Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
90. Emanet Ehli İnsanların Azalması
Kıyamete yakın dönemde emanet ehli insanların azalacağı, insanların kendilerine emanet olarak verilenlere el koyup harcayacakları da hadislerle haber verilmiştir:
Ganimet belirli kişilerin inhısarında (idaresinde) olduğu, emanet ganimet sayıldığı, zekat ağır bir yük kabul edildiği zaman… (Kıyamet Alametleri, s. 114)
Emanetin ganimet, zekatın da (altından zor kalkılacak) bir borç olarak ittihaz (kabul) edilmesi… (Kıyamet Alametleri, s. 139)
İnsanları sözlerini ve vaadlerini bozmuş, emanetleri hafife almış bir halde gördüğün zaman… (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 378, no. 690)
91. Zekatın Terk Edilmesi
Zekat (ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve) ceza telâkki ettikleri zaman. (Tirmizi, Fiten: 39, 2211)
O zaman zekat, ceza olarak ve harac da, ganimet olarak zorla alınacaktır. (Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar; Beklenen Mehdi, 3. baskı, s. 146-147)
Fakirlerin ve ihtiyaç içinde olanların korunup kollanması din ahlakının gereklerinden biridir. Allah iman edenlere, ihtiyaç içinde olanlara sadaka vermeyi, onların ihtiyaçlarını karşılayıp gidermeyi ve onları koruyup gözetmeyi emretmiştir. Din ahlakının yaşandığı toplumlarda, bu ahlakın gereği olan sosyal yardımlaşma yaşandığı için fakirlik sorunu doğal olarak ortadan kalkar. Ahir zamanda ise insanların din ahlakından uzaklaşmalarının neticelerinden biri olarak, zekat ve sadaka vermek neredeyse tamamen ortadan kalkar.
92. Namaz İbadetinin Terk Edilmesi
Hz. Huzeyfe’nin anlattığına göre, Resulullah Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Ey Huzeyfe! O günde onlar Ridde (dinden çıkmak) üzere olacaklardır… namaz da kılmayacaklardır.” (Ukayli, En-Necmu’s-sakıb fi Beyanı Enne’l Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib Ale’t-Temam ve’l kamal)
Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: “Kıyamet alametlerinden biri, namazın terk edilmesidir… İşte o zaman ya Selman! Dinsizliğin en fenası ve günahların en kötüsü meydana gelecektir. İnsanlar namazı terk edecekler ve şehvetlerine tabi olacaklardır. Eğer siz onlara erişirseniz, namazlarınızı vaktinde kılınız.” (Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar; Beklenen Mehdi, 3. baskı, s. 146-147)
İnsanlar öyle bir zamanla karşı karşıya kalacaklar ki, namaz terk edilecek, yapılar uzanacak, yemin ve lanetleşmeler çok olacak, rüşvet ve zina alabildiğine yayılacak, ahiret dünyaya değişilecek…. (Kıyamet Alametleri, s. 157)
93. Yalancı Şahitlik ve İftiranın Yaygınlaşması
Gerçek şahitliğin gizlenmesi, yalancı şahitliğin ve iftiranın ise yaygınlaşması önemli kıyamet alametlerinden biridir. Aslında bu durum, insanların din ahlakından uzaklaşmalarının neticelerindendir. Din ahlakı insanların koşullar ne olursa olsun dürüst olmalarını, kendi aleyhlerine bile olsa adil davranmalarını gerektirmektedir. Din ahlakından uzak, ahirette sorguya çekileceğinin bilincinde olmayan insanlar ise, menfaatleri gerektirdiğinde kolayca yalan söyleyebilir, bir başkası hakkında yalancı şahitlikte bulunabilirler. Böyle kişilerin sayısının artması ise, Hz. İsa (as)’ın gelmesinden önceki dönemin özelliklerindendir:
Kıyametten hemen önce… yalancı şahitlik yaygınlaşır, hakka şahitlik ise gizlenir. (Ramuz-El Ehadis, 1/121)
İftiranın yaygınlaşması kıyamet alametlerindendir. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 450)
94. Ehil Olmayan Kişilere Sorumluluk Verilmesi
Sorumluluğun işin ehli olmayanlara verilmesinin sonuçları da aşağıdaki hadiste şöyle vurgulanmaktadır:
İş ehil olmayana verilince, artık kıyameti bekle! (Zebidi, Tecridi Sarih, 12/201)
95. Üstünlüğün Takvada Değil Zenginlikte Aranması
Toplumdaki tek üstünlük kriterinin zenginlik olması ve insanlara zenginliklerine bağlı olarak saygı gösterilmesi de kıyamet alameti olarak bildirilmiştir:
Zengine itibar edilip kendinden daha üstün kişiler ona ayağa kalktıklarında ve ona selam verdiklerinde… kıyamet yaklaşmış demektir. (Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 480-481)
Kıyamet alametlerinden biri, … mal sahibine (malından dolayı) ta’zim (hürmet) etmektir. (Feraidu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar; Beklenen Mehdi, 3. baskı, s. 146-147)
96. İnsani İlişkilerin Bozulması
İnsanlar arasındaki sosyal ilişkilerin bozulmasının da bir işaret olduğu hadislerdeki tasvirlerden anlaşılmaktadır:
Kişinin yalnız tanıdıklarına selam vermesi… kıyamet alametlerindendir. (Ramuz-El Ehadis, 121/4)
Kalpler birbirine yabancı olmadan, sözler birbirinden ayrılmadan, ana baba bir, kardeşler farklı dinlerden olmadan kıyamet kopmaz. (Deylemi; Geleceğin Tarihi 1, s. 32)
Selam halka değil de özel insanlara verilinceye… kadar kıyamet kopmaz. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 470)
Akraba ile bağları kesmek ve kötü komşuluk kıyamet alametlerindendir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 11/90, Hadis no: 6872)
97. Hayvanlara İnsanlardan Çok Değer Veren Kişiler
Kıyamet yaklaşınca kişi köpek yavrusu yetiştirecek. Bu işi kendi öz çocuğunu yetiştirmekten ona daha iyi gelecek. (Taberani, Hakim)
Hayvanları sevmek, Allah’ın onlarda yarattığı güzelliklere karşı hayranlık ve şefkat duymak elbette güzel bir özelliktir. Ancak Peygamberimiz (sav)’in yukarıdaki hadiste haber verdiği olay, ahir zamanda insan sevgisinin unutulup yerini hayvan sevgisinin almasıdır. Elbette bu son derece çarpık bir bakış açısıdır.
98. Ailevi İlişkilerin Bozulması
Aile, akraba ve komşuluk ilişkilerinin bozulması, fertler arasındaki sosyal ve manevi değerlerin kaybolması bu dönemin başka bir özelliğidir:
Kişinin annesine isyan etmesi, babasına sıkıntı vermesi… (Tirmizi, Fiten: 38)
Kıyametten hemen önce… akraba ile ilişkiler kesilir. (Ramuz-El Ehadis, 448/7)
Kıyamet alametleri, birbirlerine çirkin sözler söylemek, akraba ile alakayı kesmek, emin kişiyi hain saymak, haine güvenmek (den ibarettir).” (Kıyamet Alametleri, s. 136-137)
99. İnsanlar Arasında Sevgi ve Saygının Azalması
Gençlerin sinirli olmaları, çocuklar ile yetişkin insanlar arasındaki sevgi ve saygı ilişkilerinin bozulması hadislerde şöyle anlatılmıştır:
Büyükler küçüklere merhamet etmediklerinde, küçükler de büyüklerine saygı göstermediklerinde… çocuk öfkeli olduğunda… kıyamet yaklaşmış olacaktır. (Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 480)
Büyüğe saygı, küçüğe merhamet kalkacak. (Kıyamet Alametleri, s. 140)
100. Aile Kurumunun Zayıflaması
Hadisler göstermektedir ki, aile kurumundaki bozulmaya bağlı olarak boşanmaların ve evlilik dışı çocukların çoğalması ahir zaman toplumlarının bir niteliğidir.
