Karşıdan bakınca gerçek görünenden
farklı gözünüze gözüküyor deyil mi?
Mevlana.. Televizyonlardan bakınca ya da Facebook'ta
mevlanayı ve sema yapan mevlevileri görünce
film izliyor gibi gözünüze güzel geliyor değil mi?
Bu televizyonlardan gördüğünüz sema yapan
yani kendi çevresinde dönen mevleviler.
Sizce bu adamlar kendisine mevlevi diyen dervişler ne yapıyor?
Televizyonlardan ve İnternetten gördüğünüz gözünüze hoş gelen
insanların gördüğünüz sema töreni yani sesli (Cehri) zikir
törenini eksik izliyorsunuz.
Dün sizin gördüğünüz Semasız zikirdi.
Semazenler gelemedi. Onlar başka yerde sema yaptılar.
Sizin televizyonlardan, filmlerden, dizilerden gördüğünüz;
Ortada beyaz kıyafetler giyen insanlar dönüp duruyor.
İşte öyle değil.. Eksik yanlış bilgi..
Ben zaten açılış töreni, filmler, diziler de
mevlevi sema törenlerinin gösterilmesine karşıyım.
Allahı zikreden yani sesli olarak adını anan
insanlardan bahsediyoruz.
Dün gördüğünüz gibi üzerine beyaz giyen insanlar.
Kafasında uzun ya da kısa bir taç,
taç'ın üzerinde bezden sarık.
Üzerinde siyah hırka yani cübbe.
Avukat-hakim cübbesi değil ha.. karıştırmayın sakın!
Bu kıyafetlerin bir anlamı vardır.
O gördüğünüz beyaz kıyafet (Tennure) kefendir.
kafada gördüğünüz taç mezar taşıdır.
Siyah hırka yani cübbe, görmediniz ama o da
kabri yani mezarı sembolize eder.
Yani giyen kişinin taç: mezar taşını,
Beyaz kıyafet: kefenini, siyah hırka:
mezarı sembolize eder.
Benim önceden bu kıyafetlerden vardı.
Bir arkadaşım ben yurddışına giderken istedi,
onu kıramadım ona verdim.
Yenisini alınca üzerime giyip size fotoğraf atarım servet bey.
Ölmeden önce ölünüz, ölmeyi prova etmek için
diriyken mezar kazıp içine yatan, önce bir tatbik edeyim
diye bunu yapan mevlevi-kadiriler de vardır.
Mezar kazıp içine yatan mevleviler hala Denizli'de
de var, hayatta yaşamaktadır.
Sonra yelevizyondan gördüğünüz size güzel gözüken bu
mevlevi sema gösterisi, yani Zikir.
Bu zikirler bir kaç tane vardır.
Yani cehri zikir: sesli zikir.
Sema zikri, halka zikri, kol kola girerek zikir,
el ele tutuşarak zikir, ellerini karnının üstüne
bağlayarak zikir ve oturarak zikir.
Bu Mevlevi-Kadiriler neden böyle zikir yapıyor?
Niye yerinde dönüyor?:
Aşka geliyorlar, Allah Aşkına.
Bu yapılanların hepside sesli zikirdir.
HU-HU-HU: söyledin ya sende.
HU: Türkçe'de kullanılan "Hayy'dan gelen Hu'ya gider"
sözünde demek istenen de aslında
Allah'tan gelenin Allah'a döneceği anlamını taşır.
Selçuklu ve Osmanlı devletinde devletin ileri gelenleri
bu Mevlevi-Kadiri tarikatına mensup kişiler olmuştur.
Siz bilemezsiniz! Atatürk'ün bile mevlevi-kadiri olduğunu
siz bilemezsiniz.
Bilmek zorunda da değilsiniz!
Teşkilatı Mahsusa'yı kuranların, Atatürk'ün yakın korumalarının
Mevleviler-kadiriler olduğunu sen bilemezsin.
Filistin cephesinde, Kabeyi teslim etmeyenlerin mevlevi-kadiri
olduğunu sen bilemezsin.
Kutsal emanetleri Anavatana getirenlerin sen mevleviler-kadiriler
olduğunu bilemezsin!
Zaten senin bilmene gerek yok!
Mevlevi-Kadiri aynı şeydir.
Mevlana Celaleddin'in hocası Mevlana Abdülkadir'dir.
Mevlana Celaleddin Mevleviliği hocası Abdülkadir'den
görüp, yazdığı kitapları okuyup, zikrini çekerek
kurmuş, adı Kadiriyeydi, mevleviyye olsun diye
kurmuştur.
Bu mevlana Muhyiddin-Abdülkadir'den bahsediyorum.
Mevlana celaleddin'den bahsediyorum.
Bu insanlarla dalga geçmeyiniz.
Geçen birisi çok aşırı dalga geçti,
sizden daha fazla bana laf söyledi.
Hadi gelsinler, Türkiye'yi kurtarsınlar, ölmüş
insanlardan medet bekliyorsun filan demişti.
Sonra telefon açtı:
Uyuyamıyorum, bogazımı sıkıyorlar diye sonra beni aradı.
Adamı alır götürürler bile! Bu insanlarla dalga geçmeyin.
Seni anlamakta zorluk çekiyorum!
Atatürk ne alaka, Atatürk'ü sen niye karıştırdın.
Atatürk müslüman değildi demek istedin herhalde.
Sen iyimisin? Hangi ülkede yaşıyorsun?
Bu ülke müslüman ülkesi değil mi?
Selçuklu-Osmanlı müslüman değil miydi?
Bu mezarlıklara gömülenler neye göre gömülüyor?
Birader sana zorla mı namaz kıldırdım?
Zorla mı Bismillahirrahmanirrahim dedin?
Ya Allah?, Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Hay,
başına silah dayayıp zorla mı dedirttik?
Söyleseydin o zaman.
Ben kuran dinlemek istemiyorum.
Bismillahirrahmanirrahim demek istemiyorum.
Bana yanlış kardeşim deseydin.
Gidebilirdin.
Sonra niye başka bahaneler buluyorsun?
Ben Türkçe anlıyorum. Söyle kardeşim tamam anlarım.
Sen niye böyle yaptın ki?
İnsanların aklıyla alay etmeyin! Siz çok mu akıllısınız?
Sen içki içiyordun diyorsun.
Kardeşim sen iyi misin?
Adam içki içiyorsa namaz kılamaz mı?
Adam içki içiyorsa, zikir yapamaz mı?
Seni Atatürkçü olarak biliyorduk.
Atatürk'ün Allahı zikir etmediğini mi
söylemeye çalışıyorsun!
Atatürk müslüman değildi demek mi istiyorsun?
Ne anlayayım.
Sen Atatürk'ün kılıcının üzerinde ne yazdığını biliyormusun?
Osmanlı toplarının nişangahlarında ne yazdığını biliyormusun?
Türk Silahlı Kuvvetlerinin toplarının nişangalarında
hala Allah bizimle beraberdir yazar!
Süngülerin üzerinde...
Servet abi sen Silahlı Kuvvetlerde görev yapmışsın.
Jandarmayı kimler kurmuş bir oku bakalım.
Sen Talimnameyi okumadın mı?!
Silahlı Kuvvetlere peygamber ocağı derler talimnamede geçmez mi?
Talimname
"“Türk askeri kaçmaz, kaçmak nedir bilmez.
Bombalar patlar patlamaz, hücuma kalkan bütün personel ALLAH! ALLAH! nidaları
ile bir anda karşılarına çıkan ilk düşman mevzii veya irtibat hendeğine atlarlar.
Karşılaşılan düşman ateş, süngü veya dipçikle imha edilir."
Televizyondan, İnternetten sema yapan
insanları görünce gözüne güzel geliyorda,
Yanında gerçek mevlevi-kadiri cehri zikri yapanları görünce şaşırdın mı?
Gözüne kötü mü geldi? Nefsine ağır mı geldi?
