Bugünün gündemi:
*Yapay-zeka sistemleri sayesinde gazetecilik-muhabirlik
mesleği 2025 yılında yok olacak.
*Yapay-zeka sistemleri artık sizin 1 saatte yazdığınız haberi
1 dakikada yazıyor, 1 ayda yazdığınız kitabı 10 dakikada yazıyor.
*Telif hakları kanunu ve yapay-zeka tespit sistemi
sayesinde kopyalanan, çalınan, kopyalanıp içeriği değiştirilen
her yazı bilirkişi yapay-zeka sayesinde tespit edilip
cezalandırılacak ve teşhir edilecek.
*Yapay-zeka sistemleri hem bilirkişi, hem gazeteci, hem hakim,
hem avukat, hem polis olacak. Tespit edecek teşhir edecek.
*Yapay-zeka sistemleri sayesinde içi-boş sahte gazeteci, yazar
ve muhabirler; kendine genel yayın yönetmeni, başyazar,
genel kordinatör, yönetim kurulu başkanı diye
kart bastıranlar işsiz kalacak.
*Türk-Devletinin milli yapay-zeka sistemleri sayesinde
Türkiye'nin ve dünyanın her yerinde suçluyu yakalaması.
*Özgür sandığınız Amerika'da internetten suç işleyen
yapay-zeka sistemi sayesinde yakalanan
ve sınır dışı edilen Türklerin hikayesi.
*Hiç bir yerde okuyamayacağınız özel bilgiler.
*Evrensel Bilgi Araştırma Derneği Başkanı Muzaffer Kınalı
ile yapay-zeka üzerine sıra dışı röportajımız.
*Türk Uzay Kuvvetleri 2025 yılında kuruluyor.
Başlıyoruz: Sesli okursanız aklınızda kalacaktır.
İçinizden okursanız pek akılda kalmaz.
Sessiz bir ortamda, sesli okumanız tavsiye edilir.
Burası Amerika Birleşik Devletlerimi, İngiltere mi?
Japonya mı? Almanya mı? Fransa mı demeyin.
Washington değil, Londra değil, Paris değil, Berlin
değil, burası İstanbul-Ankara-Denizli hattı.
Zorlaşan hayat şartlarında herşeyin ücreti belki de 3
katına çıktı. İşini doğru yapanlar, işini doğru yapmayanlara
savaş açtı. Herşeyin telif hakkı var. Kopyalamak, başkalarının
üzerinden geçinmek, iş yapıyor gibi gözükmek, kendine bazı
mesleklerin süsünü vererek kartvizit bastırıp
(Genel yayın yönetmeni, Yönetim kurulu başkanı, Başyazar,
Genel kordinatör, Basın danışmanı, Sosyal medya mecracı,
Sosyal medya uzmanı) gezmek tarih oluyor.
Dünya'nın en zor yaşam ve iş ülkesi daha önce
Japonyaydı, şimdi dünyanın yaşaması en zor ülkesi
Türkiye oldu olacak.. 1 yıldan biraz fazla kaldı. Tarih: 2025
Türk halkı buna hazır değil ama yapılmak zorunda.
Dünyadan geri kalamayız. Devlet halkının hizmetkarı
nasıl olacak, gelişmiş ülkeler seviyesine nasıl çıkarız.
Gelişmiş ülkeler yapay-zeka uzay ve sistemleri teknolojisine 2010
yılında geçti. 2023 yılında yapay zekanın neredeyse zirvesine
çıktılar. Yapay zeka robot teknoloji ve sistemleri
size haber, makale, kitap bile yazabiliyor.
Kopyalanan, çalınan haber ve yazıyı %60'a hatta %80'e kadar
tespit edebiliyor. Saniyeler içinde interneti-sistemi tarayıp
size cevap veriyor.
Bir muhabirin yazdığı yazı bu sisteme otomatik
yüklendikten sonra mahkeme ya da adli makam değerlendirme
çalışmasını şöyle özetliyor: şikayetçi olanın emek vererek
yazdığını söylediği yazı, haber, görsel, video, ses kaydı
tamamen birinci kişi tarafından üretilmiştir.
Şikayet edilen taraf yapay zeka sistemi teknolojisi değerlendirme
sonucuna göre %70 yazıyı kopyalayıp değiştirerek yazmıştır.