Boşanmaların çoğalması… kıyamet alametlerindendir. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 455)
Kıyamet yaklaşınca… gayri meşru çocuklar çoğalır. (Ramuz-El Ehadis, 33/7)
101. Dünya Hırsının Artması
Materyalist felsefe ve dünya görüşlerinin etkisiyle insanların ahireti unutmaları, dünyaya büyük bir hırsla bağlanmaları kıyamet öncesindeki dönemin bir vasfıdır:
İnsanlarda cimrilik ve hırs artacak. (Müslim, İmare: 176)
Kıyamet yaklaştı. Halbuki insanlar dünyaya karşı ancak hırslarını artırıyorlar, Allah’tan da uzaklaşıyorlar. (Suyuti, Camiü’s-Sagir, 2/57)
102. Riyakarlık ve Gösterişin Hakim Olması
… O günde riyakarlıktan utanılmayacak ve çekinilmeyecek. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 458, no. 835)
Riyakarlık (ikiyüzlülük) hakim olacak, riya (ikiyüzlülük) ve gösterişten utanılmayacak. (Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 470)
103. Kaba Söz ve Küfrün Yaygınlaşması
Ahir zaman birbirlerine kaba söz ve küfürlerle hitap eden insanların sayıca artacağı bir dönemdir. Bu durum hadislerde şöyle ifade edilmiştir:
Son zamanlarda türeyen, birbirleriyle karşılaştıkları zaman selamları lanetleşmeden ibaret olan sarhoş ve asi bir nesil… (Ahmed bin Hanbel, Hakim; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 54)
Şu üç şeyle karşılaşmadıkça ümmet güzel bir yol üzere olacaktır: İyilik kalkmadıkça, ahlaksız çocuklar çoğalmadıkça, aralarında Essekkarun zahir olmadıkça… Dediler ki: “Essekkarun nedir?” Cevap verdiler: “Ahir zamanda gelecek bir nesildir ki, aralarındaki selamları birbirlerine sövüp saymak olacaktır.” (Kıyamet Alametleri, s. 141-142)
104. Sahtekarlık ve Rüşvetin Artması
Ahir zamanda sık karşılaşılan bir durum da ticaret hayatında sahtekarlığın ve rüşvetin olağan hale gelmesidir:
Benden sonra ümmetim içinde fetret devri olacak. O devirde herkes helali aramadan mal talebinde bulunacak, kanlar akıtılacak ve şiir Kur’an’a bedel tutulacak. (Deylemi; Geleceğin Tarihi 1, s. 50)
Kıyamet yaklaşınca… ölçü ve tartılarda hile yapılır. (Ramuz-El Ehadis, 33/7)
Tartı ve ölçülerde hile yapıldığı zaman. (Kıyamet Alametleri, s. 139)
Rüşvetlerin alınması… kıyamet alametlerindendir. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 454)
105. Dedikodu ve Alayın Artması
Bu dönemin başka bir özelliği de dedikodu ve alayın büyük rağbet görmesidir:
Kıyamet yaklaşınca… o devrin en itibarlıları yaltaklık ve dalkavukluk yapanlardır. (Taberani, Deylemi; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 111)
… Koğucuların, gıybetçilerin ve alaycıların artması kıyamet alametlerindendir. (Beyhaki, İbn-i Neccar; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 107)
İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, adam bir kavmin içinde oturacak da, kendisini dile alacaklar korkusuyla kalkamayacak. (Deylemi; Geleceğin Tarihi 1, s. 30)
Oysa Allah, dedikodu ve alayın kötü ahlak özellikleri olduğunu bildirmiş ve iman edenlere bunlardan sakınmalarını emretmiştir. Ayetlerde şöyle buyurulur:
Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar; kadınlar da kadınlarla (alay etmesin), belki kendilerinden daha hayırlıdırlar… Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah’tan korkup-sakının… (Hucurat Suresi, 11-12)
106. Kimi Gençlerin Din Ahlakından Uzaklaşması
Hz. Ali (ra) anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün): “Gençlerinizin fıska düştüğü, kadınlarınızın azdığı zaman haliniz ne olur?” diye sormuştu. (Kütüb-ü Sitte, hadis no: 4752; Heysemi, Mecma’u’z-Zevaid’de kaydetmiştir (7, 281))
Gençlerin din ahlakından uzaklaşmaları ahir zaman özelliklerindendir. Telkine ve yönlendirmeye daha açık olan genç insanlar, kolaylıkla din ahlakına uygun olmayan akımların etkisi altına girebilmekte ya da son derece dejenere bir hayata yönelebilmektedirler. Bunun temelinde gerçek din ahlakının insanlara gereği gibi öğretilmiyor olması vardır. Bazı Batı ülkelerinde veya uzun yıllar komünist rejimle yönetilmiş ülkelerde bu durum daha açık olarak görülmektedir.
107. Ahlaki Çöküş
İçinde bulunduğumuz zamanda toplumların sosyal yapılarını tehdit eden çok büyük bir tehlike söz konusudur. Bu tehlike insan bedenini ölüme götüren virüslere benzer şekilde sinsi bir faaliyet göstererek toplumları yıkıma sürüklemektedir. Bu, bir insan topluluğunu ayakta tutan ahlaki değerlerin yozlaşmasıdır.
Ahir zamanda ahlaki çöküşün yaygınlaşacağı Peygamberimiz (sav)’in hadislerinden anlaşılmaktadır. Fuhşun açıkça yapılmasının bir kıyamet alameti olduğunu Peygamberimiz (sav) bir hadiste şöyle belirtmiştir:
Fuhuş açık olmadan… kıyamet kopmaz. (Ramuz-El Ehadis, 91/7)
Günümüzde de eşcinselliğin, fuhuş ticaretinin, evlilik dışı cinselliğin, cinsel suçların, tecavüz vakalarının ve cinsel hastalıkların artışı ahlaki çöküşün bazı önemli göstergeleridir.
Bahsi geçen konular sürekli olarak dünya kamuoyunun gündemindedir. Bazı insanlar çevrelerinde olup bitenlerin, tehlikenin boyutlarının farkında değildirler veya bu olayları sosyal hayatın bir parçası olarak değerlendirme gafletine düşmektedirler. Ancak istatistikler tehlikenin boyutlarının görülmemiş bir şekilde her geçen gün büyüdüğünü göstermektedir.
Cinsel hastalık oranları insanlığın önündeki sorunların büyüklüğünü gözler önüne seren önemli bir kriterdir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kayıtlarına göre, cinsel yoldan bulaşan hastalıklar en çok rastlanan hastalık gruplarından birini oluşturmaktadır; 1997 yılı raporları her yıl tahmini olarak 333 milyon yeni vakanın meydana geldiğini göstermekteydi.51Bunlara ek olarak, AIDS büyük bir sorun olma konumunu korumaktadır. WHO 2000 yılı istatistikleri o döneme kadar 18.8 milyon insanın bu hastalıktan hayatını kaybettiği gerçeğini ortaya koymaktaydı.52 Dünya Sağlık Örgütü’nün AIDS ile ilgili 2000 yılı raporundaki şu ifadeler konuyu özetlemektedir: “AIDS sosyal, ekonomik ve demografik yapılar üzerindeki yıkıcı etkisiyle benzersizdir.”53
Düşündürücü gelişmeler arasında eşcinselliğin yayılışı da oldukça dikkat çekicidir. Eşcinsellerin bazı ülkelerde resmi olarak evlenebilmeleri, evliliğin getirmiş olduğu sosyal haklardan istifade edebilmeleri, dernek ve partiler kurmaları, dünya çapında yapılanmaları, kutsal inançlara karşı gelmeleri, dini değerlere savaş açmaları, Peygamberimiz (sav)’in döneminden bu yana geçen on dört yüzyıllık süre zarfında sadece çağımıza mahsus olaylardır.
