Türk tarihinin Malazgirt zaferinden sonra en önemli savaşlarından ve zaferlerinden birisi olan, Bizansın Anadolu topraklarından sökülüp atılarak bütün umutlarının söndürüldüğü zaferin adı Miryokefalon’dur. Bilindiği gibi bu olay Konya, Isparta ve Denizli illerini karşı karşıya getirmiş, hatta Isparta geçmiş yıllarda savaşın kendi sınırları içerisinde meydana geldiğini iddia ederek, dönemin TRT Genel Müdürü’nün de Ispartalı olmasından yararlanarak ulusal çapta bir sempozyum bile düzenlemişti.
1176 yılında gerçekleşen Miryokefalon Savaşı; (Yurttutan Savaşı) olarak da bilinir. Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile Bizans imparatoru I. Manuil arasında yapılan savaştır. Anadolu'da Türk hakimiyetinin kesin olarak kabul edildiği savaştır. Anadolu'nun tapusunun alındığı savaş olarak da bilinir. Savaşın yapıldığı yerin neresi olduğu konusunda günümüzde farklı il ve ilçe belediyeleri sempozyum, konferans, çalıştay düzenleyerek sahiplenmeye çalışmaktadır. Savaşın yapıldığı yer konusunda akademi camiasında çeşitli çalışmalar ortaya konmuş fakat tam olarak tespiti yapılamamıştır.
Ancak, geçtiğimiz yıllarda Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan bir komisyon tarafından Çivril ilçesi sınırları içerisinde Kufi Çayı bölgesinde yapıldığı ortaya konulmuş, PAÜ’lü akademisyenler ve mahalli araştırmacılar konu hakkında ortaya koydukları tezleri ile tarihi belgeleri bir araya getirerek, Miryokefalon savaşının kesin yerinin Çivril bölgesi olduğunu belirtmişlerdir.
Konu hakkında Prof. Dr. Yusuf Kılıç, Prof. Dr. Turgut Tok konu hakkında bir kitap yayınlayarak Miryokefalon zaferinin konumunu, durumunu ve o tarihlerdeki coğrafi yapıyı belgeleri ile ortaya koymuşlar, saha çalışması yaparak mezarlıklar dahil savaşın yerini belirlemişlerdir. Yıllarca konu hakkında saha çalışması başta olmak üzere tarihi belgeleri tarayarak çalışmalar yapan, makeleler kaleme alan Mümtaz Başkaya’da çalışmaları ile Çivril bölgesini işaret etmiştir.
Geçtiğimiz günlerde Çivril Belediyesi tarafından Miryokefalon Sempozyumu ve değerlendirmesinin yapıldığı bir toplantı düzenlendi. Geçtiğimiz yıllarda konuyu takip eden ve belgeleri ile ortaya koyan bilim adamları ne yazık ki bu toplantıda bulunmadılar. Aynı zamanda bu toplantıda yüzeysel bir akış takip edildi.
Üç ilin kıyasıya yarıştığı, tescillenmesi için mücadele verdikleri bir dönemde; Miryokefalon Zaferi’nin yerini ortaya çıkaran ve belgeleri ile mücadele eden Prof. Dr. Yusuf Kılıç, Prof. Dr. Turgut Tok’un önderliğindeki komisyondan kimsenin bulunmayışı bana manidar geldi. Neden yıllarca konu hakkında makele yazan, saha çalışması başta olmak üzere çalışmalar yapan onlarca akademisyen bu toplantıda ekarta edildi, anlamıyorum.
Bilimde, kamu dairelerinde ve yerel yönetimlerde yöneticiler değişse de, hizmetlerin devam ettirilmesi esastır. Yani, hizmetleri kaldığı yerden kamu adına sürdürmek, devam ettirmek önemlidir. Hele hele, karşınızda üç güçlü il varken, mücadele verdiğin böyle bir olayda öncelik, işe başlayanların olmalıydı. Bu yüzden siyaset yapmak yerine Miryokefalon olayını enine boyuna araştıran Prof. Tok ve Prof. Kılıç gibi insanların bu toplantıya davet edilmeleri gerekirdi. Çivril Belediyesi bu konuda yanlış yapmıştır. Olaya siyaset karışmıştır.
Umarım önümüzdeki yıllarda bu yanlıştan dönülür ve gerçek mücadele yapılır.
Taktir kamuoyunun.
Saygılarımla…
Esen kalınız..
Yorumlar
Kalan Karakter: