Şahsen ben, bu fotoğrafı gördükten sonra ikna olmadım.