Ahir zaman toplumlarındaki ahlaki dejenerasyonu tasvir eden hadislerin bugünün dünyasında tam anlamıyla ortaya çıktığı açık bir gerçektir. Bu da bizlere bir kez daha, Allah’ın izniyle, Hz. İsa (as)’ın yeniden dünyaya gelişinin oldukça yakın olduğunu hatırlatmaktadır.
108. Zinanın Artması
Toplumda evlilik dışı cinsel ilişkilerin yaygınlaşmasının da kıyametin yani Hz. İsa (as)’ın gelişinin bir işareti olduğu Peygamberimiz (sav) tarafından şu şekilde dile getirilmiştir:
Zinanın çoğalması kıyamet alametlerindendir. (Buhari, Tecrid: 1/16)
Ahlaki değerlerin, utanma duygusunun zayıflaması ise hadislerde şöyle tasvir edilmiştir:
Kıyamet yaklaşınca… kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar. (Taberani, Hakim; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 111)
Zina çocukları çoğalacak. O kadar ki kişi sokak ortasında kadınla zina edecek. (Kıyamet Alametleri, s. 140)
Bir zaman gelecek kadınla yolun ortasında zina yapılacak. Kimse buna itiraz etmeyecek. (Kıyamet Alametleri, s. 142)
Son dönemde herkesin gözü önünde açıkça yol ortalarında fuhuş yapmakta olan insanlara, gazete ve televizyon haberlerinde sıkça rastlanmaktadır. Burada, hadiste kıyamet alameti olarak belirtilen bir olay daha tam dikkat çekildiği şekilde ortaya çıkmakta ve pek çok insan bu gerçeğe şahit olmaktadır.
109. Eşcinselliğin Kabul Görmesi
Hadisler göstermektedir ki eşcinselliğin normal bir yaşam biçimi olarak kabul edilmesi kıyamet öncesindeki dönemin önemli bir belirtisidir:
Erkekler kadınlara benzeyecek, kadınlar erkeklere benzeyecek. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 451)
Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde… kıyamet yaklaşmış olacaktır. (Ramuz-El Ehadis, 448/8; Ölüm Kıyamet ve Diriliş, s. 480)
110. Salgın Hastalıklar
Veba gibi salgın hastalıklar, yani koyun (davar) kıran denilen hayvan hastalığı ki, o siz yakalayacak… (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 417, no. 761)
“Ey Malik oğlu Avf! Kıyamet öncesi altı (alamet) sayayım mı?” Dedim ki: “Onlar nelerdir ya Resulullah?” O da şöyle buyurdu: “… Sizin aranızda kolera ve şarbon gibi ölümcül iki hastalık yaygınlaşacaktır.” (Sahih-i Buhari; Beklenen Mehdi, 3. baskı, s. 147)
Salgın hastalıklar dönem dönem tüm dünyada insanlar arasında etkili olmuştur. Ancak günümüzdeki hastalıkların, geçmiştekilerle karşılaştırıldığında, çok daha hızlı yaygınlaştıkları görülmektedir. Geçmişte sadece belirli bölgelerde etkili olan hastalıklar, günümüzde ulaşımın kazandığı hız oranında birçok ülkeye bir anda yayılabilmektedir.
Ayrıca günümüzde sık sık yeni ve bilinmeyen salgın hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. Son 20-30 yıl içinde en çok duyulan salgın hastalıklardan birkaçı AIDS, Sars, Ebola, Deli dana gibi hastalıklardır. Bunların insanlar için ne kadar büyük tehlike oluşturdukları çok iyi bilinmektedir.
2002-2003 yıllarında salgın hastalıkların tehlikeleri ile ilgili basın-yayın organlarında yer alan haberlerden sadece birkaçı şöyledir:
Etiyopya’da sıtma salgını: 4200 ölü
Yerel yetkililer, Mayıs-Ağustos ayları arasında bataklıklarda sivrisineklerin çoğalmasıyla ortaya çıkan sıtma salgınında 4200 kişinin öldüğünü kaydettiler. (10.09.2003,
‘AIDS’ten ölümler, 70 milyonu bulabilir’
Araştırmacılar, AIDS hastalığından ölümlerin 2020 yılında 70 milyon kişiyi bulacağı uyarısında bulundu. (27.06.2003
SARS’ın kronolojik seyri
Akut solunum yetmezliği sendromunun (SARS), bazı ülkelerde kontrol altına alınabildiği, bazı ülkelerde ise yavaşladığı haberleri gelmesine karşın, SARS hala korkutucu olmayı sürdürüyor. (29.04.2003
İran’da salgın hastalık
İran’da ölümcül bir virüsün sığırların yüzde 30′una bulaştığı belirtilerek, halk, virüsün sebep olduğu ”Kırım-Kongo humması” olarak bilinen salgın hastalığa karşı uyarıldı. İRNA’nın haberine göre, Sağlık Bakanlığı Hastalık İdaresi Merkezi Başkanı Muhammed Mehdi Guya, virüsün geçen yıldan bu yana 140′tan fazla kişiye bulaştığının tespit edildiğini, bu kişilerden 20′sinin öldüğünü söyledi. (25.05.2002,
111. Kuş gribi ve Domuz gribi
Peygamber Efendimiz (sav) bundan 1400 yıl önce, ahir zamanda insanların arasında iki salgın hastalığın yayılacağını bildirmiştir. Ayrıca Peygamberimiz (sav)’in bu hastalıklar hakkında verdiği detay bilgiler, bunları daha kolay tespit edebilmemizi mümkün kılmaktadır. Söz konusu hastalıklar, ahir zaman alametlerinin yoğun olarak yaşandığı son yıllarda birbiri ardına ortaya çıkan; her ikisi de ölümcül ve salgın hastalıklar olan kuş ve domuz gripleridir. (Doğrusunu Allah bilir.) Bu konudaki bazı hadisler şu şekildedir:
“Altı şey kıyametten önce olur: … Sonra çok ölen olur. Sizin içinizde koyunların burunlarından akan ve aniden öldüren hastalık gibi ölümcül iki hastalık yaygınlaşacaktır.” (Sahih–i Buhari, cizye (2/278 fethul bari))
“İnsanlar, şiddetli bir korku üzerinde olmadıkça, Hz. Mehdi (as) zuhur etmez. Ondan önce zelzeleler, fitneler, insanların başına gelen belalar ve taun (veba) hastalığı zuhur edecektir… İşte o vakit (Hz. Mehdi (as)) zuhur edecektir. Ona yetişene ve onun yardımcılarından olanlara müjdeler olsun. Ona (Hz. Mehdi (as)’a) muhalefet edenlere ve emrine karşı gelenlere yazıklar olsun.” (Fera idu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam el-Mehdi el-Muhtazar)
A/H1N1 domuz gribi ile AH5N1 kuş gribi virüsleri, bu hayvanların solunum yollarındaki hücrelerin alıcılarına yerleşir. Hem kuşlar hem de domuzların milyonlarca yıldır var olan canlılar olmalarına rağmen, Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği gibi bu zamanda salgın hastalıklara sebep olması ahir zamanda yaşadığımıza bir başka delilidir. Söz konusu durum, tam da Hz. Mehdi (as)’ın zuhur döneminde, Allah’ın emriyle insanlar arasında yayılmıştır.
