Son aylarda muhalefet partileri, ekonomik sorunlar ile halkın iktidar partisinden yakınmalarını, kendilerine dönüş ve ilk seçimlerde iktidar olma gibi bir hayalin içine girdiler. Muhalif televizyon kanalları ve basın yayın organları da, muhalefet partilerinin ekonomiye yönelik açıklamalarını manşetlere çekerek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “geliyor, gelmekte olan” sloganını kullanmaya başladılar.
Hatırlar mısınız bilmem? 1998/99 yılı krizinde Başbakan Tansu Çiller’in çağrısı üzerine Türk halkı vergilerini ödedikleri gibi, yardımcı olmak için elinden geleni yaptı. Gerçi o tarihlerde iktidar halkımızın bu fedakarlığını iyi anlamadı ama,54.cü Bülent Ecevit hükümeti ile birlikte; yapılan çalışmaların ne kadar yerinde olduğu görüldü. Sonuçta ekonomik sorun derinleşmeden atlatıldı. Hatta enflasyon, dolar artmasına rağmen fiyatlardaki istikrar sürdüğü için halkımız bu kadar derin yoksulluk görmeden, sabır ederek krizi atlattı.
O tarihlerde yapılan kemer sıkma politikaları, Kemal Devriş programları sayesinde Türkiye’nin ne kadar zengin bir varlığının olduğunu gördük. Hatta geçmiş hükümetlerin savurganlıkları, bugünkü kadar olmasa da, bir yatırımın yıllarca sürmesi bile hayıflanmıyordu. Sonrasında gün verilerek yapılan ihalelerin zamanında bitirilmesi halkımızı şaşkınlığa uğrattı. Eski siyasi partiler halkın gözünden düştü.
Ancak; o zamanlarda böylesine çirkinleşmiş bir siyaset, çamurlaşmış bir zemin yoktu. Dün ekonomik sorunlarla baş etmek için kenetlenen halkımız, bugün ise siyasi düşünceler yüzünden kutuplaşmaya varan bir atmosfere girdi. Provokatörlerin çabaları, gündem değiştirmeler ve yalanların gerçekmiş gibi algı operasyonları ile lanse edilmesi artık sıradanlaştı ve halkımız neye inanacağını bilemedi.
İşte bu yüzden muhalif siyasi partilerin “Ekonomik kriz ve hükümetin yanlışları bize iktidarı verecek” türünden yaklaşım içinde olmaları çok yanlıştır. Seçimlere bir yıl gibi “Türkiye şartlarında uzun bir süre”nin olması, muhalif partileri rehavete sürükledi. Oysa, toplumun büyük bir kesiminin beklediği “EYT, Maaş artırımı, 3600” gibi beklentilerin iktidar tarafından seçimlere birkaç ay kala verilmesi Türk halkının oyunun rengini değiştirecektir.
Türkiye yaklaşık bir yıldır yangın yeri gibi. Enflasyon, hayat pahalılığı artmış, döviz fırlamış, insanlar açlık sınırında olmasına rağmen, hala muhalefet partilerine güvenemiyor. Muhalefet partilerinin açıklamalarında çözüm yolları göremiyor. Siyasi partilerde galiba kendilerini anlatamadığı için her iki tarafta handikap içerisinde birbirlerini kolluyor gibiler. Anketlere yansıyan sonuçlara göre, 6 ay gibi bir zaman zarfında iktidar partisinin sadece yanına yaklaşabilen bir muhalefetin; son bir yıl içerisinde iktidar partisini destekleyen cemaat ve İmam kesimini kazanmadan, 20 yıllık yaşamlarında Ak Parti haricinde iktidar partisi görmeyen ve lüks yaşama alışmış olan gençliğe değer vermeden seçimleri alması zor gözüküyor.Üstelik, bu iktidar tarafından kamuya yerleştirilen memurların, işçilerin adeta “aba altından soba göstermek” misali uyarılması da tepkilere ve muhalif partilere uzak durmalarına sebep oluyor.
Kısacası, iktidar partisinin bütün olumsuzluklara rağmen hala yüzde 30 dolaylarında oy almasını kimseyi şaşırtmasın…! Muhalefetin bütün çabalarına rağmen, iktidarın çekirdek oylarının bir türlü kırılamaması çok manidardır. Manidar olduğu gibi önemlidir de. Bu yüzden iktidar çantada keklik değildir. Çok büyük çalışma ve özveri gerektirmektedir.
Ben, ekonomik sorunların yaşanmaya başladığı tarihlerden bugüne muhalefet partilerinin sokağa çıkmalarını, insanların dertlerini dinlemelerini yeterli görmüyorum. Üstelik Ak Parti bünyesinden kopan gurupları da içlerine alarak yola çıkmalarını doğru bulmuyorum.
Bu yüzden muhalefet partilerini uyarıyorum. Bunca soruna ve yanlış görülen uygulamalara rağmen, oy oranında hatırı sayılır bir kopma bulunmayan bir iktidar kolay kolay sandığa gömülemez. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğer ufukta bir belirti görmese böyle kayıtsız kalmaz; baskın seçim yapardı. O halde, daha çok çalışması gereken muhalefet partileri seçimleri çantada keklik görmemelidir.
Benden söylemesi…
Esen kalın.
Saygılarımla…
akp yi iktidarda tuatan cemaatlar, mhp ve bir kısım menfaat perest