Yazıyı kendi yazdığı gibi göstermek için internetten bulduğu
eski bilgileri de eklemiştir. %10 kendi bilgilerinden
cümle kurmuştur.
Görseller internetten kopyalanarak alınmıştır.
Cezalandırılması uygundur. Şikayet edilen tarafın bu yaptığı
suçları uyarı derecesini geçmiştir.
Gazetecilik-muhabirlik faaliyetinden men edilmesine para
cezasının yanı sıra hapis cezası almasına
bu işlediği cezanın adli sicil elektronik dosyasına işlenmesi
uygun görülmüştür.
Yapay zeka sistemleri hem bilirkişi olacak, hem yazacak,
hem okuyacak hemde tespit edecek. Artık üretim zamanı geliyor.
Yaptığı mesleği gerçekten yapmayanlar kaybolup gidecek.
Siz değerli basın mensuplarına eski bitirimlerin
konuşma şekliyle anlamanız için konuşalım.
Yoksa anlamazsınız. İşinize geleni anlar ve yaparsınız.
Kopyalayamayacaksınız, kopyalıp değiştirip yazamayacaksınız,
sahtekarlık yapamayacaksınız. Ortalıkta kendinize
YÖNETİM KURULU BAŞKANI-GAZETECİ, GENEL YAYIN YÖNETMENİ
diye kartvizit bastırıp gezemeyeceksiniz!
Yapay zeka tespit edip sizi teşhir edecek.
Sahte erkekliğiniz elden gitti.
Yapay zeka hem avukat, hem bilirkişi, hem hakim, hem polis
hemde gazeteci görevi yürütecek. Yapay zeka ifşa ve teşhir de
edecek. Gelişmekte olan ülkemiz 2025 yılına kadar bu teknoloji
ile tamamen uyum sağlayacak.
Her kurum, şirket, topluluk, dernek, vakıf, siyasi parti
dijitalleşiyor. Her dijital nesnenin telif hakkı geliyor.
Ücreti ödenmeyen bir program çalışmayacak.
örneğin: herhengi bir bilgisayar sistemi
ve programı ücretsiz ve eskiyse çalışmayacak.
Kırılamayacak. Kopya bir program kullanılamayacak.
2025 yılında ücretsiz ve eski programlar tarih oluyor.
En fazla 1 gün ücretsiz kullanabilirsiniz.
İnternette yasadışı girişimler tespit edilecek.
Bilişim polisi tarafından suç işleyenler tutuklanacak.
İnternet temizliği de başlıyor. Ücreti ödenmeyen her program
silinerek bilgisayarınızdan otomatik olarak kaldırılacak.
Askerlik yapanlar bilir, ya s*** s*** yapacaksınız.
Ya seve seve yapacaksınız. Yapmayan, programlara
para ödemeyen, üretmeyenler s***** olup gidecek.
İnternet tamamen ücretli hale gelecek.
İnternet ortamı %100, 365 gün, 24 saat izlenecek.
Yasa dışı yapılan her eylem cezalandırılacak.
Türkiye internet ortamında ve dijital dünyada çok geri
kaldığını düşünüp yeni adımlar atmaya hazırlanıyor.
Türkiye'nin atacağı adımlar: Yapay zeka sistemlerinin
tamamen kullanılması, telif hakları ve bilişim
(internet) suçlarına karşı yeni kanun çalışmaları
hazırlanıyor. Uzay sanayisine geçiş, Uzaydan gözetim,izleme.
5G sisteminden çok daha hızlı uzay-uydu internet bağlantısı.
İnternete yazılan siyasi bir yazı 2025 yılında gerçek
hayatta şehir meydanına yağlı boya ve fırça ile
yazılmış bir eylem olarak farz edilecek.
İnternet (Bilişim) mahkemeleri geliştiriliyor.
Avukatlar bilişim suçları üzerinde çalışıyor.
Bilir kişiler %10 yanılan, %90 doğru bilen
yapay zeka sistemleri olacak.
Kimse kaçamayacak, adaleti kimse yanıltamayacak,
hırsızlık ta tarih olacak. Hırsızlar çok kolay
tespit edilebildiği için hemen yakalanacak.
2027 yılında yapay zeka ve sistemleri teknolojisi Türkiye'de
tamamen rayına oturacak. 2025 yılında yeni bir dünya başlıyor.
Gazetecilik 2025 yılında tarih olacak, bitecek.