112. Ani Ölümlerin Çoğalması
Kıyametten evvel altı (şey) say: Ölümüm, Beyt-i Makdis’in fethi, sonra koyunun kuası (göğüste beliren öldürücü sancı) gibi, sayısız ölüm hadiseleri… (Kıyamet Alametleri, s. 123)
Ani ölümler de kıyamet alametlerindendir. (Kıyamet Alametleri, s. 147)
Günümüzde ani ölümlere sebep olan hastalıkların sayısında artış vardır. Özellikle çeşitli beslenme ve yaşam şekli bozuklukları nedeniyle, kalp krizi oranlarının yükselmesi bu ani ölüm sebeplerinden biridir.
113. Cinayetlerin Artması
“Cinayetler artmadıkça… kıyamet kopmaz.” (Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s. 468)
… fitneler, korkulu durumlar ve cinayetler görülmesi. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 39)
Resulullah: “Herc artmadıkça Kıyamet kopmaz!” buyurmuşlardı. (Yanındakiler:) “Herc nedir ey Allah’ın Resûlü?” diye sordular. “Öldürmek! Öldürmek!” buyurdular.” (Müslim, Fiten: 18, 157)
“… kan dökülmesi… kıyamet alametlerindendir.” (Kıyamet Alametleri, s. 142)
Kıyamet kopmasından önce muhakkak birtakım herc vakaları vardır, buyurdu. Ben de: Ey Allah’ın Resulu, herc nedir, diye sordum. Resul-ü Ekrem; Öldürmektir, yani cinayetlerdir, buyurdu… Bu öldürmekten maksat, müşrikleri öldürmek değildir. Fakat birbirinizi öldürmenizdir. Hatta o derece ki, insanın komşusunu, amcasının oğlunu ve yakın akrabasını öldürmesidir, buyurdu. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 385, no. 711)
Cinayet olaylarındaki artış ahir zamanın alametlerindendir. Günümüzde kimi insanların adam öldürtmek için katil kiraladıkları, birtakım insanların yasa dışı örgütlenmelerle cinayet şebekeleri oluşturdukları göz önünde bulundurulursa, bu hadisin haber verdiği olayların gerçekleştiği de açıkça görülecektir.
114. İntihar Vakalarının Artması
İnsanlar kendi canlarına kıyarlar ve yeryüzünü belalar kaplar. (Kitabü’n-Nihaye, İbn-i Kesir, 1/131)
115. İç Savaşlar-İhtilaflar
Şu muhakkak ki, yakın gelecekte fitne, tefrika ve ihtilaf(lar çıkaran birtakım insan)lar olacaktır. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 376, no. 685)
Kişi, kardeşini öldürmedikçe kıyamet kopmaz. (Kıyamet alametleri, s. 141)
Kalpler birbirinden nefret etmedikçe, fikirler ayrılmadıkça, öz kardeşler dinde ihtilafa düşmedikçe kıyamet kopmaz. (Kıyamet Alametleri, s. 142-143)
Zaire’de Hutu ve Tutsi kabileleri arasında yaşanan iç savaş, 20. yüzyılda yaşanan iç savaşlara çok önemli bir örnektir. 1964 yılında iktidara gelen Albay Joseph Mobutu ülkesinin elindeki tüm maden kaynaklarını batılı ülkelere açtı. Ülkenin sosyal düzeni için hiçbir şey yapmayan Mobutu yıllarca kendi servetini artırdı. Bunun üzerine başlayan kabile savaşları çok büyük bir soykırıma da sahne oldu. Yarım milyona yakın insan öldü.
Etnik ırklar arasında yaşanan savaşlar, yani “soy koruyuculuğu”, yalnızca Zaire’de değil pek çok ülke içinde vahşi sahnelerin yaşanmasıyla sonuçlandı. Allah Kuran’da din ahlakından uzak cahiliye insanlarının bu nefret dolu soy koruyuculuklarına şöyle dikkat çekmiştir:
Hani o inkar edenler, kendi kalplerinde, ‘öfkeli soy koruyuculuğu’nu (hamiyeti), cahiliyenin ‘öfkeli soy koruyuculuğunu’ kılıp-kışkırttıkları zaman, hemen Allah; elçisinin ve mü’minlerin üzerine ‘(kalbi teskin eden) güven ve yatışma duygusunu’ indirdi ve onları “takva sözü” üzerinde ‘kararlılıkla ayakta tuttu.” Zaten onlar da, buna layık ve ehil idiler. Allah, herşeyi hakkıyla bilendir. (Fetih Suresi, 26)
Allah’ın yasakladığı bu düşmanlık ve kin ahir zamanın ilk döneminde de görülecektir. Hz. İsa (as)’ın tekrar yeryüzüne dönmesi ise, tüm bu düşmanlıkların, savaşların, çatışmaların son bulduğu, dünyaya barış ve huzurun yerleştiği kutlu bir dönem olacaktır.
116. Okur-Yazarların Artması
Kıyametin yaklaşmasına doğru… okur-yazar çoğalır. (Müslim, Ahmed bin Hanbel; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 98; Ramuz-El Ehadis, 1/121)
20. ve 21. yüzyılı geçmiş yüzyıllardan ayıran önemli bir özellik de okur-yazarlık oranlarında kaydedilen ilerlemedir. Geçmiş dönemlerde okur-yazarlık toplumun belirli bir kesiminin sahip olduğu bir imtiyaz statüsünde kalmıştır. 20. yüzyılın sonlarına doğru ise başta UNESCO olmak üzere, hükümetler ve sivil toplum örgütleri dünya genelinde kampanyalar düzenlemişlerdir. Bu eğitim seferberliği, teknolojik yeniliklerin de insanlığın hizmetinde kullanılmasıyla birlikte günümüzde meyvelerini vermektedir. UNESCO’nun 2003 yılında yayınlanan raporuna göre, dünya nüfusunun %84′ü okur-yazar konumundadır.54
Bu rakam kuşkusuz, geçen ondört yüzyıl içindeki en yüksek orandır.
117. Zamanın Kısalması
Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… Zaman kısalacak ve vasıtalarla mesafeler kısalacak. (Buhari, Fiten: 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313)
Bineğine binmiş olan kimse, Irak ile Mekke arasında yolu şaşırma kaygısından başka hiçbir korku taşımadan seyahat etmedikçe kıyamet kopmaz. (Müntehab-ı Kenzu’l-Ummal, 2/370-371)
Onun zamanında develere gerek kalmaz. (Geleceğin Tarihi 3, s. 183)
Yaşadığımız yüzyılın sesten hızlı uçakları, trenleri ve diğer gelişmiş ulaşım araçlarıyla, eski dönemlerde aylar süren yolculuklar şimdi birkaç saat içinde, üstelik çok daha güvenli, rahat ve konforlu bir biçimde yapılabilmektedir. Hadisin işareti de bu şekilde gerçekleşmektedir.
