Ortadoğu-Asya müslüman ülkelerinin gelişimini
askeri müdahale değil, beyinler durduracak.
Amerikalılar için küresel teröre karşı verilen
mücadelenin cepheleri Irak-İran ya da
Pakistan-Afganistan değildir. Amerikalılar için
İstanbul, İzmir, Aydın, Uşak, Mersin, Gaziantep,
Hatay, Kahramanmaraş, Denizli, Ortadoğu ve Asya
müslüman ülkeleri, her-şehir modern bir savaş alanı.
Bu okuyacağınız yazı uzun yılların süzgeçten
geçirilerek irdelenmesi, bir analiz yazısıdır.
Şuan Türkiye'nin içinde bulunduğu çıkmaz durum.
Hayat pahalılığı, gıda ürünlerinin pahalılığı,
ev ve dükkan kiralarının astronomik artışı,
giyim ve ev eşyalarının astronomik
fiyatlara yükselmesi, Ortadoğu-Asya müslüman ülkelerindeki insanların hayattan bir beklentisinin olmaması, Türkiye'deki huzursuzluk ortamının gerçek nedeni:
Bundan tam 14 yıl önceydi. Tarih 2009-2010.
Türkiye ve Ortadoğu-Asya müslüman ülkelerinde herşey normal
seyrediyordu. Tüm müslüman ülkelerin insanları yaşamaktan zevk alırdı. Hayat çok pahalı değil ve yaşam standartları yüksekti.
Amerika Birleşik Devletleri, George Bush İstihbarat Merkezi,
Langley, Virginia'da Ortadoğu masası ve Asya-Arap masası çalışanları,
Ortadoğu ülkelerine silahlı müdahale'nin çok masraflı ve uzun yıllar sürdüğünü tartıştıktan sonra planlı bir çalışma başlattı.
Gerçek savaş, küresel teröre karşı verilen mücadelenin cepheleri Irak-İran ya da Pakistan-Afganistan olmadığı sonucuna vardılar.
Türkiye, Afganistan, Irak, İran, Pakistan, Suriye, Mısır, Libya, Fas, Tunus, Cezayir, Yemen, Lübnan, Sudan, Somali, Moritanya'nın kendilerini geliştirmesi, silahlanması, birlik oluşturması, eğitim-ticaret ve askeri pakt oluşturması ve bu gücü Rusya-Çin'den almasının engellenerek önüne geçilmesi üzerine
örgütlü ve sistemli bir çalışma başlatıldı.
Amerika'nın en zeki insanları, okulu birincilikle bitiren,
sıralamaya giren zeki insanlar işe alınarak 1 yıl süren
bir yatılı-uygulamalı eğitime tabi tutuldu.
Yükselişlerini sürdüren Ortadoğu ve Arap ülkelerine sayıları 400'ü bulan Amerikan vatandaşları gelerek Kutsal kitap çalışması (misyonerlik) yapmak için geldiklerini belirterek, aynı zamanda ticarette yapıyoruz izlenimi vererek şirket kurup iş vizesi aldılar.
Bu kişiler Türkiye, Afganistan, Irak, İran, Pakistan, Suriye, Mısır, Libya, Fas,Tunus, Cezayir, Yemen, Lübnan, Sudan, Somali, Moritanya'nın önce dillerini ve kültürlerini öğrendi.
Afganistan, Pakistan, Irak, İran, Suriye, Mısır, Libya Fas, Tunus, Cezayir, Yemen, Lübnan, Sudan, Somali, Moritanya bu ülkelerin içindeki muhalifler tarafından Amerikan desteğiyle ayaklanmalar başlatıldı.
Muhaliflere sınırsız Amerikan Doları ve silah yardımı yapıldı.
Bazı ülkeler yapılmak istenenin farkına vararak direndi.
Amerikan Casusluk Örgütü Fetö'nün Ergenekon operasyonları adı altında
yaptığı bu yargılamalar, akademisyen, asker, gazeteci, siyasetçi, yazarlara karşı yapılan tutuklamalar CIA'in Ortadoğu'da yaptığı yüzlerce çalışmadan
sadece 1 tanesidir.