Gazeteciler kopyalayarak yazdığı yazılardan mahkemelik
olarak bir sabah uyanacak. Şirketler ve kurumlar hayat
şartları çok zor ve pahalı olduğu için yapılan her eylemin
peşine düşecek, mahkemeye verecek, şikayetçi olacak.
Çok uzun zaman sonra değil 3 yıl sonra.
Yazılım üreten şirketler internetteki ücretsiz, kırılarak,
kopyalanarak üretilen her eylemden şikayetçi olacak.
Kimse emek vererek yapılan bir çalışmasının çalınmasını istemiyor.
Yapay zeka toplum polisi-mahkemesi olarak bunun için geliştirildi.
Yapay zeka çok tehlikeli. Neredeyse insan zekasını geçecek.
Türk Devleti şimdi bile Milli yapay-zeka sayesinde internetten tespitler
yapıyor. Alt yapı çalışmaları tamamlanmak üzere.
Biz gelişmiş ülkelerden geri kalamayız. Kalmamalıyız..
100 yıl önce bizden çalınanı geri alacağız.
Geri almamızda adı AK Parti olur, Cumhuriyet Halk Partisi olur
ya da Demokrat parti olur. Bu siyasi partilerden birisiyle 100 yıl önce bizden
çalınanı geri alıp tekrar aynı konuma geleceğiz.
Türkiye, Ege bölgesi, Denizli'de son yapılan eylemlerin tespit edilmesi.
*İnternette IP değiştirerek telegram üzerinden Türkiye'nin
her ilinde aralarında Denizlinin de olduğu çocuk müstehşen görüntüleri
satan şebeke milli yapay zeka teknolojisi sayesinde çökertildi.
*Ege bölgesinde ve Denizli'de Basın İlan Kurumundan Resmi İlan
almak için haber-internet sitesi üzerinden sahte tıklanma (BOT)
hesap kullanarak sitenin çok fazla tıklandığını, sayının onbinleri
geçtiği okunduğu izlenimi veren internet siteleri tespit edilerek
Resmi İlanları ve paraları kesildi. Aldıkları paralar da
geri istenebilir. Ödemezlerse nereye gideceklerini biliyorlar.
*İnternet üzerinden özellikle 50 yaş üzeri kişilere paranız
ele geçirildi kurtaralım diye dolandırılarak yapılan banka-kredi kartı dolandırıcılığı
en az seviyeye indiriliyor. (Her gün çalışmayan, üretmeyen insanlar
bu eyleme yüzlerce defa baş vuruyor. Yapay zeka sistemleri
Türkiye'de de geliştiriliyor. Önceden yakalanmayan dolandırıcılar
şimdi Milli yapay-zeka sistemleri sayesinde çok basit yakalanıyor.)
*Sinyal tespiti. Sinyal istihbaratı. (Radyo dalgaları tespiti teknolojisi)
Aranan, bulunamayan insanların tespit çalışmaları son hızıyla Ege'de
Denizli'de de devam ediyor. Milli Teknolojiden, yapay-zekadan uydudan kaçış yok.
Devlet masum insanların acı çekmesine izin vermeyecek.
Devleti kandıramazsınız.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya şöyle dedi ''Kara vatanda, mavi vatanda,
olduğu gibi (siber vatanda) da sanal devriyelerimiz
7 gün 24 saat görevlerinin başında.''
Sanal devriyeler yerinde durakoysun, yüzde yüz milli
üretim sistemlerle Türk milleti için çalışanlarda var.
Bilinenler bunlar, bilinmeyenler de var. Bilinmeyenleri yazmayalım.
Suçluları uyandırmayalım. Herkes yaptığı suçun cezasını çekecek.
Öte yandan dünyanın en gelişmiş ülkeleri Amerika, Kanada, İngiltere,
Fransa, Almanya, Japonya, Güney Kore, Avustralya-Yeni Zelanda'da
özgürlük olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsunuz.
O kadar çok kontrol var ki. Gelişmiş ülkelerde suç işlerseniz
kaçamamanız mutlaka ceza almanız 2010 yılında yapay-zeka, uydu-uzay,
sensör-izleme sistemleri sayesinde, teknoloji sayesinde çoktan başladı.