Günümüzün ileri teknoloji ürünü ulaşım araçlarına Allah Kuran’da şu şekilde işaret etmiştir:
Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkepleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır. (Nahl Suresi, 8)
Peygamberimiz (sav) başka hadislerinde ise zamanın kısalması konusunda şu bilgileri vermiştir:
Zaman tekarüb ederek (yaklaşarak) gece ile gündüz birbirine yaklaşır… (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 374, no. 681)
Zaman kısalıp sene ay, ay hafta, hafta gün, gün saat, saat de ateş tutuşturacak kadar az bir zaman olmadıkça kıyamet kopmaz. (Tirmizi, İbn-i Mace, Ahmed bin Hanbel; Son Zamanlarla İlgili Hadisler, s. 109)
Hz. Enes (ra) anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
Zaman yakınlaşmadıkça Kıyamet kopmaz. Bu yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir hafta gibi, haftada bir gün gibi, gün saat gibi, saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur. (Tirmizi, Zühd: 24, 2333)
Bu hadislerde de görüldüğü gibi ahir zamanda geçmişe göre büyük bir zaman kazancı olacaktır. Nitekim asırlar önce kıtalar arasında haftalar alan haberleşme günümüzde internet ve iletişim teknolojileriyle saniyeler içerisinde tamamlanmaktadır. Geçmişin kervanları ile aylar süren seyahatler sonucu ulaşılabilen eşyaları, günümüzde kısa sürede temin etmek mümkündür. Çok değil, daha birkaç yüzyıl önce tek bir kitabın yazılması için geçen sürede bugün milyonlarca kitap basılabilmektedir. Bütün bunların yanı sıra temizlik, yemek yapma, çocuk bakımı gibi gündelik işler, gelişmiş teknolojinin ürünlerinin yardımıyla vakit almaktan çıkmıştır.
Bu örnekler rahatlıkla çoğaltılabilir. Elbette burada üzerinde durulması gereken Peygamberimiz (sav)’in 7. yüzyılda haber verdiği kıyamet işaretlerinin günümüzde aynen gerçekleşmesidir.
118. Şehirleşmede Artış
“Ey Enes! İnsanlar şehirleşecekler, o şehirlerden bazılarına: “Basra ve Kusayre” denilecek.” (Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, İmam Şarani, s. 490)
Özellikle 19. yüzyılan ikinci yarısından itibaren etkilerini gösteren Sanayi Devrimi ile birlikte, insanlar kırsal bölgeleri terk edip şehirlere yerleşmeye başlamışlardır. O dönemden beri de şehirlerdeki nüfus her geçen yıl giderek artmaktadır. Yapılan araştırmalar yalnızca ülkemizde 2020 yılında şehirlerde yaşayacak olan nüfusun, ülke nüfusunun yüzde 80′ini oluşturacağını göstermektedir.55 Önceki yüzyıllarda görülmeyen bu durumun, hadiste bahsi geçen ahir zaman alameti olduğu son derece nettir.
119. Yüksek Binaların İnşa Edilmesi
Yüksek yüksek binalar inşa edilmedikçe… kıyamet kopmaz. (Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s. 468)
Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… Yüksek binalar yapmada insanlar birbirleriyle yarışacak. (Buhari, Fiten: 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313)
Binaların gökdelenler haline gelmesi… (Kıyamet Alametleri, s. 146)
Yüksek katlı binalar 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmeye başlanmıştır. Teknolojinin ilerlemesi, çeliğin yaygınlaşması ve elektrikli asansörlerin kullanılması gökdelenlerin inşaatına hız kazandırmıştır. Gökdelenler 20. ve 21. yüzyıl mimarisinin önemli bir parçası olmuş, günümüzde de kimileri için adete birer prestij sembolü haline gelmiştir. Bugün dünyanın en yüksek yapılarından bazıları ve yükseklikleri şöyledir:56
CNN Tower (Kanada) – 555 m.
Oriental Pearl TV Tower (Çin) – 467 m.
Petronas Tower 1 ve 2 (Malezya) – 449 m.
Sears Tower (Chicago) – 443 m.
Hadiste belirtilen, insanların yüksek binalar yapma yarışı da ülkelerin daha yüksek gökdelenler yapabilmek için büyük bir rekabet ve yarış içerisine girmeleriyle tam olarak gerçekleşmiştir. 1400 sene öncesinden böyle bir olayın haber verilmiş olması elbette bir mucizedir. Aynı zamanda da Peygamberimiz (sav)’in haber verdiği kıyamet öncesi ahir zaman döneminin günümüzde yaşandığının da önemli alametlerinden biridir.
120. Çarşıların Yakınlaşması
… Çarşılar yakınlaşmadıkça kıyamet kopmaz. (Mecmeu’z-Zevaid, 7/327)
Günümüzde alışveriş imkanları geçmiştekiyle kıyas olmayacak kadar gelişmiştir. Hem köy ve kasabalara kadar her yerde insanların istedikleri gibi alışveriş yapabilecekleri marketler, alışveriş merkezleri vardır, hem de ulaşımdaki hız sayesinde insanlar geçmişte ulaşma imkanı bulamadıkları yerlere ulaşıp alışveriş yapma imkanına sahiptir.
Ayrıca günümüzde internet aracılığıyla alışveriş imkanları da çok gelişmiştir. Bir kişi evinde otururken alışveriş yapabilmekte ve dünyanın istediği bölgesindeki istediği her ürünü satın alabilmektedir. Bu yönüyle düşünüldüğünde çarşılar insanların evlerinin içinde gibidir.
121. Kişinin Kamçısının Ucuyla Konuşması
Kişiye kamçısının ucu konuşmadıkça… kıyamet kopmaz. (Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s.471)
Kamçı bilindiği gibi, eski çağlarda özellikle at, deve gibi binek hayvanlarını sürerken yaygın olarak kullanılmış bir araçtır. Yukarıdaki hadis incelendiğinde Peygamberimiz (sav)’in bu sözleriyle bir benzetme yaptığı anlaşılmaktadır. Günümüzde “kamçının şekline benzetebileceğimiz ve konuşan nesne nedir?” diye soracak olursak, bu sorunun en mantıklı cevabı, antenleri ile dikkat çeken telsiz, cep telefonu veya benzeri iletişim araçları olacaktır. İleri teknolojinin ürünü olan bu cihazlar sahip oldukları kamçıya benzer antenlerle dikkat çekmektedirler. Cep telefonu veya uydu telefonu gibi kablosuz iletişim araçlarının çok kısa bir geçmişi olduğunu göz önünde bulundurursak, Peygamberimiz (sav)’in 1400 yıl önce yaptığı tasvirin de ne kadar hikmetli olduğu anlaşılacaktır. Kıyamet öncesi zaman diliminin içinde bulunduğumuza dair bir haber daha böylece tecelli etmiştir.
122. Kişiye Kendi Sesinin Konuşması
Kişiye (kendi) sesi konuşmadıkça… kıyamet kopmaz. (Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, s. 471)
Hadisteki mesaj oldukça açıktır: Kişinin kendi sesini duymasının ahir zamanın bir özelliği olduğu belirtilmektedir. Şüphesiz insanın kendi sesini işitebilmesi için öncelikle sesini kayıt etmesi ve sonra da dinlemesi gerekmektedir. Ses kayıt ve reprodüksiyon teknolojisi de 20. yüzyılın bir ürünüdür; bu gelişme bilimsel bir dönüm noktası olmuş, haberleşme ve medya sektörlerinin doğmasına yol açmıştır. Ses kaydı özellikle bilgisayar ve lazer teknolojilerindeki son gelişmelerle mükemmele ulaşmış durumdadır.
Kısacası, günümüzün elektronik aletleri, mikrofonları ve hoparlörleri sesin kaydedilmesi ve dinlenmesine imkan sağlamakta ve bizlere yukarıdaki hadisin verdiği haberin tecelli ettiğini göstermektedir.