Sen nereden çıkardın ki bu adamlar savaşa bile katılmadı diye?
Resmi adı "Mücâhid-i Mevleviyye Alayı" olan Mevlevi birliği:
MEVLEVİ ALAYI
Mevlevilerin oluşturduğu Mücahidin-i Mevleviyye Alayı
bir çok savaşta görev yaptı. 1922'de Konya'ya giden Atatürk,
Mevlevi dergâhına gitti. Atatürk, Mevlevi Şeyhi Çelebi'nin yaptığı
"Tez zamanda zaferin kazanılması" duasına da eşlik etti. Son dönem Çelebileri arasında
Mevlevi şeyhlerinden Abdülhalim Çelebi ve Atatürk Meclis açılışında beraberdi.
Hayli renkli kişiliğiyle dikkat çeken Abdülhalim Çelebi, TBMM'de de Konya Milletvekilliği yaptı.
Çelebi, İstiklal Madalyası da aldı. TBMM'de Yozgat ve Kastamonu milletvekilliklerinde
bulunan ve Mesnevi'nin tamamını Türkçe'ye çeviren Mevlana'nın torunu Veled Çelebidir.
Birinci Dünya Savaşı'na Mevlevi Alayı ile destek veren Mevleviler,
Kurtuluş Savaşı döneminde de Mustafa Kemal Atatürk'ün en önemli destekçisi oldu.
Atatürk, 1925'te tüm dergâhları kapatırken Mevlevi-kadiri dergâhını kapatmadı.
Siz bilmezsiniz. Devlet bu Mevlevihaneleri müze yapıp koruma altına aldı.
Devlet Mevlevi şeyhlerine maaş bağladı.
Bu mevlevi dedeleri o paraları kabul etmedi.
Doğmamış yetimlerin hakkını biz alamayız dediler.
Mevlevilikle ilgili Osmanlı saltanatının yaklaşımı ilk dönemlerde,
Mevlana'ya gösterilen büyük saygıdan ibaretti.
III. Selim, Mevlevi olan ilk Osmanlı padişahıydı. Tüm devlet büyükleri
Mevlevi dostu oldu. Selçuklu-Osmanlı ve Türk Devleti yetkilileri
bunu yapsak sonu hayır olur mu diye sürekli Mevlevi dedelerine danıştı.
Bir çok Mevlevi-Kadiri, 1 dünya savaşında, Filistin
cephesinde savaştı. Kutsal emanetleri İngilizlere karşı savunan, aç kalıp
çegirge yiyerek savaşan mevlevi-kadirilerdir. Kutsal emanetleri Araplardan
kaçırıp sırtında taşıyarak İstanbula getiren Mevlevi-kadirilerdir.
Çanakkale'de en ön cephede savaştılar. Kurtuluş Savaşında en ön safta
savaştılar.
Denizli'nin ilk dergahları Kadiri Mevlevihaneleridir.
Denizli zamanında Mevlevihaneleriyle meşhurdu.
Denizli'de ilk kurulan mevlevihane, Mevlana Celalettin Rumi'nin oğlu
Sultan velet'in Saraylar Mahallesine kurduğu Saraylar Mevlevihanesidir.
Denizli'de ikinci Mevlevihane Kırca Dede'nin kurduğu Acıpayam Mevlevihanesidir.
Denizli Mevlevileri mezarları İlbadı mezarlığında bulunur.
Saraylar Mevlevihanesi Şeyhi Hasan Ali, Manisa mevlevihanesinde yetişmiştir.
Kendisi Denizlili'dir. Denizli'nin son Mevlevi Şeyhidir.
Mevlevihanesi Bayramyerinde yıkılan petrolün yanında yapılmıştır.
Denizli Mevlevihanesinden 11 Mevleviyle beraber Denizlili Mevlevi Şeyhi
Hasan Ali Dede savaşa katılmış ve sağ olarak Denizli'ye dönmüştür.