Gelişmiş ülkelerde aldığınız maaşın vergisini ödememek,
yaşam vergisini ödememek, sağlık-emeklilik ücretini ödememek
(Gelişmiş ülkelerde adına Amerika mı dersiniz, Japonya mı
emeklilik-sağlık sigortası maaşınızın %25'i olarak siz kendi
paranızla ödersiniz. İş veren sigorta ödeme sistemi yoktur)
suçtur.
Ödemezseniz en basiti kimlik kartınızı
delerler pasaportunuzdaki vizenize CANCELLED mührü vururlar.
İnsan hakları var diye direnirseniz DEPORT ederler sizi.
Kolunuza iki tane İmmigration-şerifi (Göçmenlik polisi) girer
elinizde ayağınızda kelepçe ve zincir uçağa bindirirler
sevmediğiniz Türk şeriflerine gelir teslim ederler sizi.
Çok defalar yaşanmıştır. Türk şerifleri sorarlar
bu adam mı öldürdü elinde ve ayağında kelepçe zincir neden var?
Kanunlarımıza uymadı devletimizi kandırmaya çalıştı diye cevap verirler.
Yapay zeka güvenlik sistemi-sensörleri kaçamamanızı sağlıyor.
Sıfır hata yapıyor. Türkiye'de suçlular için çok ağır ceza da yok.
Devlet yine de Türkiye'de affediyor.
Sizin özgürlük var dediğiniz ülkelerde adamı affetmezler.
Adına şerif mi dersiniz, FBI mi, NDEDIU mu, Scotland yard mı, ASD mi,
DIGO mu, (BFV) - Bundesamt für Verfassungsschutz mu dersiniz.
Bide yabancıysanız, göçmenseniz, mülteci iseniz, suç işlerseniz
bunların eline sakın düşmeyin. İşlemediğiniz suçların
cezasını bile yüklerler size. Dayakta atarlar, vücudunuzda
hiç iz kalmayacak şekilde insan haklarına göre döverler sizi.
Bizim şerifler daha insani ve bağışlayıcıdır.
Amerika'ya son 5 yılda giden Türklerden bir tanesi anlatıyor:
''Bir başka Türk'ün sayesinde internetten suç işledik.
Arabanın motor numarasını silip, 3-5 arabayı
söküp parçaladık 1 tane arabada birleştirdik.
İnternetten satışa çıkartıp sattık.
Akşama kadar eşşek gibi çalışıp, akşamına içmeye gittik.
Disko'da çok güzel sarışın bir kadınla tanıştım.
Beraber içip benim kiraladığım evime gittik.
Hatta kadınla seks'te yaptık.
Ertesi gün sabah kadın evden çıktı 1 dakika sonra evimi Polis bastı.
Benimle seks yapan kadın Sheriff yelegini giyip diğer polislerde beraber evime
geri girdi. Benimle beraber internetten bu suçu işleyen
arkadaşıma da kelepçe takmışlar.
Amerika'da kaçmak, suç işlemek çok zor.
Hapiste 1 yıl yattıkta daha cezamız vardı, devlet göçmen olduğumuz
için bize bakmak istemedi kendileri söylediler.
Bizi sınır dışı ettiler. Parmak izlerimizi aldılar.
10 dakika boyunca fisheye-lens kamera ile yüzümün, kafamın
üstten alttan, kulağımı, boyumun fotoğraflarını çektiler.
Vücudumun yapısı bilgisayar ekranında tekrar oluştu.
Canlı etten insan gibi dijital fotoğraflarımı çektiler.
Yaşlanınca suratım nasıl bir hal alır, 50 farklı pozisyonda
balık-gözü lensle çekilmiş fotoğraflarım.
Kagıtta imzalattılar yapay zeka-fisheye lens teknolojisi
ile çekilmiş fotoğraflarım, bir daha Amerika'ya girmeyeceğim
girersem suç işlediğim için önce hapis sonra sınırdışı
edilmeyi kabul ediyorum diye imzaladım.
Bu fisheye lens sensör yapay zeka sistemi beni
Amerika'nın herhangi bir eyaletinde yada hava-kara
sınırında tespit ederse hemen yakalanacağım.'' diye anlattı.
Benim yazığım bilgiler birinci taraftan, yani ben tarafından
araştırılıp, dinlenip, izlenip yazılan özel bilgilerdir.
Başka yerlerde okuyamazsınız. Ben kendim belki 8 saat uğraşarak
bu bilgileri bir araya getiripte bu okuduklarınızı yazıyorum.