123. Ürün Artışı
İnsanlar bir ölçek buğday ektiklerinde karşılığında yedi yüz ölçek bulacak… İnsan birkaç avuç tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir… Çok yağmur yağmasına rağmen bir damlası bile boşa gitmeyecek. (El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil Muntazar, s. 43)
Peygamber Efendimiz (sav) ahir zamanda yaşanacak teknolojik gelişmelerle ilgili daha pek çok bilgi vermiştir. Hadislerde modern tarıma geçilmesi, yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi, tohum ıslahı çalışmaları ve yağmur sularının yeni barajlar, göletler yapılarak değerlendirilmesi sonucunda oluşacak üretim artışına işaret edilmektedir.
Günümüzde teknoloji çok büyük bir hızla gelişmekte, ürünlerin hem kalitesinde hem de üretim miktarında çok fazla artırıma gidilebilmektedir. Özellikle de genetik biliminde yaşanan hızlı gelişme, teknolojinin bazı türlerinde olduğu gibi tarım teknolojisinde de büyük bir devrim yaşatmaktadır.
124. Çöllerin Yeşertilmesi
Arabistan’da da nehirler ve bahçeler oluşmadıkça kıyamet kopmaz. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 17/22, hadis no: 8819)
Arab topraklarından nehirler ve dereler akmadıkça kıyamet kopmaz. (Ölüm, Kıyamet ve Diriliş, İmam Şarani, s. 471)
Ahir zamanda ürünlerde yaşanacak olan bolluğa işaret eden bir başka teknolojik gelişme de çöllerin yeşertilmesidir. Dünyada kara parçalarının yüzde kırk üçünü çöllerin oluşturduğu düşünülürse, bu konunun tarım teknolojisi için ne kadar büyük bir önem taşıdığı daha kolay anlaşılır. Günümüzde suyun verimsiz çöl topraklarına kadar ulaştırılmasıyla, en kurak topraklarda bile üretim yapılabilmektedir. Eğer bu yüksek teknoloji tüm çöllere uygulanırsa, kıtlığın eşiğinde olan pek çok ülke çok verimli ekim alanlarına kavuşacaktır. Elbette bunun için çok büyük bir teknoloji gerekmektedir.
Çöl bölgelerinde tarım yapılabilmesi için sulama konusunun çözülmesi ve ekim yapılabilir toprakların sağlanması gerekir. Bunun için üzerinde çalışılan teknolojilerden biri bilgisayar kontrolünde yapılan sulamadır. Bu teknolojiyle su akışı doğrudan bitkilerin kök bölgelerine yönlendirilmekte, tek bir damla suyun bile israf edilmesi engellenmektedir. Her türlü suyun arıtılarak kullanıma geçirilmesi de çöl tarımında çok önemli bir yer tutar. Bunun için sel ve deniz sularının çok hızlı bir şekilde kullanıma geçirilmesi de tarım teknolojisinin temelini oluşturmaktadır. Bu şekilde çok geniş bir su kaynağı sağlanmış olacak ve ülke ekonomilerine büyük bir destek sağlanacaktır. Peygamber Efendimiz (sav) hadislerinde suyun verimli şekilde kullanılmasına da işaret etmiştir:
… ümmetin gerek iyileri ve gerekse de kötüleri, misli asla görülmemiş şekilde, pek çok nimetlere sahip olacaktır. Çok yağmur yağmasına rağmen bir damlası bile boşa gitmeyecek, toprak bir tek tohum istemeden verimli ve bereketli olacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
125. Ömürlerin Uzaması
Onun zamanında… ömürler uzayacaktır. (El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil Muntazar s. 43)
Peygamberimiz (sav)’in verdiği bu haberin üzerinden ondört asır geçmiştir. Kayıtlar, ortalama yaşam süresinin içinde bulunduğumuz çağda diğer tüm dönemlerden daha fazla olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Hatta 20. yüzyılın başları ile sonları arasında dahi büyük bir fark vardır. Örneğin 1995 yılında doğmuş olan bir çocuğun 1900′lerde doğmuş birisine göre ortalama 35 yıl daha uzun yaşayacağı tahmin edilmektedir.57 Bu konudaki çarpıcı bir başka örnek de, geçmişte 100 seneden fazla yaşayan insanların oldukça nadir, günümüzde ise çok sayıda olmasıdır.
Birleşmiş Milletler Nüfus Departmanı kaynaklarına göre, son birkaç yılda dünya nüfusu yüksek ölüm oranlarından düşük ölüm oranlarına doğru dikkate değer bir geçiş devresindedir. Demografik devrim olarak nitelenen bu gelişmenin merkezinde de yaşlıların sayı ve oran olarak artışı yer almaktadır. Böylesine hızlı ve geniş ölçekli bir gelişmenin uygarlık tarihinin hiçbir döneminde görülmediği de aynı kaynakta vurgulanmaktadır.58
Şüphesiz yaşam süresindeki bu artış sebepsiz değildir. Tıp teknolojisinin ilerlemesine bağlı olarak sağlık hizmetlerindeki gelişme insanların böyle bir nimete kavuşmasına olanak sağlamıştır. Bunlara ek olarak, genetik bilimindeki gelişmeler ve halen büyük bir hızla ilerlemekte olan İnsan Genomu Projesi sağlık alanında yepyeni bir dönem başlatmak üzeredir. Bu ilerlemeler geçmiş zamanlarda yaşayan insanların hayal bile edemeyeceği bir boyuttadır. Tüm bu gelişmelere dayanarak şunu söylemek mümkündür: Yaşadığımız çağın insanları yukarıdaki hadisin haber verdiği uzun ve sağlıklı hayat standardını yakalamışlardır. Ve bu standart, yakın gelecekte daha da yükselecek gibi görünmektedir.
126. Sahte Mesihlerin Ortaya Çıkışı Hz. İsa (as)’ın Gelişinin Habercisidir
Allah’ın şerefli elçisinin gelişi için hazırlık yapmak isteyen iman sahiplerini gevşekliğe sürüklemek isteyenler olabilir. Bu insanlar çeşitli bahanelerle Hz. İsa (as) için hazırlık yapmayı gereksiz göstermeye çalışabilirler. Bunun için kullanacakları bahanelerden biri de sahte mesihlerin ortaya çıkması olacaktır. Zaman zaman akıl sağlığı yerinde olmayan veya çeşitli çıkarlar peşinde olan kimi insanlar Hz. İsa (as) olduklarını iddia etmişlerdir. Bazı çevrelerse bu cehalet içindeki insanların yaptıklarını kendi menfaatleri için kullanmaya çalışmış, “Hz. İsa (as) gelecek şeklindeki yorumlar, sahte mesihlerin ortaya çıkmasına neden oluyor” şeklinde açıklamalarda bulunmuşlardır. Bu açıklamalarla Hz. İsa (as)’ın yeryüzüne yeniden gelişi için yapılacak hazırlıkları yavaşlatmak ve hatta durdurmak istemişlerdir. Ancak Allah’ın vaat ettiği bu kutlu dönemin gelişini kimse geciktiremeyecektir. Çünkü bu gibi insanlar çok önemli bir gerçeği fark edememektedirler: “Sahte mesihlerin ortaya çıkışı Hz. İsa (as)’ın gelişinin bir alametidir, müjdesidir”. Peygamberimiz (sav) hadislerinde şöyle bir haber vermiştir:
Her biri Allah’ın Resulü olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı gönderilmedikçe kıyamet kopmayacaktır. (Tirmizi, Fiten: 43; Ebu Davud, Melahim: 16)
Her birisi kendinin Tek Mabud olan Allah’dan Resul olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancının çıkması. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 36)
Yukarıdaki hadisler bizlere günümüz dünyasındaki gelişmeleri anımsatmaktadır. Bazı sahtekarlar Müslümanların ve Hıristiyanların beklentilerini suistimal ederek peygamberlik iddialarıyla ortaya çıkmakta ve bazen de büyük felaketlere neden olmaktadırlar.