Asya'da bulunan müslüman ülkeleri, Ortadoğu'da bulunan müslüman ülkelerinde huzursuzluklar başladı. Her ülke birden karışıyor, ülkelerin zeki-çalışkan
beyin-takımı insanları tutuklanıyor. Köklü okul ve hastaneler kapatılıyordu.
Yönetimler değişiyor. Halk sokaklara dökülüyordu.
Bunun adı kimi zaman Arap-baharı, kimi zaman Suriye savaşı, kimi zaman IŞİD, kimi zaman İran eylemleri, Kimi zamanda Filistin-İsrail çatışmaları oldu. Protestolar, mitingler, gösteriler ve iç silahlı-çatışmalar
yaşandı. CIA kontrolündeki Müslüman-halklar, özgürlük mücadelesi adı altında sözde birçok Arap diktatörünü devirdi.
Müslüman ülkelerin, dinlerini kaybetmeden demokratik, özgür, çoğulcu ve çağdaş yaşaması
adı altında İslami demokrasi diye birşey ortaya atıldı.
Emperyalizme karşı uzun yıllar dayanan ülke yönetimleri domino taşı gibi tek-tek devrildi. Amerikalılar gittikleri ülkelerde muhalifleri
oturdukları bir masadan yönetti. İnsanlar özgürlük mücadelesi verdiklerini zannetti.
Bazı ülkelerde Operasyon: Ortadoğu-Asya; başarıya ulaşırken, bazı ülkelere kısmi zarar verdi. Türkiye'ye de çok zarar verdiler.
Çin ve Rusya bu domino taşı gibi devrilen ülkelere danışman-ekipman yardımı yapmasaydı Ortadoğu müslüman ülkeleri diye birşey şimdi kalmazdı.
Rus ayısı, diye Rusya'yı sevmeyenler Rusya'nın bu yönünü de düşünün.
2009 yılından sonra Ortadoğu-Asya müslüman ülkelerine bakar analiz ederseniz
herşeyi rahatlıkla anlayabilirsiniz. Tabi bazı şeyleri anlamak beyin ister.
Beyninizi kullanabiliyorsanız yazdıklarımı biraz anlamanız muhtemeldir.
Bunun haricinde Türkiye'de bu Amerikanlar tarafından İzmir, Denizli, Hatay, Gaziantep, Mersin, Uşak, Bursa, Malatya gibi dokusu bozulmamış şehirler seçildi. Türkiye mülteci-sığınmacı kabul edecek.
mülteci-sığınmacılar bu şehirlere yerleştirilecekti.
Öncesinde bu Amerikanlar kadın-erkek bu şehirlerde yaşadı.
2009-2010'da Ortadoğu ve Arap ülkeleri yavaş-yavaş karışmaya başladı.
Afganistan, Irak, İran, Pakistan, Suriye, Mısır, Libya,
Fas,Tunus, Cezayir, Yemen, Lübnan, Sudan, Somali, Moritanya'yı karıştıran muhalifler akın-akın Türkiye'ye geliyor ve sığınma başvurusunda bulunuyordu. Sığınma başvuruları hristiyan oluşları, İslam karşıtı oluşları,
LGBT-İ oluşları, rejim karşıtı oluşları, sanatsal çalışmalar
yapamamaları üzerine kurulmuştu.
Afganistan, Irak, İran, Pakistan, Suriye, Mısır, Libya,
Fas,Tunus, Cezayir, Yemen, Lübnan, Sudan, Somali, Moritanya'dan genç nesil akın-akın ülkelerini terk ederek kimi zaman vizeyle kimi zaman vizesiz Türkiye'ye kara-deniz ve hava sınırlarından giriş yaptılar. Öncesinde Amerika'nın vaadlerini verdiği bir çok muhalif-rejim karşıtı, hristiyan-ateist sığınmacı Amerika Birleşik Devletleri-Kanada'nın boş eyaletlerine 10 yıl zorunlu yaşamak kaydıyla götürüldü.
2009 yılından bu yana Afganistan, Irak, İran, Pakistan, Suriye, Mısır, Libya, Fas,Tunus, Cezayir, Yemen, Lübnan, Sudan, Somali, Moritanya'da iç çatışma
çıkarıp Türkiye'ye kaçan muhaliflerin 2023 yılının başından beri Amerika, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda göç işlemleri durduruldu.