Kopyalama yok, örnek bir kaynak yok. Tamamen özel
çalışmalarım ve araştırmalarım ile yazdığım
yazı-röportajlarımı okumaya devam edin.
Sizin faydanıza olacaktır. Bilmeyenlerden önde olursunuz.
Medya Müfettişliğinin hakkını verelim-hakkını.
Zaten medya müfettişliği diye birşey de yok.
Bana bu ismi gazeteci arkadaşlarım taktı. Onları kırmıyorum.
Dünyanın bir ucundan bir burnuna, güney kutbundan Lapland'a
kadar gitmem, okuyarak ve yerinde bizzat görerek incelemem
hepsi bu yazdıklarıma yansımadır. Sizin için.
Türkler dünyanın gerisinde kalmamalı.
Birbirimizi yiyip-bitirmeyi bırakmalıyız.
Zamanla dünya konularından Denizli'ye de gelerek yazacağız.
Öte yandan gerçeğin peşine düşerek;
Dünyada yapay zeka ve sistemleri
teknolojisi sayesinde ne gibi değişiklikler olacak?
Yapay zeka sistemleri insan zekasını geçer mi?
Yapay zeka teknolojisi sayesinde gelişmeyen ülkeler parçalanacak
yeni dünya devletleri mi kurulacak?
Yapay zeka sistemleri sayesinde yazarlık, gazetecilik, editörlük,
kameramanlık, muhabirlik mesleği yok mu olacak, en iyilerimi
çalışmaya devam edecek?
Uydu televizyon kanalları, gazeteler, haber internet siteleri
radyolar 2027 yılına kadar kapanacak ya da azalacak mı?
Bu soruları 50 yıldır metafizik, parapisikoloji,spiritüalizm,
telekinezi, ekibenezi, prekognizyon, astral-seyahat, cifr,
ebcet hesabı, havas ilmi, gelişen son teknolojik ürünler,
yapay bilgisayar zekası üzerinde çalışma yapan
Evrensel Bilgi Araştırma ve Uygulama Derneği kurucu başkanı
araştırmacı-yazar Muzaffer Kınalı'ya sorduk.
Denizli'de Muzaffer kınalı'ya ''uzun zamandır görmüyoruz
kendisi öldü herhalde'' diyenler bile vardı.
Araştırmacı-yazar ve hitabet uzmanı, Üstad,
Denizlili eski komandoların abisi Muzaffer Kınalı
ile röportaj yaptık ve fotoğraf çekildik.
Sormak istediğimiz soruları kendisine yönelttik.
Araştırmacı-yazar Üstad Muzaffer Kınalı bize
anlattıklarımı okuyan bir çok insan anlamakta
güçlük çeker diye belirterek şunları söyledi:
''Konuşmalarımı ses kaydı yaparsanız daha rahat edersiniz.
Ben hızlı konuşurum. Yazarak yetişemezsiniz.
Yapay zeka; yazarlık, gazetecilik, televizyonculuk, muhabirlik
mesleğini tamamen bitirmeyecek. Yapay zeka bambaşka tamamen
yeni bir ortam meydana getirecek. Yapay zeka hiç bir zaman
insan zekasının üzerine çıkamaz. İnsan beyninin yüzde 10
gibi bir bölümünü kullanıyor. Yüzde doksanlık bölüm daha
tam olarak kullanılmıyor. İnsan beyni yüzde doksanlık
kalan bölümü kullanmayı da öğrenmeli. Yüzde doksanlık
bölümü kullanmak için frekansı geliştirmeli.
Yüksek bilimler öğrenilerek geri kalan kısım kullanılabilir.
Yüce ilimler, havasi ilimler, metafizik bilimleri, spiritüalizm
bunlarla insan zekası gelişebilir.
Yapay zekada çok gelişiyor. Yapay zeka neredeyse insan zekasını
geçecek. Beynini kullanmayan insanların zekasını geçtide.
Ben 55 yıl önce bu konuları anlatmak için Türkiye'de ilk dernek
kuran kişiyim. Biz evrensel bilgiyi anlatıyoruz.
Evrensel bilgileri Türkçe olarak anlatıyoruz.
Şuan da Türkiye'de bir çok insanın anlattıklarımızı anlaması
mümkün değil. Dünyanın farklı bölgelerine gidip yıllar önce
bu konuları ben anlattım. Bizi pür dikkat dinlediler.