Uzmanlar sözde mesih akımlarının 1970′li yıllarda ortaya çıkmaya başladığını, o tarihten bu yana da hızlı bir artış içinde olduklarını ifade etmektedir. Uzmanlara göre, bu artışa neden olan başlıca iki temel husus bulunmaktadır. Bunlardan birisi komünizmin yıkılması, diğeriyse internet teknolojisinin sağladığı imkanlardır. Aşağıdaki alıntılar konuyla ilgili seçilmiş birkaç örnektir:
Federal ajanlar ve mezhep üyeleri arasındaki 51 günlük gerginlik trajediyle sonuçlandı. Mezhebin Waco, Texas yakınlarındaki tesisleri tamamen yandı. 33 yaşındaki, “Branch Davidians” hareketinin lideri ve sözde mesihi David Koresh de diğer 74 kişiyle birlikte öldü.
Geçen hafta İsviçre ve Kanada’da, sözde Mesih Luc Jouret’in taraftarlarından ve onların çocuklarından oluşan 53 kişi öldü. Bu iki ülkenin polisleri ölümlerin nedeninin toplu intihar, toplu katliam veya ikisinin bir karışımı olup olmadığını araştırıyor.
En kötü mezhep katliamının korkunç delili… Uganda’da yeni mezarlar bulundukça, liderleri tarafından kandırılan fanatik bir mezhebin 1000′e yakın taraftarının öldüğünden endişe ediliyor…
Öyle bir olaydı ki, yol açtığı şok dalgaları dünyanın her yanına yayıldı: Çağdaş tarihin en kötü toplu intiharı. Bir mezhebin üyeleri olan 900′den fazla insan Güney Amerika ormanlarında bulundu. Ölüler Jim Jones’un taraftarlarıydı.
Sahte peygamberlere Kuran ayetlerinde de dikkat çekilmiştir. Bu konudaki bir ayet şöyledir:
Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken “Bana da vahy geldi” diyen ve “Allah’ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim” diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün ‘şiddetli sarsıntıları’ sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: “Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah’a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O’nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz” (dediklerinde) bir görsen… (Enam Suresi, 93)
Ayetin devamında bildirildiği gibi, bu insanlar ayetin hükmüne girebilir ve uydurdukları yalanın karşılığını görebilirler.
Şüphesiz, sahte mesihlerin yalanlarının tümüyle ortaya çıkacağı günler yakındır. Çünkü Peygamberimiz (sav) yalancıların ardından Hz. İsa (as)’ın geri dönüşünü de müjdelemiştir.
Gerçek iman sahipleri, Hz. İsa (as)’ı, alametlerinden hemen tanıyacaklardır. Yaptığı her hareket hikmetli ve benzersiz olacak, bu alametlerle diğer insanlardan ayrılacak ve hiçbir ispata gerek duymadan hemen tanınabilecektir. Sahte mesihlerin kendilerini ispata çalışmaları ise onların sahteliklerinin en açık delilidir.
Hz. İsa (as)’ın delilleri, yaptıkları olacaktır. O, dinsiz akımları, inkarın ve ahlaksızlığın insanlar arasında yayılması için çaba sarf edenlerin sistemlerini çok büyük bir bozguna uğratacaktır. Allah’ın vahyiyle hareket ettiği için inkar edenlerin tuzaklarını bozması, din ahlakını insanlar arasında yayması, küfrün çabalarını etkisiz hale getirmesi onun için çok kolay olacaktır. Mucizeleriyle Allah’ın dininin hak olduğunu ve iman edenlerin mutlaka üstün geleceklerini ispat edecektir. Rabbimiz inananları Kuran’da şöyle müjdeler:
Onlar, Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, Kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O’dur. Öyle ki onu (hak din olan İslam’ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile. (Saff Suresi, 8-9)
İncil’de Mesih’in Dönüş Alametleri
Hazreti İsa (as)’ın ikinci kez yeryüzüne gelecek olması Hıristiyanlığın temel inanç esaslarındadır. İncil’in pek çok yerinde Hz. İsa (as)’ın ikinci kez yeryüzüne geleceği bildirilmiş ve samimi olarak iman eden Hıristiyanların bu kutlu gün için en güzel şekilde hazırlanmaları gerektiği ifade edilmiştir: Bunlardan bazıları şöyledir:
İsa bunları söyledikten sonra, onların gözleri önünde yukarı alındı. Bir bulut O’nu alıp gözlerinin önünden uzaklaştırdı. “Ey Celileliler, neden göğe bakıp duruyorsunuz?” diye sordular. “Sizden göğe alınan bu İsa, göğe çıktığını nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir. ” (Elçilerin İşleri, 1:9-11)
Bu arada, mübarek ümidimizin gerçekleşmesini, İsa Mesih’in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz. (Pavlus’un Titus’a Mektubu, 2:13)
Bütün bunlar, İsa gökten gelip göründüğü zaman olacak. İsa, Allah’ı tanımayanları ve kendisiyle ilgili müjdeye uymayanları cezalandıracak. (2. Selaniklilere, 1:7-8)
İkinci kez, … kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir. (İbranilere, 9:28)
İşte, bulutlarla geliyor! Her göz O’nu görecek… (Esinleme, 1:7)
Ayrıca İncil’de Hz. İsa (as)’ın geliş alametlerinin neler olduğu da açıklanmıştır. İncil’de Hz. İsa (as)’ın ikinci kez gelişinin alametlerini, öğrencilerine şu şekilde anlattığı bildirilir:
İsa Zeytinlik Dağı üzerinde otururken, şakirtleri ayrıca gelip ona dediler; “Bize söyle bu şeyler ne zaman olacak? Ve senin gelişine ve dünyanın sonuna alamet ne olacak?” İsa cevap verip onlara dedi ki; “Sakın sizi kimse saptırmasın çünkü birçokları, ‘Mesih benim’ diye benim ismimle gelip birçoklarını saptıracaklar.” (Matta, 24: 3-6)
Size şimdiden, bunlar olmadan önce söylüyorum ki, bunlar olunca benim O olduğuma inanasınız. (Yuhanna, 13:19)
Bu bölümde İncil’de yer alan Mesih’in geliş alametlerini inceleyeceğiz.