1931 yılında Denizli'de vefat etmiştir. Savaşa katılan Denizlili 11 mevlevi
sağ olarak geri dönememiştir. Denizli Saraylar Mevlevihanesi
1935 yılında çok eski olduğu için yıkılmıştır.
Kendisi benim Dedem olur. Büyük Büyük dedemin mezarı Hasal Ali'nin kabri
İlbadı mezarlığının en yüksek noktasındadır. Diğer dedem Süleyman'ın mezarı
çökelez dağının son noktası olan köy mezarlığındadır.
Siz kimin ne olduğunu bilemezsiniz.
Türkiye'de bulunan bir çok sapık tarikat vardır.
Türkiye'deki tarikatların neredeyse %90'ı
sapık tarikatlardır. İnsanları dinden soğuttular.
Allaha inanmıyan insanlar ortaya çıktı.
Amerikan Casusluk örgütü FETO bunun son noktasıdır.
Bu Adıyaman ya da İstanbuldaki insanlardan bahsediyorsanız
doğrudur. Bunlar insanların dini duygularını sömüren
sapık düşünceli insanlardır.
Çok katıdırlar. Bunların Müslümanlıkla alakası olmayan,
arap tarzında giyim kuşamları bile insanları İslamiyetten
nefret ettirdi.
Her namaz kılan müslüman kötüdür anlayışı çok yanlıştır.
Her Allahı zikreden tarikat-tasavvuf yolundan giden
kötüdür demek çok yanlıştır.
Biz seni namaz kılmaya götürdüysek, hakaret edesin diye
götürmedik. Tarih sizin bildiğinizden çok farklıdır.
Meyhanede içki içerek Atatürkçü olunmuyor.
Bunlar çok hassas konulardır.
Anlayacağınızı düşünmüyorum.
Ben size dün gecede söyledim ya:
Allah işinizi gücünüzü rast getirsin diye götürdüm.
Bizde ya da bende birşey yok.
Ben 5 vakit namaz kılamıyorum. Yada şeyh, derviş
iddiasında bulunmuyorum. Kimseye birşeyi kabul ettirmek gibi
derdim yok. Siyaset yaparak namaz kılıp oy isteyen bir insan
değilim. Dinle, siyaseti karıştıran bir insan değilim.
Ben sizi yeni yapacağınız işte işiniz gücünüz rast gitsin
diye çağırdım. Ben bu Kurtuluş Savaşında savaşan,
Filistin cephesinde savaşan Dedem Sülayman Coşkun ve Hasan Ali'dedemin
kapısına köpek, mezarına toprak olurum.
Namaz kılarken başkasına göstermek zorunda değiliz ki.
Başkasına namaz kılıyorum diye gösterirsen kabul olmaz zaten.
Denizli'ye 100 yıl sonra tekrar Mevlevi-Kadiri Mevlevihanesini
ben tekrar açacağım. Zaten hiç kapalı değildi. Kapatılmadı.
Düşmana karşı savaşmayan sahte tarikatların içi boş
dergahları kapatıldı.
Savaşlarda Mevleviler ölünce Mevlevihaneler'den müze olmayan
eski olanları bakımsızlıktan yıkıldı.
Müze olanlar Devletin koruması altında sapa sağlam duruyorlar.
Savaşlarda gerçek müslümanlar savaşıp öldü.
Bu Türkiye'yi kuranlar savaşlardan kalan gözü kör, bacağı,
uzvu olmayan insanların çocuklarıdır.
Birde savaşlara katılmayıp İngilizlerle anlaşma yapan
Zatı Şahanelerinin yanında bulunan Kuvvayı Milliye
karşıtı sahte müslümanlar vardı.
2023 yılında hala onların çocuklarını insanların İslamiyetten
sogumasına sebep olduklarını, gösteriş için namaz kıldıklarını,
ortalığı karıştıran tarikatçı gibi gözüken insan kılığına girmiş
şeytanlar olduklarını görürsünüz..
Zikir çekenler beni ilgilendirmiyor.Beni bu konunun içine dahil etmeyin.Peygsmberimiz ve Kur'an tek kaynatir.Gerisine gerek yok.