Dünyanın en gelişmiş şehirlerinde ben bu konuları anlattım.
Ben ekibenezi ilmini Türkiye'de uygulayanlardanım.
La mekan da yaptık. Dünyanın değişik ülkelerine gitmek
benim için önemli konular dağildir.
Ekibenezi ve La-mekan benim için önemlidir.
Gelecek bilimi önemlidir. Bunları herkes öğrenemez.
Yaşamak önemlidir. Okuyacaklara da anlatmak zordur.
İnsan beynine yapay zeka ulaşamaz. Ama zekasını
geliştirmeyen insanların beynini yapay zeka geçer, geçiyorda.
Yapay zeka insanların yapacakları işleri artık yapıyor.
Çalışan sayısı yapay-zeka sayesinde 10'dan 3'e düştü.
Robot insanlar çıktı, robot gazeteciler çıktı,
robot yapay-zeka sistemleri çıktı.
1 ayda yazacağınız kitabı kendisi araştırarak
10 dakika da yazabiliyor.
Yapay-zeka bir çok insanı geçer ama gerçek insanı geçemez.
Yapay zeka üretilmiş, geçmiş zamandan konuları bilebiliyor.
Gelecek zamandan ve üretilmemiş bilgilere ulaşamıyor.
3'üncü gözü açılmış insanlar, araştırmacı-yazarlar,
araştırmacı gazeteciler, işini severek yapan yeni çekim
teknikleri üreten kameramanlar alışılmışın öğretilenin
dışına çıkanlar bu yeni yapay-zeka dünyasında yenilmeyecekler.
Ama yazarlık, araştırmacılık, gazetecilik, kameramanlık, muhabirlik
editörlük işlerini araştırmadan, geliştirmeden sadece isim yapmak
için kullanan kopyalayıp-yapıştıranlar 2027 yılına kadar
yok olup gidecek.
İnsanların 3'ncü gözü açılmalı. 3'üncü gözü açık yazar ve basın mensupları
da var. Bu 3'üncü gözü açık kişiler çok okuyan, fazla dil bilen,
araştıran, üreten, mesleğini severek yapan insanlardır.
Yapay zekanın kalbi yoktur. Yapay zeka sadece kalp ve beynin birleşmesiyle
yenilebilir. Beyninizle kalbiniz aynı anda çalışır ve düşünce gücünüzü
buna göre kullanabilirseniz yapay-zeka sizi geçemez.
Kereste gibi maddeci insanlar bu yapay zekaya yenilecek, işsiz kalacak.
Gazetecilik, basın mensupluğu bu yapay zeka sayesinde ilk kaybolacak
meslekler arasında birinci sıradadır.
Yapay zekanın yeni olmayan bir şey düşünmesi mümkün değildir.
Ama yapılmış herşeyin en iyisini, mükemmel ve kusursuz olarak
üretirerek ortaya koyar. Kendisinde olan malzemeyi kusursuz
düşünerek yapıyor. Kendisinde olmayan malzemeyi nasıl yapacak.
Normal insanlar beynini geliştirmeye gitmeyenler
bu tarihten sonra isterse pröfesör, yazar, gazeteci
uzman olsun zekasını geliştirmezse yok olacak.
İşsiz kalacak. Sadece ünvanı diplomasında kağıtlarda kalır.
Yapay zeka zaten 30 saniyede bir araştırma görevini, dersini,
haberini, yazısını yazıp önüne koyuyor.
Emek vermeden, çok çalışmadan, yorulmadan, araştırmadan
kopyalayıp, üretmeden başkasının yazdıklarını
çalışmasını kopyalayıp değiştererek ortaya büyük adamım diye
çıkan insanların bitiş vakti başladı.
Bu kopyalayıp yazı yazan gazeteci, muhabir, yazarların
yazılarını 500 dolar vererek lisanslı bir yapay-zeka programına
yüklesinler bak hemen cevap verecek.
Falanca internet sitelerinden, kitaplardan değiştirilerek
üretilmeye çalışılmıştır.
Yazının yüzde onu üretici tarafından yazılmış, geri kalanı
kopyalanıp değiştirilmiştir. Bu çalıntı bir makale ve haberdir.