127. Sahte Mesihlerin Çıkması
İsa onlara şu karşılığı verdi: “Sakın kimse sizi saptırmasın! Çünkü birçokları, ‘Mesih benim’ diyerek benim adımla gelecek, birçok kişiyi saptıracaklar.” (Matta, 24: 3-5)
Eğer o zaman biri size, ‘İşte Mesih burada’, ya da ‘İşte şurada’ derse, inanmayın. Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek… (Matta, 24: 23-25)
Birçok sahte peygamber türeyecek ve bunlar birçok kişiyi saptıracak. (Matta, 24: 11)
İsa, “Sakın sizi saptırmasınlar” dedi. “Birçokları, ‘Ben oyum’ ve ‘Zaman yaklaştı’ diyerek benim adımla gelecekler. Onların ardından gitmeyin. (Luka, 21: 8)
128. Bazı İnsanların Mesih’in Gelişinden Umut Kesmeleri
Evvela şunu bilirsiniz ki, son günlerde alaycılar kendi arzularına göre yürüyerek ve “Onun zuhurunun vaadi nerededir? Çünkü babaların uyudukları günden beri herşey hilkatin başlangıcından olduğu gibi kalıyor” diye alayla geleceklerdir. (Petrus’a II. Mektup, 3: 3-4)
“Bunun için siz de hazır olun! Çünkü İnsanoğlu, ummadığınız bir saatte gelecektir.” (Matta, 24: 44)
129. Depremlerin Artması
Sizin gördüğünüz bu şeylere gelince, günler gelecek ki, o vakit burada yıkılmadık taş üstünde taş kalmayacaktır. (Luka, 21: 6)
Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak; yer yer kıtlıklar, depremler olacak. Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Matta, 24:7)
Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak. (Luka, 21: 11)
130. Kıtlıklar Olması
… yer yer kıtlıklar, depremler olacak. Bütün bunlar, doğum sancılarının başlangıcıdır. (Matta, 24: 7)
…, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak. (Luka, 21: 11)
131. Büyük Savaşların Yaşanması
… Savaş gürültüleri, savaş haberleri duyacaksınız. Korkmayın sakın! Bunların olması gerek, ama bu daha son demek değildir. Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak… (Matta, 24: 6-7)
Savaş ve isyan haberleri duyunca telaşlanmayın. Önce bunların olması gerek. Ama son hemen gelmez.” Sonra onlara şöyle dedi: “Ulus ulusa, devlet devlete savaş açacak.” (Luka, 21: 9-10)
132. Sevginin Azalması, Kin ve Öfkenin Artması
O zaman birçok kişi imandan sapacak, birbirlerini ele verecek ve birbirlerinden nefret edecekler… Kötülüklerin çoğalmasından ötürü birçoklarının sevgisi soğuyacak. (Matta 24: 10, 12)
… Kutsallıktan ve sevgiden yoksun, uzlaşmaz, iftiracı, özünü denetleyemeyen, azgın ve iyilik düşmanı olacaklar. Hain, aceleci, kendini beğenmiş, Allah’tan çok eğlenceyi seven, Allah yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkâr edenler olacaklar. Böylelerinden uzak dur. (Timoteasa II. Mektup, 3: 2-5)
133. İnsanların Din Ahlakından Uzaklaşması
Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye dayanamayacaklar. Kulaklarını okşayan sözler dinleyebilmek için çevrelerine, kendi arzularına uygun öğretmenler toplayacaklar. Kulaklarını gerçeğin sesine tıkayacak, dönüp efsanelere dalacaklar. (Timoteasa II. Mektup, 4: 3-4)
… sonraki zamanlarda bazıları imandan dönecek. (Timoteosa I. Mektup, 4: 1)
Allah’tan çok eğlenceyi seven, Allah yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkâr edenler olacaklar.Böylelerinden uzak dur.
134. İnsanlara Dehşet Veren Felaketlerin Yaşanması
Dünyanın üzerine gelecek felaketleri bekleyen insanlar korkudan bayılacak… (Luka, 21: 26)
…Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. (Matta, 24: 30)
135. Salgın Hastalıkların Yaygınlaşması
Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak. (Luka 21: 11)
136. Dini Menfaatlerine Alet Eden Kişilerin Ortaya Çıkması
Çünkü öyle bir zaman gelecek ki, sağlam öğretiye dayanamayacaklar. Kulaklarını okşayan sözler dinleyebilmek için çevrelerine, kendi arzularına uygun öğretmenler toplayacaklar. Kulaklarını gerçeğin sesine tıkayacak, dönüp efsanelere dalacaklar. (Timoteasa II. Mektup, 4: 3-4)
Allah yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkâr edenler olacaklar. Böylelerinden uzak dur. (II.Timoteas 3: 5)
137. Gökyüzünde Olağanüstü Olayların Yaşanması
Şiddetli depremler, yer yer kıtlıklar ve salgın hastalıklar, korkunç olaylar ve gökte olağanüstü belirtiler olacak.(Luka, 21: 11)
O zaman İnsanoğlu’nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. (Matta, 24: 30)
138. Ahlaki Bozulma
İnsanlar, kendilerini seven, para düşkünü, övüngen, kibirli, küfürbaz, anne baba sözü dinlemez, nankör, kutsallıktan ve sevgiden yoksun, uzlaşmaz, iftiracı, özünü denetleyemeyen, azgın ve iyilik düşmanı olacaklar. Hain, aceleci, kendini beğenmiş, Allah’tan çok eğlenceyi seven, Allah yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkâr edenler olacaklar. Böylelerinden uzak dur. (Timoteasa II. Mektup, 3: 1-5)
Sonraki vakitlerde bazıları imandan irtidad edip (uzaklaşıp, çıkıp), aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişini dinleyecekler. Yalan söyleyenlerin ikiyüzlülüğü ile vicdanları dağlanacak. (Timoteosa I. Mektup, 4: 1-2)
139. Samimi Olarak İman Edenlerin Baskı Görmesi
Benim adımdan ötürü kralların ve valilerin önüne çıkarılacaksınız… Anne babalarınız, kardeşleriniz, akraba ve dostlarınız bile sizi ele verecek ve bazılarınızı öldürtecekler… Dayanmakla canlarınızı kazanacaksınız.. (Luka 21:12,16,19)
140. İman Edenlerin Sakınması Gereken Fitnelerin Ortaya Çıkması
Daniel peygamberin sözünü ettiği yıkıcı iğrenç şeyin kutsal yerde dikildiğini gördüğünüz zaman Yahudiye’de olanlar dağlara kaçsın. Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, ondan sonra da olmayacaktır. (Matta, 24:15, 21)
O vakit, Yahudiye’de bulunanlar dağlara kaçsınlar ve onun içinde olanlar çıksınlar, kırda olanlar oraya girmesinler. (Luka, 21: 20-21)
O günde kendisi damın üzerinde ve eşyası evin içinde olan adam, onları almak için aşağı inmesin, böylece tarlada olan da geri dönmesin. (Luka, 17: 31)
141. İnsanlara Acı ve Sıkıntı Veren Olayların Yaşanması
O zaman insanoğlu’nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek,insanoğlu’nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. (Matta, 24: 30)
Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, ondan sonra da olmayacaktır. O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak. (Matta, 24: 6, 21-22)
O günlerde gebe ve emzikli olanların vay başına! Çünkü memleket üzerine büyük sıkıntı ve bu kavme azap gelecektir. (Luka, 21: 23)
O günlerde öyle sıkıntı olacak ki, onun gibisi Allah’ın halkettiği hilkatin (yaratılışın) başlangıcından şimdiye kadar ne olmuştur, ne de olacaktır. (Markos, 13: 19)
142. Deccal’in Çıkışı
Hiçbir surette kimse sizi aldatmasın. Çünkü önce irtidat gelmedikçe ve İlah denilen, yahut ibadet edilen herşeye karşı duran ve Allah’ın mabedinde oturup kendisinin Allah olduğunu göstermek suretiyle kendisini yükselten, fesat adamı, helak oğlu, izhar olmadıkça (meydana çıkarılmadıkça) o gün gelmez. (Selaniklilere II. Mektup, 2: 3-4)
Herc-ü Merc: İnsanlar arasında meydana gelen fitne, fesat, darmadağınık, karmaşık, allak bullak ortam.
İrhasat: Hz. Muhammed (sav)’in peygamberliğinden evvel meydana gelen olağanüstü hallerdir ki, bunlar peygamberliğine delil teşkil eden olaylardandır. Allah CC selamı bereketi Rahmeti üzerinize olsun.
Teşekkürler.Sayfayı kopyala yapıştır yapılabilse iyi olur.