Amerikan casuslarının yönlendirdiği sığınmacılar
Amerika'nın Operasyon: Ortadoğu-Asya projesinin sona ermesiyle Türkiye'de kaldı.
Amerika ve diğer 5 göz ülkeleri artık muhalif sığınmacıları kabul etmiyor.
İstedikleri hedefe ulaşan Amerikalılar Türkiye'ye de çok zarar verdi.
Amerikan casusları tarafından yönlendirilen sığınmacılar Türkiye'nin yapısını bozdu.
Türkiye'deki ev ve işyeri kiralarının astronomik olarak artışlarının altında muhalif-sığınmacılar gizlidir. Ortadoğu-Asya müslüman ülkelerinde
üretim-tarım bitti ve Türkiye'de gıda ürünleri normalinin 5 katı fiyata çıktı.
Yerel markalar bir-bir kapanıyor, giyim-ev eşyası ürünleri çok yüksek rakamlara çıktı. Türkiye'de derin bir buhranın içine girme aşamasında.
Aileler-şirketler, halk bu zorluk içine getirildi ve bırakıldı.
Türkiye'de bu kuklalar tarafından bir oyunun içine çekildi.
Türkiye'den de genç nesil yok olma-gitme tehlikesi altında.
Türkiye'nin yanında Rusya olmasaydı Türkiye'de belki
aynı bu Arap ülkeleri gibi olabilirdi.
Türkiye'nin düşünen beyinlerinin gücü de Türkiye'nin ayakta kalmasında etkilidir.
Bundan tam 13 yıl önce Hürhaber Gazetesinde Haber Müdürü olarak çalışırken ben bunları yazdım. Amerikalılar Türkiye'nin altını üstüne getirdiler.
Araçlarla heryeri gezdiler. Türkçe öğrendiler. Türk kültürünü öğrendiler.
Türkiye'yi karıştılar ve gittiler.
Biz gazeteye bunları yazınca rahatsız oldular-gittiler.
Önceden Türkiye ve Ortadoğu ülkelerine British-American, Amerika'nın kurucuları İngiliz-Amerikalı casuslar gelirdi. Amerikalı casusların yanında İsrailli-Mosad ajanları'da gelir Türkiye'de fiziksel olarak
bulunurlardı. 2023 yılının başından buyana Türkiye, Ortadoğu ve Asya müslüman ülkelerine artık gelmiyorlar.
Türkiye'nin yanında bulunan Yunanistan'ın bir adasına gelerek ya da Kıbrıs Rum Kesimine gelerek, Bulgaristan'ın bir şehrinden, Malta'dan,
Gürcistan'dan, Erivan-Ermenistan'dan, Hindistan'dan, Seyşeller'den, Singapur'dan, Tayland'dan operasyonlarını yürütüyorlar.
Yetiştirdikleri muhalif-casuslarını gönderdikleri ülkelerin yanında kendilerini güvende hissettikleri müslüman olmayan bir ülkeden yönlendiriyorlar. Amerikan hükümeti-CIA'in kendi beyin takımını göndermek yerine Meksikalı-Kolombiyalı, Ermenistanlı-Gürcistanlı, İranlı-Iraklı, Filistinli-Mısırlı, Lübnanlı-Suriyeli, Libyalı-Faslı, Afganistanlı-Pakistanlı, Ukraynalı-Romanyalı, muhalif-hristiyan rejim-karşıtlarını kullanıyorlar.
Ya da bu ülkelerden önceden ayrılarak Amerikan vatandaşlığına geçenleri şüphe çekmemesi için artık gönderir hale geldiler.
Kuklalarla işimiz yok. Kuklacı, kuklalardan bizim için daha önemlidir.
Türkiye'de yaşadığımız problemlerin altında, hayat pahalılığı, ev-işyeri kiralarının artışı, gıda fiyatlarının yükselişinin altındaki gerçek neden budur.
Amerikan yanlısı muhalifler, Amerika'nın Operasyon: Ortadoğu-Asya projesini sona erdirmesiyle ve para yardımlarını kesmesiyle Türkiye'nin başına
bela olarak kaldılar.