Bu kaybolacak insanlar aklını kullanmak istemeyip,
gerçek çalışanların üzerine binmiş, tek taraflı yönetilen,
kendi zekasını kullanamayan, beleşçi, kartvizitlerine
büyük ünvanlar yazdırmış sahte yazar ve gazetecilerdir.
Sahte insanlardır.
Bu dünyadaki en üstün varlık insandır.
Üstün insanı ve zekasını geçemezler.
Çalışıp üretenleri geçemezler.
Aklı kıt insanları yapay-zeka ve programları geçecektir.
Beleşçi, miskin, tembel, kolaycı, içi boş karşıdan dolu
gözüken insanlar bu yeni çağın başlangıcıyla önce işsiz
sonra yok olacak.
Bu zamanda herkes uzmanım, yazarım, gazeteciyim, başkanım,
siyasetçiyim, proje üretirim, mühendis-mimarım kitaplarda
olanı bilir, internetten bakar kopyalarım diye ortaya çıkıyor.
Yapay-zeka sistemleri bu içi boş insanları tarihin çöplüğüne
atacak.
Yapay zekaya yenilmemek için çok okumalıyız, çok düşünmeliyiz,
zihnimizi geliştirmeliyiz, alkol ve sigara içmemeliyiz, spor
yapmalıyız, seyahat etmeliyiz.
Birlik ve beraberlik içerisinde olmalıyız.
Eğer özellikle Türkiye'de insanlar birlik ve beraberlik
içerisinde olurlarsa başarırlar. Şimdi dünya haritaları yeniden
çizilmek isteniyor. İçi boş ülkeler de yıkılacak.
Yeni dünya düzeni geliyor. 10 ülke yıkılacak yerine 1 ülke
gelecek. Kocaman kıtalarda 20 ülkeden bir bakmışsınız
2 tane 3 tane ülke ortaya çıkmış. Yada yıkılmadan 5 ülke birleşerek
yeni bir ülke kurmuş. İçi boş olan herşey 2025 yılında yok
olmaya başlayacak. Teknoloji ve yapay zeka, son sistem silahlar,
robot savaşçılar, uzay silahlı kuvvetleri, nokta atışı yapabilen
elektromanyetik füzeler (bu teknolojiye sahip ülke savaşta
bunu kullanarak, elektikle çalışan bütün sistemleri yok ediyor.)
teknolojiyi yakından takip etmeliyiz.
Hava Kuvvetlerine bağlı Kefiş Uydu Tabur Komutanlığımız
Türk Uzay kuvvetleri adını almalıdır. Amerika'nın, Almanya'nın
İngiltere'nin gerisinde kalamayız. Uzaydaki gözlerimizin
sayısını arttırmalı denizlerde olduğu gibi uzayda da söz
sahibi olmalıyız'' diye anlattı.
Türkiye bilimde ilerledikçe gelişmiş ülkelerin seviyesine
hemen hemen ulaşacak sınır noktasına geldi.
Büyük engellemeler olsada beynini kullanan Türkler
bütün engelleri aşarak bendine sığmayıp taşıyor.
100'üncü yılda zincirleri kırıyoruz.
Türkler beynini tam olarak kullanmaya başlayınca
Türk-Osman yeniden dünya sahnesine çıkacak.
En tehlikeli ve dış güçlerin bize aşıladığı
birbirini yeme hastalığına karşı çözüm bulduğumuzda,
beynimizi de kullanırsak Türk adı,
Türk kimliği yeniden dünyada söz sahibi olacak.
Türkler iktidarın adı CHP, AKP, MHP yada DP olsun bunu sonunda başaracaktır.
Yapay-zeka, uzay teknolojisi sayesinde dünyada 1'inci sırada ilk yok
olacak meslekler gazetecilik-muhabirlik ve yazarlıktır.
Daha bir çok meslek, iş, alan ve bölüm teknoloji yapay-zeka
sayesinde yok olacak. Türkiye'de insanlar beynini tam verimli olarak
kullanamazsa işsiz kalıp yok olacak.
Beynini kullanmak her kişinin hakkı değildir, ER kişinin hakkıdır.
BİR DAHAKİ YAZIMIZ:
UZAY TEKNOLOJİLERİ, UYDULAR, YAPAY ZEKA SİSTEMLERİ,
SON TEKNOLOJİ ALETLER VE ROBOTLAR, TÜRK UZAY KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI.